English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ö ] / Ölme

Ölme traducir francés

1,305 traducción paralela
Fry, ölme!
Fry, ne meurs pas!
Ölme vakti!
C'est l'heure de mourir!
Ölme sırası sana geldi.
A ton tour de mourir.
Bizleri bilinçli olarak kurban mı edecektin yoksa ölme ihtimalimizi görmezlikten mi geldin?
Vous avez décidé de nous sacrifier de votre plein gré... ou vous ignoriez qu'on pouvait y rester?
Sakın ölme.
Ne t'en va pas!
Zaman ölme zamanı ve Saatler kuşun alehine işliyor.
Il y a un moment pour mourir et peut-être son heure est arrivée.
Bu lanet olası varoş şehirde, Ötenazi olarak ölme hakkımı kulllanamıyorum... Fakat bana acı veren, Sarsıcı bu şehri ben seçtim.
Je ne veux pas de l'anesthésie étouffante de cette banlieue je veux la violence de la capitale.
Ne annemsin nede babam. Seni burdan çıkarmadan önce fazla alkolden ölme yeter.
Tu serais pas mort que de l'alcool si je t'avais pas tiré de là.
Ölme isteğin mi var, Galloway?
Vous avez un dernier souhait, Galloway?
Ölüp ölme... - Birkaç el mi ateş ettin?
- Je ne peux dire si...
Lütfen ölme. Ölme, lütfen.
Ne mourrez pas, s'il vous plaît.
Ölme vakti geldiğinde Anka kuşları yanmaya başlar ve sonra küllerden yeniden doğarlar.
Il s'embrase quand l'heure est venue de mourir. Et puis, il renaît de ses cendres.
Ginny, lütfen ölme!
S'il te plaît, ne sois pas morte!
Ginny, lütfen ölme.
Ne sois pas morte!
Sonra ölme sırası bana ve abime gelecekti.
Après, c'était à notre tour de mourir.
Ölme sakın. Dayan!
Ne meurs pas!
Ölme sakın!
Tiens bon! Ne meurs pas!
Geyiğin ölme nedeni bu.
Et la biche est morte à cause de ça
Ölme Yoshimura!
Ne meurs pas. Yoshimura!
Kaichiro... ölme!
Kaichiro... ne meurs pas!
Ölme. Ölme...
Ne mourrez pas!
Ölme eşeğim ölme.
Ça va prendre des heures.
Mahkeme ölme hakkını kabul etmeli. Bunu okudum.
La Cour reconnaît le droit à la mort.
- Ölme o zaman.
- Alors, ne meurs pas.
Ölme. Henüz değil.
Ne mourez pas.
Ah, lütfen, ölme.
Je t'en prie, ne meurs pas.
Lütfen ölme. Leo!
S'il te plaît.
Sakın ölme.
Putain, crève pas!
Mahkûmlar kötü tıbbi bakım sonucunda ölme endişesi yaşamıyor olsalar da
La vie est assez dangereuse comme ça à Oz. Si en plus les détenus meurent suite à des traitements médicaux de mauvaise qualité...
Etrafımda görmek istiyorum, lütfen ölme.
J'aime être avec toi, alors ne nous quitte pas.
Ne demek istediğini bana söyleyene kadar ölme!
Pas avant de savoir ce que vous voulez dire par là!
Ölme vaktimiz geldiyse, vaktimiz gelmiştir.
Si notre heure a sonné, il faut l'accepter.
- Ölme.
- Ne me lâche pas.
Ölme zamanı.
Ton heure est venue.
Ölme...
Survivre...
Ölme.
Ne meurs pas!
Ölme seni piç kurusu!
Ne meurs pas, salopard!
Lütfen ölme.
Je t'en supplie, ne meurs pas.
Sho, ölme!
Sho, ne meurs pas!
Sanırım şimdi ölme sırası bende.
C'est à notre tour de mourir
Sakın ölme.
Meurs pas.
Beni neden böyle utandırıyorsunuz? Yurdumdan yayılan vebadan kaçmak için buraya geldim. Ama burada olup bu sözlerden utanmaktansa vebadan ölme pahasına orada kalmayı yeğlerdim.
Je suis venu ici pour échapper à la peste, mais je ferais mieux d'en mourir que de rester ici humiliée par les ragots.
Ölme zamanı geldiyse, ölürsün.
Quand l'heure de mourir arrive, tu meurs.
Saçiko, ölme!
Sachiko, ne meurs pas!
Sakın ölme.
Il faut que vous sachiez...
Ölme zamanı.
Le temps est venu de mourir.
Sakın ölme!
Ne meurs pas!
Ölme!
Ne meurs pas!
Kokudan ölme sonra.
Attention les dégâts!
- Ölme nedeni oksijensiz kalma.
Cause du décès : asphyxie.
Ölme.
Ne meurs pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]