English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bir şeyler oldu

Bir şeyler oldu traducir español

1,146 traducción paralela
Jordan Catalano ile aramda bir şeyler oldu ve bunu açıklayamam, cidden yapamam.
Algo ha pasado entre Jordan Catalano y yo... y no puedo explicarlo, de verdad que no.
Son bir kaç saat içerisinde garip bir şeyler oldu mu?
¿ Ha visto algo raro en la última hora?
Biliyorum ama bana bir şeyler oldu... Sanki ateşli bir hastalığa falan yakalandım.
Lo sé, pero algo me paso, es como si tuviera la fiebre o algo así.
Evet yakında bir şeyler oldu.
Ah, sí. En los últimos tiempos, ha ocurrido un evento.
Mutlu bir karmaşa. Bir şeyler oldu. Ama ne?
Algo ha pasado, pero ¿ qué? "
- Nazi Çorbacı'ya bir şeyler oldu.
- Algo le paso al Nazi de la sopa.
Bir şeyler oldu.
Ha ocurrido algo.
Bugün tuhaf bir şeyler oldu.
Missy, me pasó algo extraño hoy.
Tesadüfen iyi bir şeyler oldu
Bueno... La verdad es algo a lo que todos temen. Parecían bastante optimistas.
Memur Gudarzi... bir şeyler oldu bu yüzden... birkaç gün gelemeyeceğim... her şeyle siz ilgilenin...
Oficial Goodarzy, algo ha ocurrido y no podré venir por unos días. Encárgate de todo.
Evet, kendiliğinden bir şeyler oldu Sanırım kibritler birbirine sürtündü.
Sí, supongo que fue algo así como fricción espontánea.
Oradayken ilginç bir şeyler oldu mu?
¿ Pasó algo interesante?
Bir şeyler oldu.
Le pasa algo.
Evet, var. Bir şeyler oldu.
Sí, ayer pasó algo.
Bir şeyler oldu.
- Algo ha pasado. - Sí.
Dünyaya bir şeyler oldu ve bunu hiç kimse anlayamadı.
Algo le pasó al mundo y nadie lo entendió.
- Bu ülkede en son ne zaman anlamlı bir şeyler oldu?
¿ Cuándo fue la última vez que algo tuvo sentido en este país?
Bayanlar baylar bir şeyler oldu. Sanırım saldırıya uğradık.
Creo que nos están atacando.
Bana bir şeyler oldu.
Me está pasando algo.
Mac'a bir şeyler oldu. Kafasını taşa falan vurmuş olmalı.
Se ve terriblemente bien.
Ama bir şeyler oldu, B'Elanna.
- Pero ocurrió.
Diyorum sana, bir şeyler oldu.
Te lo dije, ha habido algo.
Bir şeyler oldu ve ne olduğunu bilmiyorum ama bana geri döndü.
Ocurrió algo que no comprendo, pero ella la tomó conmigo.
Sadece bir şeyler oldu.
Yo... Hemos empezado...
Ama seninle tanıştıktan sonra bana... bir şeyler oldu ve bunu beklemiyordum.
Pero algo sucedió desde que te conocí y no me lo esperaba y no quisiera...
Bir şeyler oldu Fletcher'a.
Algo pasó con Fletcher.
Dün gece Robbie'yle bir şeyler oldu mu?
¿ Hubo algo con Robbie ayer?
Ama o öldüğünde bir şeyler oldu.
Pero el sabía que algo había cambiado cuando murió.
- Okulda mı bir şeyler oldu?
- ¿ Ha pasado algo en el instituto?
Gerçekten bir şeyler oldu değil mi?
Algo... algo pasó realmente, ¿ no es cierto?
Bir şeyler oldu arkadaşlar.
Escuchad, me ha pasado algo.
Açıklayamam, fakat bana garip bir şeyler oldu...
No sé explicarlo pero algo raro me sucedió abajo en el...
- Merkür'e giderken bir şeyler oldu.
En el viaje, una cosa llevó a la otra...
Bir takım şeyler oldu ve geri dönemeyebilirim.
Pero he llegado muy lejos con esto y no puedo retroceder.
Sanırım bir şeyler berbat oldu.
Siento que algo se ha estropeado.
"Bir şeyler yapın şapşallar" "Suç artık kontrol dışı oldu".
Haced algo, jodidos inútiles. "
Hep bir şeyler engel oldu. İtalyan çocuklar, eski nişanlılar İtalyan çocuklar.
Ya sabes, como chicos italianos o ex prometidos o chicos italianos.
Bunu iyice anladın mı? Silahı bulmamız çok iyi oldu. Ama yeni bir dava açabilmek için, 27 yıl önce olmayan bir şeyler bulmalıyız.
La única forma de conseguir que lo enjuicien es si descubrimos algo que no tenían hace 27 años.
Yani ıslahevinde biraz düşünüp bir şeyler okuyacak vaktim oldu.
Cuando estuve en el reformatorio, pensé en muchas cosas.
İçeri girelim. * Kötü bir şeyler mi oldu diye korktum açıkçası.
Estaba preocupada...
Yazıların iyi oldu, ben de iyi bir şeyler yapacağım.
Tu eres bueno escribiendo y yo voy a ser buena en algo también.
Bende farklı bir şeyler fark eden oldu mu?
Alguien nota algo... diferente en mi?
onun içinden görüp ve işitebiliyordum ama her zaman bir şeyler yapmaya çalıştım... O kum sıkışmış ve sıkılmış gibi oldu.
Podia ver y oir, pero cada vez que trataba de hacer algo era como estar enterrada en la arena sin poder moverme.
Bu nasıl oldu bilmiyorum, bunu sonradan gördüm, ve çok korkunç bir şeyler buldum.
Da la casualidad que yo investigue mas profundo y me enteré de algo terrible.
Sonra birden, bilirsin işte... burnunda bir şeyler kırılmıştı herhalde... çünkü her yer kan oldu.
Y de pronto, se paró. Algo se le debió romper, porque le salía mucha sangre.
Kurutucunda bir şeyler çıkarıyordum ve elektriklenme oldu.
Es por la estática. Sacaba ropa de la secadora y se pegaron.
Ne oldu, beğenmedin mi? Sana başka bir şeyler getireyim.
- ¿ Qué, no te gusta?
Kültürünüz hakkında, bir şeyler öğrenmek için, son birkaç gündür fırsatım oldu- - büyük bir iş başarmışsınız.
Durante los últimos días he tenido la oportunidad de aprender algo acerca de su cultura. Sus grandes logros.
Öğretmenler onlara bir şeyler oldu.
Los profesores...
Ödevi aradık, yemek yedik... ve daha sonra bir takım şeyler oldu, bilirsin.
Tuvimos que buscar el informe de Jackie, y comer y después algo sucedió, ya saben.
İtiraf etmeliyim ki bu sabah geleneksel bir şeyler görmek iyi oldu.
Es agradable tener algo de tradición hoy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]