In my dreams traduction Turc
1,163 traduction parallèle
Well, in my dreams.
Düşlerimde.
He's in my dreams sometimes.
Düşlerime girer bazen.
No, my grandma gave me that number in my dreams. Straight!
Hayır, büyük annem bana bu numarayı rüyamda verdi, tamam mı?
I hid you in my dreams I kept you in my memories I hid you in my dreams I kept you in my memories
anilar benim tutulmasi size sakladi Rüyalarin benim sana hafizamda seni tuttugum benim rüyalarimda seni sakladim
I hid you in my dreams I kept you in my memories
anilar benim tutulmasi size sakladi Rüyalarin benim sana
You don't come in my dreams anymore
Artik rüyalarimada girmiyor
Richard Dean Anderson will be in my dreams tonight.
Richard Dean Anderson bu gece rüyalarıma girecek.
Afterward, he found no need to visit me in my dreams.
O günden sonra, beni rüyalarımda ziyaret etme gereğini duymadı.
# You've been in my dreams all my life #
* You've been in my dreams all my life *
He can talk in my dreams. Stu.
O rüyalarımda konuşabiliyor Stu.
In my dreams. He can talk.
Rüyalarımda konuşabiliyor.
I can say that in my dreams.
Bunu sadece rüyalarımda söyleyebilirim.
- It's like in my dreams!
- Tıpkı rüyalarımdaki gibi.
See, I see it in my dreams and I put it down on paper.
Bak, onu rüyalarımda gördüm ve onu kağıda çizdim.
In my dreams.. why do you come?
Rüyalarıma neden girdin?
In my dreams.
Rüyalarımda.
I hope the Pacific is as blue as it has been in my dreams.
Umarım ki Pasifik rüyalarımda ki kadar mavidir.
Can you come With me in my dreams?
Benimle rüyalarıma gelir misin?
You were in my dreams.
Rüyalarımdaydın.
I just keep seeing Earthforce One blowing up over and over again in my dreams.
Ben rüyalarımda hâlâ Dünya Gücü 1'in tekrar tekrar patladığını görüyorum.
Why are you interested in my dreams?
Rüyalarımla neden ilgileniyorsun?
In my dreams... there's something in the life tube with me.
Rüyalarımda hayat tüpünde yanımda bir şey var.
I don't normally make fun of myself in my dreams.
Genelde rüyalarımda dalga geçmem.
I don't remember a lot of what happened, but what I do comes to me in my dreams.
Olanların... hepsini hatırlayamıyorum. Sadece rüyalarımda görüyordum. Hayaller...
He's in my dreams, Annie.
O rüyalarımda, Annie.
See you in my dreams.
Rüyalarıma gir.
"The one who comes in my dreams..."
"Düşlerime giren yabancı..."
Not even in my dreams can I imagine doing that to you.
Bırak dün geceyi, rüyamda bile sana bunu yapabileceğimi düşünemem.
No place for strangers in my dreams I am engaged to marry
Düşlerimde yabancılara yer yok benim.
- Not even in my dreams.
- Rüyamda bile görmezdim. Neden?
I have seen this temple in my dreams.
Rüyamda bir tapınak görüyorum.
I'm sorry I'm not straightforward, I can say it in my dreams
açık sözlü olmadığım için Sadece rüyalarımda söyleyebilirim
In my dreams, I'm surprisingly inadequate.
Çünkü kendi rüyalarımda şaşırtıcı derecede yetersizim.
She said she wanted no acknowledgement. In a moment I live over and over in my dreams, I believed her!
Belli etmeden, hiçbir şekilde kutlama istemediğini söyledi ve bir anda bunu rüyalarımda tekrar tekrar yaşadım ve ona inandım!
In my dreams, each night it seems... my sweetheart comes to call.
Hayallerimde, her gece sevgilim beni çağırıyor.
It came upon me first in my dreams.
Bana önce rüyalarımda geldi.
I want to see them in my dreams... all those people whom I grew to love... and will never meet again.
