In my experience traduction Turc
1,019 traduction parallèle
In my experience, they don't affect young people.
Tecrübelerime göre, o olaylar gençleri pek etkilemedi.
In my experience, that's unusual.
Tecrübelerime göre, bu alışılmadık bir durum.
It's not in my experience.
Bana öyle olmadı.
Trust in my experience!
Deneyimime güvenin!
Believe in my experience as a judge, a hood like him can seem like a nice guy.
Tabii onu tanımış olsaydı. Bunu hakimlik deneyimime dayanarak söylüyorum. Onun gibi gangsterler genelde sevimli olur.
( Speer ) In my experience, people rather got numb.
Benim tecrübelerime göre, insanlar, küçük bir şaşkınlık yaşamıştı.
In my experience, there's no such thing as luck.
Tecrübelerime göre şans diye bir şey yoktur.
In my experience, and it is considerable, I have found that the offer of a reward would very soon set the greedy cat amongst the criminal pigeon.
Tecrübelerime göre bu önemli, bir ödül ortaya koymak suçlu güvercinler arasındaki açgözlü kedileri hemen harekete geçirir.
There is no doubt you've detected and defeated in the most complete manner one of the boldest attempts at bank robbery that has ever come within my experience.
Şüphesiz ki hayatımda hiç karşılaşmadığım en karmaşık ve en cesur banka soygunu girişimlerinden birini ortaya çıkarıp engellediniz.
In my experience the first murder is often accomplished against great qualms of conscience.
Tecrübeme dayanarak diyebilirim ki, ilk cinayet büyük bir iç acısıyla işlenmiş.
In my experience, it's always worth waiting for Omo.
Tecrübelerime göre, Omar'ı beklemek her zaman değer.
In my experience...
Bak, tecrübelerime göre...
But in my experience, I've seen this many times, and only once was it malignant.
Ama buna benzer şeyleri çok gördüm, ve sadece bir tanesi kötü huyluydu.
In my experience, they pretend to give it but it's generally a smoke screen for demanding it back with interest.
Deneyimlerime göre, sana ilgi gösterme maskesi altında senden daha da çok ilgi beklerler.
In my experience, the truth is not that convenient.
Benim tecrübelerime göre gerçeklik uysal değildir.
But as it happens, Mr. Lee, I am, among other things... a provider of rare services to the arts... and in my experience as a provider of rare services to the arts...
Ama artık tanıştığımıza göre, Bay Lee... Ben, diğer işlerimin dışında sanatta nadir hizmetler sağlarım ve sanata nadir hizmetler sağlayan bir kişi olarak edindiğim deneyimler bana yazarların biraz muhtaç insanlar olduğunu öğretti.
In my experience,
Deneyimimime göre,
In my experience, communication is a matter of patience, imagination.
Benim tecrübeme göre, iletişim bir çeşit sabır, hayalgücü.
Not in my experience.
- Bildiğim kadarıyla olmaz.
When you remember my experience in Malaga in the Spanish Civil War.
İspanyol İç Savaşı sırasında Malaga'daki deneyimimi unuttun mu?
Can't I tell you about my experience in free-falling?
-... anlatamaz mıyım?
I could easily write this story in relation to myself, basing it on my own experience, but transposing it onto a friend.
Bu hikayeyi kendime bağdaştırıp başka bir karakter üzerinden tecrübelerime dayanarak kolayca işleyebilirim.
Compare your experience this weekend, my dear Milo, with any other moments in your life.
Sevgili Milo, bu hafta sonu deneyimini hayatının her hangi bir anıyla kıyasla.
And I'm supposed to be in my prime, brimming with useful experience!
Oysa bunun yaşamımda yararlı kılabildiğim, deneyim kazandığım bir olgunluk dönemi olması gerekir!
Through my appearance here today, I hope that police officers in the future will not experience the same frustration and anxiety that I was subjected to for the past five years at the hands of my superiors because of my attempt to report corruption.
Bugün buraya gelmem sayesinde umarım gelecekte polis memurları rüşvet alındığını rapor etmeye çalıştığım için geçen beş yıl boyunca üstlerim yüzünden yaşadığım gerilim ve endişeyi yaşamazlar.
I can state from my own knowledge and experience that Italian-Americans are among the most loyal, most law-abiding, patriotic, hard-working American citizens in this land.
Bilgi ve tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki, İtalyalı Amerikalılar bu topraklardaki en sadık, kanunlara saygılı, vatansever, çalışkan Amerikan vatandaşları arasındadır.
Nothing in my previous experience had given such pleasure like when this girl's tongue and lips touched my body.
Bu kızın diliyle bendenime yaptığı dokunuşlardan aldığım zevki daha önceki deneyimlerimden hiç almamıştım.
President Frankenstein has appointed my great-grandmother, Thomasina Paine, in view of her experience in the field, as the minister for domestic security.
Başkan Frankenstein, büyükannem Thomasina Paine'i üstün deneyimlerinden dolayı, ulusal güvenlik başkanlığına atadı.
My first experience with death was with one of our serfs, Old Nehamkin.
ÖIümle ilk tanışmam, yaşIı hizmetkârımız Nehamkin'in ölümüyle oldu.
Well, in view of my past experience, with Reuben, I'll take yours.
