Şimdi gitmek zorundayım translate Russian
54 parallel translation
- Şimdi gitmek zorundayım.
Я так голодна. - Мне пора идти.
- Şimdi gitmek zorundayım ama Bayan Judd kalıp devam edecek.
Мне нужно вас покинуть, но мисс Джадд останется.
Pekâla, şimdi gitmek zorundayım.
Ну, а теперь, мне пора идти.
Şimdi gitmek zorundayım.
Мне нужно идти.
Şimdi gitmek zorundayım, şey... - Evet, anlıyorum. - Pekala.
Ладно, я лучше побегу...
Şimdi gitmek zorundayım.
Сейчас я должен идти.
Şimdi gitmek zorundayım.
Мне пора.
Şimdi gitmek zorundayım.
Теперь я должна идти
Şimdi gitmek zorundayım.
Ладно, сейчас мне надо идти.
Peki o zaman gelme. Şimdi gitmek zorundayım.
Что ж, тогда не приходи.
Ve ben, ben- - şimdi gitmek zorundayım ve sen de.
И я... я... Ну, сейчас мне нужно идти, и тебе тоже.
Ben şimdi gitmek zorundayım, tamam mı?
Слушай, но мне пора.
Şimdi gitmek zorundayım.
- Мне пора. Встретимся позже.
- Hayır, ben şimdi gitmek zorundayım.
- Нет, я право же, должен идти.
Şimdi gitmek zorundayım.
Ладно, мне пора отключаться.
Şimdi gitmek zorundayım. Çekimden sonra kısa bir röportaj verebilir misin?
Можно взять небольшое интервью после съемок?
Çok üzgünüm. Üzgünüm. Şimdi gitmek zorundayım.
Простите, я должна сейчас уйти или я не буду готова к вечеру.
Şimdi gitmek zorundayım.
Меня ждут дела.
Şimdi gitmek zorundayım.
Ладно, мне пора.
Şimdi gitmek zorundayım.
- Мне нужно идти.
Şimdi gitmek zorundayım.
Сейчас мне надо идти
Şimdi gitmek zorundayım.
Мне пора идти.
Bak şimdi gitmek zorundayım ama, barda tekrar görüşürüz belki tamam mı?
Мне надо бежать, увидимся потом в баре, наверно, ок?
Şimdi gitmek zorundayım. Beni evime gönderin.
Мне нужно домой!
Biz şimdi gitmek zorundayım.
Питер, уходим сейчас же.
- Şimdi gitmek zorundayım ama sonra görüşürüz.
Мне надо двигаться дальше, но я буду видеть Вас позже.
Bak şimdi gitmek zorundayım.
Слушай, мне пора.
Şimdi izninle, gitmek zorundayım.
А сейчас прости, я лечу.
Sana sonra her şeyi açıklayacağım ama hemen şimdi buradan gitmek zorundayız.
Позже я объясню тебе всё, но сейчас нам надо выбраться отсюда
Ben de şimdi gidiyordum. Gitmek zorundayım.
Я должна идти.
Şimdi, ne yazık ki gitmek zorundayım.
К сожалению мне уже пора.
- Şimdi gerçekten gitmek zorundayım.
Мне, в самом деле, пора.
Harika. Şimdi çilingire gitmek zorundayım.
Супер, теперь мне придется идти к слесарю.
Şey, bir bakıma gitmek zorundayım şimdi, değil mi?
Ну, я как бы вынужден сейчас, да?
Şimdi gitmek zorundayım.
Я должна уходить
Çünkü, işe destek olmam gerekiyordu ve şimdi işe gitmek zorundayım, ondan ayrılmaktan nefret ediyorum.
И теперь мне опять надо уходить, а я ненавижу уходить.
Goril şimdi uyandı. Gitmek zorundayım.
Горилла только что проснулся.
Şimdi, geniş açıları da anlatmanı dinlemeyi çok isterdim ama gitmek zorundayım.
Я говорил тебе. Мне не нужна помощь.
Şimdi Washington'a otobüsle gitmek zorundayım.
Теперь мне придется добираться до Вашингтона автобусом.
Şimdi Tayland'a gitmek zorundayım diyemem hem de eski karımla sahte kocası olarak.
Проблема в том, что у Надин будет двойня. Поздравляю. - Близнецы - это чудо.
Şimdi gerçekten gitmek zorundayım.
Мне нужно идти.
Ormandan güvenli bir şekilde geçebileceğimizden bile emin değilim,... ama eğer azıcık da olsa bir şansımız varsa,... şimdi gitmek zorundayız.
- Сейчас, я немного не уверен, смогу ли я безопасно вывести нас через лес, но если у нас есть хоть какой-нибудь шанс, то нужно идти сейчас - Нет.
Şimdi gitmek zorundayım.
Я должна идти.
Şimdi gitmek zorundayım.
Поэтому пойду. Увидимся в день съёмки.
- Ee, şimdi sormak için gitmek zorundayım.
Ну теперь я должна пойти и спросить.
Dinle, şimdi işe gitmek zorundayım ama neden daha sonra yanına gelip kaldığımız yerden devam etmiyoruz.
Слушай, мне нужно на работу, но я могу зайти за тобой, и мы сможем начать оттуда, где остановились.
Öyleydi, öyleydi ama şimdi buralardan gitmek zorundayım.
Так и было, так и было... но теперь я должна выбраться из города.
- Şimdi gerçekten gitmek zorundayım.
- А сейчас мне правда пора идти.
- Şimdi derse gitmek zorundayım ama bu konuşmaya daha sonra devam edebiliriz, Bayan Braverman.
Мне пора идти на урок, но мы можем продолжить этот разговор позже, миссис Брейверман.
Şimdi değil ama eninde sonunda gitmek zorundayım.
Не сейчас. Но всё-равно я должна туда съездить.
Evet de, dün gece de Mariana duş alıyordu ve... - Oh... - şimdi de okula kirli saçlarla gitmek zorundayım.
Да, но прошлым вечером там была Мариана и... а теперь я должен идти в школу с грязными волосами.
gitmek zorundayım 240
zorundayım 57
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
zorundayım 57
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi neredesin 37
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdiden 33
şimdi neredesin 37
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29