English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kavga var

Kavga var traducir español

351 traducción paralela
Kavga var.
¡ Una pelea!
- Kasabada büyük bir kavga var.
- Hay una gran pelea en el pueblo!
Her yerde kavga var.
Todos están peleando.
Kavga var!
Hay una pelea.
Onda epey kan ve kavga var, vahşi bir at süren bir adam var.
Tiene mucha sangre y disparos, y un hombre en un caballo salvaje.
Şşt...! Kavga var!
Se están peleando.
Kavga var!
¡ Una pelea!
Benim içimde, dünyayı yutmaya yetecek kadar kavga var!
¡ Tengo suficiente lucha en mí para devorar el mundo!
Tanıştığımızdan beri aramızda kavga var.
Hemos peleado desde que nos conocimos.
Acil gelin kavga var.
Soy Rose. Vengan rápido, es urgente.
Kavga var.
Pelea.
Çok güzel bir kavga var.
Hay una buena pelea fuera.
Kavga var!
¡ Pelea!
- Golfier'lerde kavga var gibi!
- Golfier está furioso.
- Kavga var! - Kendini komik mi sanıyorsun?
¿ Te crees el muy chistoso?
Yapılacak bir kavga var.
Va a haber una lucha.
Aşk var, kavga var ve sonra şarkılar..... ve de duygusallık bol miktarda var.
- Hay amor, hay diversión... Y también canciones, sentimientos, y tutti cuanti.
Amca koş, sizin evde kavga var.
Tío corre, hay una pelea en nuestra casa.
- Oh, kavga var! Kavga! Ben de gireyim!
- ¡ Déjenme pelear también!
Kavga var!
Pelea!
- Henüz zamanınız var. Biz hiç kavga etmeyeceğiz.
- Nunca nos hemos peleado.
Çavuş, kavga eden iki adam var.
Sargento, hay dos hombres fuera peleándose.
Pekala, Sana şu Beşbin doları vereceğim... Çünkü yapacak çok işim var ama kavga edecek zamanım yok.
Vale, voy a darle esos 5.000 porque tengo mucho trabajo que hacer y poco tiempo para discutir.
- Kavgaya ayıracak zamanım var. - Kavga için zaman yok.
Tendré el tiempo justo para hacerle tragar sus palabras.
Bahse varım bu gece Sissy Teyzemle kavga edecek.
Seguro que esta noche discute con la tía Sissy.
Bir de kavga ettikleri o gün var.
O el día que discutieron.
Sen yolumdan çekiliyorsun. Kavga etmeyin çocuklar. Herkese yetecek kadar var.
Tú quédate con la de detrás.
kavga ve cinayet var.
Si hay alambre, hay peleas y muerte.
Eğer kavga arıyorsan, artık kavga etmek için sebebin var.
Pero si busca pelea, ahora tiene excusa.
Senin sesine de bir sınır var, Liza, yani kavga etmek istersin. Bilirsin kavga etmekten nasıl da nefret ederim.
- Sabes que odio Ias discusiones.
Dairede şiddetli bir kavga yaşandığına dair izler var.
Había indicios de violencia en el piso.
Kavga için yardıma ihtiyacım mı var?
¿ Que necesito ayuda para pelear?
Eğer kavga istiyorsan köşede bir kafe var.
Si usted busca pelea aquí no la encontrará. Lo que tiene que hacer es ir a la primera calle a la derecha y allí la encontrará.
Beni dinle, buraya sana benim devrimci kanıtlarımı göstermek için gelmedim ama sokaklarda kavga eden sürüyle beyaz öğrenci var, tıpkı senin varoşlarda yaptığın gibi, ve ayrıca yine sürüyle tatmin olmamış potansiyel devrimci beyaz var.
Escúchame, No estoy aquí para enseñarte mis credenciales revolucionarias pero hay muchos estudiantes blancos luchando en la calle, exactamente como haces tú en el gueto, y hay mucha gente blanca insatisfecha que es potencialmente revolucionaria
Sıkışık bir programım var ve seninle kavga etmek istemiyorum.
Tengo mucho trabajo y no quiero pelearme.
Sanki kavga etmiş gibi bir kaç sıyrık var. Ve kafa arkasına yediği, beyin kanamasına neden olan bir darbe söz konusu.
Tiene varios moretones, casi como si hubiera peleado y un golpe a la región occipital que le causó esa hemorragia cerebral.
Şey, bir olasılık var... oldukça güçlü bir olasılık eğer kavga Sir Roger'la olduysa...
Hay probabilidades... Muchas probabilidades de que, si la pelea fue con Sir Roger...
Bana bir kavga sözün var!
¡ Me prometiste pelea!
Barlarda kavga, halka açık yerlerde ahlaksızlık, ve gençlerde yoldan sapma var. Görüyorum ki hepsinin kaynağı burası. Hepsi sınıfta öğretilen pislikten kaynaklanıyor.
hay jaleo en los bares, hay indecencia en lugares públicos, hay corrupción de la juventud, y ahora veo que todo proviene de aquí - proviene de las porquerías que se enseñan en esta misma aula.
Üç tane erkek kardeşim var. Biz daima birbirimizle kavga ederiz.
Sólo he tenido tres hermanos y estábamos siempre peleándonos.
Galiba aşağıda kavga edenler var.
Creo que abajo hay unos aguafiestas.
Neyin var, Noel akşamı onunla kavga mı ettin?
¿ Como se te ocurre, arreglarle una pelea para Nochebuena?
Şu atla karşı karşıya geldiğinde kavga etmek isteyecek. Unutma ki bu senin kanında var. Onun icabına bakabilirsin!
Cuando te cruces con ese semental y quiera pelear, recuerda, tienes la sangre de tu parte, y puedes con él.
Ne kadar acıttığını öğrendiğimiz için bahse varım asla artık kavga etmeyeceğiz.
Como sabemos lo mucho que nos dolió Seguro que no nos pelearemos más
Burada da Kadınlar Arası Aşk ve Dostluk var. Sadece konuşmuyorlar, kavga da ediyorlar.
Aquí tienes "Amor entre mujeres"... y "Amistad"... y no sólo hablan, también luchan.
Şu arka tarafta bir sürü boş yer var... o kadar çok ki istemezseniz birbirinizi hiç görmezsiniz... ama siz şu arkadaki küçücük yer için kavga ediyorsunuz.
Tienen muchísimo lugar libre allá. Tanto lugar que, si no quisieran, no necesitarían verse. Pero siempre están peleándose por un lugarcito en el fondo.
Hey, burada kavga eden birileri var.
Eh, tenemos pelea.
Burada kavga etmektense şu an endişelenecek çok şeyimiz var.
tenemos un infierno de grupo mas por que preocuparnos, En lugar de tu y yo en esta pelea...
- Bu tek yönlü bir tartışma. 6 gün var gelirsen ve kavga edersek, nefret eder, geri döneriz.
Tenemos seis días. Si vienes, nos peleamos y nos odiamos, regresaremos.
Çok fazla kavga gürültü var.
Hay muchas disputas.
Kavga var!
- ¡ Hay pelea donde Sal! - ¡ Pelea!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]