Reuben ile edindiğim tecrübelerden sonra sanırım size inanmam gerek.
As is the case for nine out often men of my age... my first erotic experience took place in a brothel.
Benim neslimdeki 10 erkekten dokuzunda olduğu gibi ilk tecrübem bir genelevdeydi.
And it was the most incredible experience I think I've ever had in my life.
Sanırım hayatımda hiç yaşamadığım inanılmaz bir deneyimdi.
because he has neither the knowledge nor the experience which I have acquired in my life.
Çünkü benim hayatım boyunca edindiğim ne bilgilere sahip ne de deneyimlere.
Believe in my long experience
Tecrübelerime güvenin.
"I will experience everything in life so on the final journey to my death the nights will not be haunted by regret."
"Hayatta her şeyi tecrübe edeceğim ki ölüme olan son yolculuğumda geceler pişmanlıklarla dolu olmasın."
It has been my experience that, in an emergency, a stump can get in the way.
Benim tecrübelerime göre, acil bir durumda sakatlık çok işe yarayabilir.
My experience lies in the field of betrayal.
Tecrübem ihanet alanında.
This was my first experience in a place like that.
Öyle bir yerde ilk tecrübem.
- No, my mister..... I invested in this business all of me my money, my knowledge and my experience I'm not a hired mercenary like you are..
Hayır, Baycığım. Bütün her şeyimi bu işe verdim. Paramı, bilgi birikimimi, tecrübemi...
That was the was the most extraordinary experience in my whole life.
bütün hayatım boyunca yaşadığım en sıradışı deneyimdi.
It is my belief, Watson, founded upon my experience, that the lowest and vilest alleys in London do not present a more dreadful record of sin than does the smiling and beautiful countryside.
Deneyimlerime dayanarak söylüyorum Watson, Londra'nın en aşağı sokakları dahi o güler yüzlü, kırsal bölgelerdekinden daha az günah sicili arz etmiyor.
Of course, I was only 13 years old at the time, but I like to think of that experience as when I first discovered my real calling in life.
Tabi o zaman sadece 13 yaşındaydım ama o deneyimi hayatımın ilk tutkusu olarak düşünmekten hoşlanıyorum.
Well my medical experience tells me when there is a weakness in one limb it's very often compensated for by exceptional strength in the others.
Tıbbi deneyimim bana şunu söylüyor, bir ayakta topallama varsa genellikle diğer ayakta istisnai bir güçlülük olur.
But I had absolutely no experience, just my bachelor's in journalism.
Ama hiçbir tecrübem yoktu, gazetecilik diplomam dışında.
For my experience, it is more worn-out in the left wrist.
Deneyimlerime göre sol bilek daha aşınmıştı.
I know from long experience that my men have all the artistic talent of a cluster of colour-blind hedgehogs... in a bag.
Tecrübelerimle biliyorum ki personelimin, bir çuval içindeki renk körü bir kirpi sürüsü kadar resim yeteneği var.
"I don't know if all grooms have the same experience... " but as'Kicking Bird'began to speak about what was expected of a Sioux husband... " my mind began to swim in a way that shut out everything but her...
Bütün damatlar aynı deneyimi yaşar mı bilmiyorum ama Tekmeleyen Kuş, bir Sioux kocasından beklenenleri anlatmaya başlarken aklım, ondan başka her şeyi dışarıda bırakacak bir şekilde uzaklaştı giysisinin en ufak detayları vücudunun hatları gözlerindeki ışık ayaklarının küçüklüğü.
It's dangerous to generalize about new life-forms but based on my experience with other beings who bear their young in this manner
Yeni yaşam formlarını genellemek tehlikelidir. Ama yavrularını bu şekilde doğuran diğer varlıklar üzerindeki deneyimlerime dayanarak...
My design model suggests... that Beta will eventually experience rising temperatures, erratic tide surges, and, in general, the beginning of global warming.
Yaptığım modele göre Beta, nihayetinde sıcaklık artışı, düzensiz gelgit dalgaları, ve genel olarak da küresel ısınma başlangıcını yaşayacak.
Meanwhile, it's been my experience... they usually come back on their own... so I suggest you stay put, just in case.
Bu arada Genelde kendi başlarına... geri gelirler... o yüzden siz burda kalın, ne olur ne olmaz.
And I think I'll always feel strange about my first sexual experience... masquerading as a dead boy named Matt.
Sanırım, kendimi ölmüş Matt'in yerine koyduğum ilk cinsel deneyimimin garipliğini daima hissedeceğim.
in my opinion 572
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my mind 161
in my view 52
in my dreams 78
in my world 69
in my defense 150
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my mind 161
in my view 52
in my dreams 78
in my world 69
in my defense 150
in my house 118
in my case 131
in my day 121
in my head 141
in my hand 30
in my family 33
in my eyes 40
in my own way 47
in my book 75
in my dream 57
in my case 131
in my day 121
in my head 141
in my hand 30
in my family 33
in my eyes 40
in my own way 47
in my book 75
in my dream 57
in my home 30
in my life 110
in my pocket 58
in my apartment 37
in my office 200
in my car 54
in my professional opinion 37
in my 68
in my hands 18
in my time 45
in my life 110
in my pocket 58
in my apartment 37
in my office 200
in my car 54
in my professional opinion 37
in my 68
in my hands 18
in my time 45