Bir daha hiç göremeyeceğim... ve sevgimin büyüdüğü tüm o insanları... hep rüyalarımda görmek istedim
But dreams, my boy, in this poor corner of the world, end up in a glass of ale.
Ama dünyanın bu zavallı köşesinde, hayaller... bir bardak birada son bulur.
Mafiosi, civil servants, hypocrites, everything in Argentina, among shit and ruins, drifts around with my dreams that no one controls.
Mafya, devlet memurları, ikiyüzlüler, Arjantin'deki her şey, bok ve yıkıntılar arasında, düşlerimle birlikte sürüklenir etrafta.
All I see - All my dreams in him now.
Şimdi gördüğüm - bütün hayallerim onun içinde yaşıyor.
I arrived in town not ten days ago full of dreams, anxious to make my way in the world a little naive perhaps, but armed with determination a solid work ethic, and an indomitable belief in the future...
On gün önce şehire geldim bir sürü hayalle, bu dünyada kendi yönümü belirleme kaygısıyla belki biraz tecrübesizim, ama son derece kararlıyım tam bir çalışma ahlakı, ve geleceğe dair yılmaz bir inancım var...
I wanted to make my dreams of flying free in the sky come true.
Gökyüzünde dilediğim şekilde uçuyorum. Rüyalarımı gerçekleştireceğim.
Well, no, okay, maybe my wildest... But certainly never in my normal dreams would I...
En çılgınlarında olabilir ama normal rüyalarımda bile- -
Cornelius, my sunshine, first you buzzed in here on that wretched thing and announced before the court that you'd found the girl of your dreams.
Cornelius, gün ışığım. Önce, o zavallı şeyin üstünde buraya geldin ve bütün sarayın önünde, rüyalarının kızını bulduğunu duyurdun. Şimdi de geri dönüp, ortadan kaybolduğunu mu söylüyorsun?
So I'm talking to you about some of the films that colored my dreams, that changed my perceptions and even my life, in some cases,'films that prompted me, for better or for worse, to become a filmmaker myself.
Rüyalarıma renk katan, bakış açımı değiştiren ve hatta bazı durumlarda hayatımı değiştiren filmlerden bahsedeceğim. İyi ya da kötü şekilde beni etkileyip yönetmen olmamı sağlayan filmlerden.
My brother Yannakis was so excited, he couldn't rest until he got hold of this magic machine and take it back to Monastir. He saw it in his dreams. He raved about it.
Kardeşim Yanakis öyle heyecanlanmıştı ki o büyülü makinelerden bir tane edinip Manastır'a götürünceye kadar içinin rahat etmeyeceği belliydi.
My future freedom depended on Berridge's endless flow of dreams.
Geleceğim, Berridge'in sonsuz hayalgücünden çıkan rüyalarına bağlıydı.
I still have lots of dreams, but they're not in regard to my love life.
Hala birçok hayalim var, ama aşk hayatımla ilgili değil.
Is it all true about your dreams or did you say that to hopefully get in my pants?
.. yoksa beni yatağa atmayı umduğun için mi söyledin?
Sleep well, my children... and hold your father in your dreams.
İyi uykular evlatlarım ve rüyalarınızda babanızı görün.
Our faded dreams - bring tears in my eyes.
Solmuş hayallerimiz - akıtıyor göz yaşlarımı.
in my opinion 572
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my mind 161
in my view 52
in my experience 382
in my world 69
in my defense 150
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my mind 161
in my view 52
in my experience 382
in my world 69
in my defense 150
in my house 118
in my case 131
in my day 121
in my hand 30
in my head 141
in my family 33
in my eyes 40
in my own way 47
in my book 75
in my dream 57
in my case 131
in my day 121
in my hand 30
in my head 141
in my family 33
in my eyes 40
in my own way 47
in my book 75
in my dream 57
in my home 30
in my life 110
in my apartment 37
in my pocket 58
in my office 200
in my car 54
in my professional opinion 37
in my 68
in my time 45
in my hands 18
in my life 110
in my apartment 37
in my pocket 58
in my office 200
in my car 54
in my professional opinion 37
in my 68
in my time 45
in my hands 18