English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ç ] / Çok güzel bir kız

Çok güzel bir kız traducir portugués

538 traducción paralela
Çok güzel bir kız.
Ela é linda!
Marcia çok güzel bir kız, değil mi?
A Marcia é uma rapariga muito bonita, não é?
Çok güzel bir kız.
Uma garota muito bonita.
Sanırım Bay Bacon'ın çok güzel bir kızı olduğunu bilmiyorsun.
Por acaso não tem conhecimento... ... que o Mr. Bacon é o pai de uma bela jovem?
Bana kalırsa çok şeker ve çok güzel bir kız.
Ela parece-me ser muito simpática.
Şuradaki çok güzel bir kız.
Está ali uma boneca especial.
O çok güzel bir kız.
Ela é muito bonita.
Çok güzel bir kız ve sana tapıyor.
É uma rapariga maravilhosa e adora-te. Porque eu te adoro a ti.
Yine yaşamam gerekiyorsa Tanrı'ya merhameti için yalvarıyorum. Çok genç, çok güzel bir kız o.
Rezo a Deus por misericórdia, ela é tão jovém é tão bela.
Gwendolen'e 18 yaşında çok güzel bir kızın vasisi olduğundan bahsettin mi?
Contaste à Gwendolen que tens uma pupila extremamente bonita, que apenas tem 18 anos? Não.
- O çok güzel bir kız.
- Ela é uma garota fixe.
Çok güzel bir kız.
Ela é atraente.
Esmer, çok güzel bir kız.
Uma morena, muito bonita.
Ve Lucy hep bana hep çok güzel bir kız olarak gözükmüştür demek babası ona bir koca satın almak için etrafta geziniyor ha.
E a minha Lucy sempre me pareceu uma moça demasiada bonita para que seu pai tenha que tentar comprar-lhe um marido.
O çok güzel bir kız.
Ela é uma rapariga linda.
Çok güzel bir kız.
Ela é muito bonita.
Bir keresinde bir kabareye gittim, çok güzel bir kız vardı.
Uma vez entrei num cabaré, tipo este. Havia uma linda rapariga, de perna comprida como aquela.
Bayan Fremont, çok güzel bir kızsınız ama biraz kilo almalısınız.
Sra. Fremont, é uma moça bonita, mas precisa engordar um pouco.
Çok güzel bir kız.
É uma rapariga muito bonita.
Çok güzel bir kız.
Ela é positivamente adorável.
Çok güzel bir kızı var.
A filha dele é uma criança adorável.
Elaine çok güzel bir kız.
A Elaine é uma rapariga bonita.
Çok güzel bir kızı sevmiş ama kızın babası biraz yabaniymiş.
Sim. Não me revelou o nome da rapariga, mas acho que era linda.
Çok güzel bir kız.
Està linda.
Çok güzel bir kız, yüzü Yunan tanrıçalarına benziyor.
É linda, tem a figura de uma deusa grega.
Çok güzel bir kız, ama sanki biraz aptal mı?
mas talvez um pouco tolinha.
424'te çok güzel bir kız var dedi. - Ben de bakmaya geldim.
Ele disse-me : "Há uma miúda muito gira no quarto 424".
Çok güzel bir kız!
Ela é linda.
Bu kez çok güzel bir kız.
- Ela é uma óptima rapariga.
Ve çok güzel bir kızın oldu.
E tu tiveste uma bela filhota.
Çok güzel bir kız. On yaşında o.
- Max, é uma maravilha.
Olağanüstü, çok güzel bir kız.
Ela é sensacional.
Çok güzel bir gece. Ve çok tatlı bir kız.
Qué noite... e qué mulher.
Kız kardeş çok güzel olduğu için bir iş tutturamıyor.
A irmã não agarra um emprego por ser bela demais.
- Genç bir kız. Çok da güzel.
- Jovem, muito bonita.
Bir sabah uyandığında, kapıcının kızının çok güzel gözleri olduğunu farkedeceksin. İyi olacaksın. Uyanmak için önce uyumak gerekir.
Um dia acordas, reparas nos lindos olhos da filha da porteira, e estás curado!
Ne kadar güzel bir kız! Ama Viyana'da çok dikkatli olması gerekiyor.
É uma rapariga simpática mas devia ter cuidado em Viena.
Ama bir Hint kızı babasına asla karşı gelemez. Evliliğine hazırlanmaya başladı... ve törenin gerçekten güzel olması için çok sıkı çalıştı.
Como uma jovem Indiana nunca contraria o pai, ela preparou-se para o casamento e esforçou-se para que fosse muito belo.
Çok güzel bir genç kız, siz de sağlıklı bir genç adam sayıIırsınız.
Ela é uma jovem linda e você é um homem relativamente saudável.
Bayan Kenyon, çok güzel bir kız.
Senhorita Kenyon.
Vadide çok güzel bir evim var oğlum, artık orada yaşayacağız.
Vamos semear o terreno, caçar e pescar. O que te parece?
- Çok güzel, hoş bir kız.
- Uma rapariga boa, doce!
Ben ve Kızılderili arkadaşımın çok güzel bir fikri var.
Eu e o meu companheiro índio aqui tivemos uma ótima idéia.
Çok da güzel bir kız değildi diyorum.
Eu disse que ela não é muito bonita.
Çok güzel ismi olan bir kızınız yok muydu?
Uma filha com um nome encantador.
Kız çok güzel bir şey değil mi?
Ela é linda, não é?
Bir kızın çok güzel bir poposu vardı. Yanakları etli ve taş gibiydi. Tıpkı davula benziyorlardı.
Uma garota tinha uma bunda, as bochechas dela eram duras e cheias como tambores.
Bakın bayan, askerin hayatı çok zordur ve bazen, güzel bir kız görünce tutmak istediği ama tutamayacağı sözler verebilir.
Um soldado tem uma vida muito dura e, às vezes, quando vê uma rapariga muito bonita, sente-se tentado a fazer promessas que tenciona cumprir, mas que não consegue.
Çok fazla sigara içen senin gibi güzel genç bir kızı her ne zaman görsem, kendi kendime şöyle derim :
Quando vejo uma rapariga bonita a fumar tanto, digo para mim mesmo :
Çok güzel bir kız.
Esta mulher é bonita.
Seninle o kadar güzel, o kadar yoğun bir hayat yaşadık ki. Çok şanslıyım. Artık bırakmalıyız.
Vivemos uma vida tão bela, tão intensa, tão felizarda mas agora tens de libertá-la.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]