Yeni bir şey yok translate Russian
157 parallel translation
Yeni bir şey yok, neyi?
Ничего нового. Что там?
Yeni bir şey yok mu?
Вот ещё новость?
Burada taşla ilgili yeni bir şey yok.
У нас нет ничего нового о Монолите.
- Hayır, yeni bir şey yok.
Ничего нового.
- Yeni bir şey yok.
Oбычнoe дeлo.
- Öğrenilecek yeni bir şey yok.
- Ничего нового там нет.
Yeni bir şey yok, Majesteleri. Bir haber varsa çabuk alalım diye atlılar gönderdik.
Ничего нового, Ваше Величество.
- Siz ne diyorsunuz? - Yeni bir şey yok. Hazine boş.
Ваше величество, в казне пусто.
Rapor edecek yeni bir şey yok.
Не о чем докладывать.
Söylediğim gibi yeni bir şey yok.
Я же сказал, ничего нового.
Kulağımı dört açtım, yeni bir şey yok.
У меня ушки на макушке, если что.
Adamım, yeni bir şey yok mu?
Боже, они сделают что-нибудь новое?
- Yeni bir şey yok.
- Давай сильнее.
Elimde yeni bir şey yok.
Ничего нового нет.
Güvenlikçilerle konuştuk ama hepsi yeni bir şey yok diyor.
Мы поговорили со службой безопасности телефонной компании. Говорят, что нет.
Bildiğim yeni bir şey yok.
- Нет. Я ничего не знаю.
- Lorne, medyum yeni bir şeyler söyledi mi? - Hayır, yeni bir şey yok.
Все то же холодное жуткое место с запахом как у патоки.
Söyleyeceğiniz yeni bir şey yok mu?
Тебе нечего сказать поновее?
Yeni bir şey yok.
Ничего нового.
Yeni bir şey yok. Her zamanki hikaye.
- Ни чего нового, как всегда.
Yeni bir şey yok.
Ну, знаешь.
Burada yeni bir şey yok.
Никто не видел эту точку своими глазами.
- Sabahtan beri yeni bir şey yok.
Ничего нового с сегодняшнего утра.
- Hayır, yeni bir şey yok.
О, нет, нет, сейчас все как раньше.
Gossip Girl'de 3 saattir yeni bir şey yok.
Ничего нового в Сплетнице уже 3 часа.
Yeni bir şey yok.
Другими словами, оба принадлежат Элен Вульф.
Mekandaki duvardan kamerayı çıkardığımızdan beri yeni bir şey yok.
Ни одной, кроме той, что из стены на схроне достали.
Yakın zamanda içindekilerde bir değişiklik olmadı bu yüzden size anlatacak yeni bir şey yok.
Ингредиенты особо не менялись в последнее время, поэтому ничего нового я вам о ней сказать не могу.
Hiç yeni bir şey yok. Hiç...
Знаешь, в нём нет ничего нового.
Tony, yeni bir şey yok orada.
Тони, ты не найдешь там ничего нового.
Yeni bir şey yok.
Я не могу сказать вам ничего нового.
Yapacak bir şey yok. Yeni paragraf.
Например, в антракте, где Вы были?
Eğer böyle dinamik bir evrende yaşıyorsak ve her şey Büyük Patlama sonucu oluşmadıysa evrenin son yok oluşu sonrasında yeni bir döngü sonucu yaratılmış olabiliriz.
Если мы живем в такой пульсирующей Вселенной, тогда Большой Взрыв – это не создание Космоса, а просто исход предыдущего цикла, распад прежнего воплощения.
Yeni kafalar lazım. Çarşamba'ya kadar yapılacak bir şey yok.
Я не закончу до среды.
- Yeni bir şey de yok.
- Ничего нового в любом случае.
Daha yeni, pek bir şey yok.
Это строительная площадка, но мы хорошо продвигаемся
- Yeni paket diye bir şey yok.
- Нет новой партии.
Yeni gelen konteynırlar haricinde başka bir şey yok.
Никаких следов, только свежие штабеля контейнеров.
Yani, ona yeni albümü dinletince kötü bir şey bulmasından daha beter bir şey yok.
Я думаю, что... Нет ничего плохого в том, чтобы взять его и показать ему новые песни при этом знать, что в них есть реально хреновые моменты.
Bunlardan bir sürü var, ama yeni bir şey yok.
Но под этим солнцем это не новинка.
Âdil olalım, milenyum daha yeni başladı, yani büyütülecek bir şey yok.
По правде говоря, миллениум только начался, так что это довольно условно...
M.R bize yeni bir şey söylemiyor. Neler olduğunu anlamamıza yardım edecek bir test yok.
M.R.I. не покажет ничего нового нет ничего, что может помочь понять, что произошло.
Bu şey beni yok ederse, bizimkilerin yeni bir doktora ihtiyacı olacak.
Если оно меня уничточит, им понадобится новый доктор.
Telefonunu değiştirmesini ve muhabiri yeni numaradan aramasını engelleyecek bir şey yok.
А ещё он может телефон сменить и позвонить репортёру с нового номера.
Burada yeni cihaz getiren biri var ama böyle bir şey planlarda yok.
Тут у нас ваш парень с апгрейдом, но его нет в моих списках.
- Yeni sorun diye bir şey yok.
- Нет никаких новых проблем.
Savcı Teleborian'ın yeni düşüncelerini açıklarken, elimde tersini söyleyecek tek bir şey bile yok.
Когда прокурор представит суду заключение Телебориана, я буду бессильна.
Yeni bir şey çıkmadan onların peşinden gidebileceğim sebeplerim yok.
Пока не появится что-то новое, у меня нет оснований задерживать их за это.
Yeni işler geldiği sürece üzülecek bir şey yok.
Беспокоиться не о чем, если есть новый бизнес. Пять минут?
Yok bir şey işte. Yeni bir pilot için seçmelerdeydim.
- Да вот, гоняем новый пилот.
Lexington'da yürüyordum, yeni bir manav açılmış. Ama kavunlardan başka öyle matah bir şey yok.
Я ходила к Лексинтону и они открыли новый фруктовый рынок, но кроме дынь, ничего примечательного.
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir şey değil 19
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yeni geldim 35
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir şey değil 19
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yeni geldim 35