Надо подождать traducir turco

- Надо подождать папашу Жюля.

Ben hazırım. Jules'ü beklememiz lazım.

- Надо подождать.

- Daha sonra gelirler.

Надо подождать, пока случится что-то хорошее.

Başına güzel bir şey gelene kadar beklemek zorundasın.

Нет. Надо подождать, пока туман рассеется.

Sis dağılana kadar dayanmalıyız.

- Надо подождать.

- Onu beklemeliyiz.

Надо подождать.

Beklemeliyiz.

Да, надо подождать еще немного.

Biraz daha beklememiz lazım.

Я же сказал однажды... надо подождать.

Sana söyledim zaten... - Biraz beklemeliyiz.

Надо подождать до утра!

Hava aydınlanana kadar beklemelisin!

- Да, надо подождать.

Evet, biraz bekleyecez.

Мы не дураки, чтобы показывать золото сразу после ограбления. - Я думаю, надо подождать месяцев шесть.

Soygunun hemen ardından bölüşmek aptallık olur, altı ay bekleyelim.

Я помогу тебе, но тебе надо подождать.

Sana yardım edeceğim ama beklemelisin.

Надо подождать его.

- Bekleyebilirdiniz.

Нам надо подождать и попробовать риталин.

Bakalım Ritalin bir işe yarayacak mı?

Надо подождать еще две минуты, сэр.

İki dakika daha var şef.

Как торпеды? Надо подождать.

- Torpedolar?

Погоди. Я думаю, надо подождать пару часов.

- Sanırım 2 saat daha beklesek, iyi olur.

Надо подождать, пока она успокоится.

Sakinleşene kadar beklemeliyiz. Saat kaç?

Надо подождать подольше.

Biraz daha beklemeliyiz.

Надо подождать, пока проветрится!

Bir kaç dakika gazın etkisinin geçmesini beklemeliyiz.

Надо подождать полицию!

Çok tehlikeli. Polisi bekleyelim.

У нее обнаружили это еще во младенчестве. И сказали, что надо подождать лет до 6 или 7.

Bebekken farkına vardılar. 6, 7 yaşına gelene kadar vaktim olduğunu söylediler.

Это на заказ. Надо подождать. И заполнить вот эти бумаги!

Belli bir süre beklemeniz gerekli, ve bu formları doldurmalısınız.

Надо подождать перед тем как проецировать.

Çapakların temizlenmesi için biraz çalışmamız gerekecek.

- Надо подождать тут до утра.

- Sabaha kadar buradayız. - Çıldırdınız mı?

Нет, надо подождать фильма.

Hayır, filme çekilmesini beklesin.

Надо подождать, пока оно нагреется.

Tüpler birazdan ısınır.

Я думаю, нам надо подождать.

Ben sadece bekleyip görmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Я же сказал, что с деньгами надо подождать. Особенно, когда полиция на хвосте.

Sana parayı bulmak biraz zaman alır demiştim.

Мама сказала, что нам надо подождать две недели, ... и придет телеграмма с денежным переводом.

Annem bütün yapmamız gerekenin sadece iki hafta boyunca paranın gelmesini beklemek olduğunu söyledi.

Но нам надо подождать, пока рассветет.

Ama havanın aydınlanmasını bekleyelim.

Всю жизнь тень невинной жертвы будет мучить вас,.. ... а надо-то подождать 2 часа.

Bu bencil iki saat bekleyemediği için darağacına giden adamı anacaksın.

Надо подождать!

En iyisi bekleyelim.

Каждый хочет победить, так что я нужен обоим. Надо просто подождать.

İki taraf da kazanmaya azimli, yani beni isteyecekler.

Надо было подождать меня.

Aradıktan sonra beni beklemeliydin.

Надо подождать, пока высохнет.

Diğer kata başlamak için kuruması gerekiyor.

Может, надо его подождать?

Onu beklesek daha mı iyiydi?

Мне надо было подождать свою семью.

Ailemin hazır olması lazımdı.

- Надо было меня подождать.

Bekleseydin. Hayır.

Вы думаете, надо уже суетиться или же еще подождать?

Sizce şimdi değiştireyim mi yoksa biraz daha dayanayım mı?

Сперва надо подсунуть приманку в гадкую ловушку и подождать

İlk önce biraz yem kirli kafese ve bekle

Надо лишь подождать и увидим кто одержит верх.

Kimin kazanacağını görmek için beklememiz gerekecek.

Если ты ищешь настоящей любви, то тебе надо еще немного подождать.

Gerçek bir aşktan mı? Gerçek bir aşk arıyorsan, kendine en zor görevlerden birisini seçmiştin demektir.

Но братец, тебе надо просто подождать.

Ama abi, biraz zaman tanımalısın.

Просто надо немного подождать.

Sandallar bizim için geri geliyor Rose.

Надо лишь подождать до завтра

Yarına kadar başının çaresine bak

"Правильным человек найдется, надо просто подождать".

Bu gerçekleşecektir.

Извини, что так пришла, надо было подождать до ужина, но мне...

Böyle geldiğim için üzgünüm. yemeği beklemem

Обидно будет проживать жизнь с мыслью "надо было подождать".

İnsanın hayatı boyunca "keşke bekleseydim" demesi kötüdür.

Наверно надо было подождать еще год, чтобы сказать ему.

Belki de ona söylemek için bir yıl daha beklemeliydim.

Может, нам надо было подождать Ангела.

Belki de Angel'ı beklemeliydik.