English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ç ] / Çok güzel bir gün

Çok güzel bir gün traducir portugués

358 traducción paralela
Çok güzel bir gün.
Está um dia lindo.
Çok güzel bir gün efendim. Bu yüzden, her zaman şemsiye taşıdığınızı tahmin ediyorum.
Bom, está um tal dia maravilhoso, que devo concluir que leva sempre um chapéu de chuva.
# Çok güzel bir gün bugün. # Havanın bozması...
Mas para mim Está um dia lindo
# Çok güzel bir gün bugün ve her şey yolunda.
Por isso, para mim Está um dia lindo Tudo está perfeito
Çok güzel bir gün.
Foi um belo dia.
Ve çok güzel bir gün, efendim.
Está um dia esplêndido!
Çok güzel bir gün. Ben de bir uğrayayım ve...
Está um dia lindo e pensei que podia passar por aí e...
Çok güzel bir gün, Barney.
- Está um dia esplêndido, Barney!
- Çok güzel bir gün.
- Está um dia lindo!
Çok güzel bir gün geçirdik, değil mi?
Fez-se um lindo dia, não achas?
Merhaba efendim. Çok güzel bir gün.
não está?
Çok güzel bir gün.
Lindo dia.
Kesinlikle çok güzel bir gün
Está mesmo um dia encantador.
Kesinlikle çok güzel bir gün
Está mesmo um dia encantador, esta manhã.
Çok güzel bir gün.
Está mesmo um belo dia.
Canım çok güzel bir gün geçirdik.
Minha cara, passámos um belo dia.
Çok güzel bir gün olacak gibi.
Vamos ter um belo dia.
Çok güzel bir gün.
Não é preciso, está um dia tão lindo.
Çok güzel bir gün.
Está um lindo dia.
- Çok güzel bir gün.
- Está um belo dia.
Gördüğümüz gibi, çok güzel bir gün.
Como todos podem ver, está um lindo dia.
Çok güzel bir gün.
- Está um lindo dia.
Çok güzel bir gün.
Está um dia tão bonito
Çok güzel bir gün öyle değil mi?
Está um belo dia, não? - Fantástico.
Çok güzel bir gün, değil mi?
Está um dia lindo, não está?
Bugün çok güzel bir gün geçirdik, bunu mahvetme.
Hoje tivemos um grande dia, Scott. Não o estragues.
Gerçekten öyle efendim, ama çok güzel bir gün.
- De facto é, sir, mas muito bonito.
Çok güzel bir gün, değil mi?
Que belo dia, não?
Çok güzel bir gün, yürümeye karar verdik.
Está um dia tão lindo. Vamos a pé.
Çok güzel bir gün, değil mi? Evet. Ve de mükemmel bir yer.
A união, não, o vazio microscópico entre 2 neurónios vizinhos ou células nervosas.
Çok güzel bir gün.
Que dia tão bonito.
Teşekkür ederim. Çok güzel bir gün geçirdim.
Obrigada por um dia realmente maravilhoso.
Çok güzel bir gün, güneş çıkıyor.
- Claro. Está um lindo dia.
Bugün çok güzel bir gün
Hoje está um dia maravilhoso
Çok güzel bir gün.
Está um belo dia.
Bart, bugün çok güzel bir gün.
Bart, está um dia tão bonito lá fora.
# Bugün, çok güzel bir gün.
Na tua companhia Para mim, está um lindo dia
Sonra bir gün dışarı bakar ve penceresinin dışında duran yeni bir cankurtaran görür onu nasıl gördüğü kitapta çok güzel anlatılmış.
Um dia, olha pela janela e vê um novo nadador-salvador, que é lindamente descrito.
Geçen gün çok güzel bir tane okudum.
Li um maravilhoso, no outro dia.
Beverly Hills'te çok güzel bir gün doğdu.
É um dia maravilhoso em Beverly Hills.
- Çok güzel bir gün, değil mi?
- Manhã encantadora, não?
Güzel bir gün olacak ben de çok mutlu olacağım.
Será um dia bom e feliz para mim, também.
Ama bir gün çok güzel bir kancık görmüş.
Ele a segue, mas perde o controle dela.
Bir gün, babam anneme Amelia'nin çok güzel biri olduğunu söylemişti.
Um dia o papá disse à mamã que a Amélia era muito bonita.
Görünüşe göre, ortada çok büyük bir başarı vardır... tâ ki Dr. Henry Mayerson masumâne bir şekilde... hava durumundan söz edip güzel bir gün olduğu yorumunu yapana kadar.
O encontro parece ser... um estrondoso sucesso... quando o Dr. Henry Mayerson... comenta sobre o tempo... a dizer que o dia está belo.
Çok güzel bir gün geçiriyordum.
- Estava a ter um dia tão bom.
Böyle ruhani bir şekilde yaşamak sonsuza dek her gün insanların arasına karışmak çok güzel.
É fantástico viver espiritualmente.
Bir başka gün, çiçek kaplı bir tepedeydim, ve orada saçları örgülü, çok güzel bir kız vardı...
Noutra altura, estava numa colina coberta de flores e havia uma rapariga linda com trancinas...
Her şey çok güzel olur ama bir gün yüzüme bencil, saplantılı bir sersem olduğumu haykıracaksın ve seni delirttiğim için, beni bir daha görmek istemeyeceksin.
Vai correr tudo bem, mas um dia... vais chamar-me egoísta, malvado compulsivo e gritar... Vais dizer que nunca mais me queres ver porque te deixo louca. Não preciso disso, boa noite.
Ve bu gün ve çağda ekolojik uiistimaller hakkında yardım etmek için bir şeyler yapan bir şirket bulmak çok güzel.
E nestes tempos de abusos ecológicos é bom encontrar uma empresa que faz alguma coisa para ajudar.
O çok güzel bir kadın ve itiraf edeceğim, ona karşı bir tutku beslemeden her gün aynı çatı altında olmam mümkün değildi.
- Também muito bonita. E confesso que não podia viver debaixo do mesmo tecto que ela, sem sentir por si uma atenção exaltada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]