Get in the truck traducir turco

- Get in the truck.

- Kamyonete binelim.

Get in the truck.

Kamyona bin.

- Let's get in the truck.

- Kamyona binelim.

Well, get in the truck.

Haydi, binsene!

Come on, get in the truck.

- Atla pikaba! - Hayır!

Now, get in the truck!

Pikaba bin diyorum!

Get in the truck.

Kamyona binin.

Get in the truck.

- Kamyona bin.

OK, get in the truck!

Tamam, atla bakalım!

Just get in the truck cabin.

Kamyonete binin.

Get in the truck!

Bin şu kamyonete!

I could just tell Charlotte to get in the truck.

Charlotte'a kamyona binmesini söyleyebilirim.

Charlotte, get in the truck.

Charlotte, kamyona bin.

- Shut up and get in the truck.

- Kapa çeneni ve kamyona bin.

Get in the truck!

Kamyona bin!

Get in the truck!

Kamyona binin!

Get in the truck, girl.

Kız, arabaya gir!

Could be... get in the truck and I'll tell you my plan.

Olabilir. Kamyonete bin, planımı anlatacağım.

Beth, get in the truck.

Beth, kamyona bin.

Now get in the truck.

Şimdi kamyona bin.

- Get in the truck, we're leaving.

- Kamyona bin, gidiyoruz.

DRINK YOUR GIN, GET IN THE TRUCK.

İçkinizi için ve beni kamyonette bekleyin.

- Get in the truck. - Bye-bye!

Tamam, gidin hadi.

- Get in the truck.

- Kamyonete binin.

- All right, boys, get Cuddles in the truck.

- Pekala çocuklar Cuddles`ı kamyona yükleyin.

The next morning, they came to get him and put him in a truck.

Ertesi sabah alıp götürmek için geldiler, bir kamyonla.

Now, first thing in the morning we'll ditch the truck and get hold of another car.

Sabah ilk iş olarak kamyondan kurtulup başka bir araç bulacağız.

Get your butt in the truck, corporal.

Onbaşı, bin kamyona.

Willy, will you be able to get all that equipment in the truck?

Willy, tüm ekipmanı kamyona sığdırabilecek misin?

Richard Boch, get back to Eddie Kramer in the sound truck.

Richard Boch, Eddie Kramer'ın kamyonuna dön.

- Why are we taking the truck? - Just get in!

Neden kamyonu alıyoruz?

Get the bodies in the truck!

Bedenleri kamyona taşı!

I'm gonna get the truck turned in, get home and get some sleep.

Kamyonla eve gidip biraz uyuyacağım.

Get him in the truck.

Kamyona bindirin.

Why I never got killed in the war in Vietnam or why I never got plastered by a truck but I come clean through all that and now I get this disease.

Neden Vietnam'da savaşta öldürülmedim. Ya de neden bir kamyonun altında kalmadım. İşte bütün bunları atlattım ve şimdi bu hastalık geldi beni buldu.

Put two guys in that truck, they could get the pope.

İçine iki adam koy Papa'yı bile devirebilirler.

Pile in the truck and get out of here.

Kamyona doluşup, buradan gidin.

- Tony, get in the back of the truck.

- Tony, kamyonun arkasına bin.

Oh, hell, we can't get them in the store, they line up at the truck for Mallomars.

Onları markete sokamıyoruz, kapıda sıraya giriyorlar.

'If you don't get your ass outta that truck,'with your hands in the air, 'I'm gonna blow you sky high.

Eğer kıçını kaldırıp o kamyondan, ellerin havada olarak inmezsen, seni havaya uçuracağım.

Get in there and drive the truck!

Sür kamyonu!

So, I'll go down to the office, clean out the desk, turn in the truck, and maybe get shitfaced and rap your boss in the mouth.

- Bukadar, ofise gidip, masa temizleyip kamyonuma dönücem ve belki de patronun o lanet yüzünün ortasına bir tane geçiriceğim.

And get in the other car, or truck.

Diğer arabaya veya kamyona bindi.

Why don't we get back in the truck and get on down the trail?

Arabaya girip yola devam etsek ya!

Get in the truck!

Bin kamyona!

- Dwyer, get back in the truck.

Hadi! - Dwyer, kamyona dön.

OK, Robert, get out of the truck.

Haydi, Robert A. Kamyondan in.

Get on in the truck, son.

Kamyona bin, evlat.

You also think we're gonna get a warrant in the next 30 seconds... because that's when the can is going in the truck.

30 saniye içinde izin alabileceğine inanıyor musun? Tenekeyi kamyona boşaltacaklar.

If we ever get the truck in there at all.

Tabii önce kamyonu oraya sokabilirsek.

You get your fat ass back in the truck, and you'll shut your smart mouth. You'll do every line as written. Every word, every syllable.

Şimdi bir tarafını kaldırıp kamyonete bineceksin ve o koca ağzını kapatacak her repliği, her kelimeyi, her heceyi yazıldığı gibi söyleyeceksin.