In my mind traduction Turc
3,477 traduction parallèle
Love will doubtless be foremost in my mind as I hurl myself into the path of an unstoppable armada.
Kendimi durdurulamaz bir ordunun önüne attığımda aşk kuşkusuz aklımdaki en önemli şey olacaktır.
You were in my mind.
Sen beynimin içindeydin.
I cry like a child thinking you'll come back, just to fill the space in my mind that you left empty
Çocuk gibi ağlıyorum. Sırf aklımda bıraktığın bu boşluğu doldurmak için, Geri döneceğini düşünüyorum,
I cry like a child thinking you'll come back, just to fill the space in my mind.
Çocuk gibi ağlıyorum. Sırf aklımda bıraktığın bu boşluğu doldurmak için,
Screw it up and become a quadriplegic or so... the worst place for me, the scariest place for me, is in my mind, and that's all I'd have left.
Felç olur kalırım. Beni mahveden, korkutan tek yer beynim. Terk etmem gereken tek yer orası.
I had this picture in my mind. Everything was just gonna be perfect.
Aklımda herşeyin mükkemmel olacağına dahil bir resim vardı.
When that happened, there was no doubt in my mind that there was something in that house.
o evde birşey olduğuna dahil aklımda hiç şüphe kalmamıştı.
And I walk in, and I'm, like, Thinking in my mind, like, "stop."
İçeri girdim ama aslında kafamdan onları durdurmak geçiyordu.
In my mind, I knew...
Zihnimde, biliyordum.
I'm just reviewing the details of the case in my mind.
Davanın detaylarını aklımın içinde gözden geçiriyorum.
There is no question in my mind that a person like Leonardo da Vinci most certainly asked himself the are we alone in the universe?
Leonardo gibi bir insanın, kendisine Evren'de yalnız mıyız sorusunu sorduğundan hiç şüphem yok.
I, too, called you an idiot in my mind.
Bende içinden sana aynısını söylemiştim.
But there is no doubt in my mind it's the right thing to do.
Aklımda hiç şüphe yok ki bunu yapmak en iyisi olacak.
There was no question in my mind what was the right thing to do.
Yapılacak doğru şeyin ne olduğuna dair tereddüt bile etmedim.
In my mind, I'm taking a bubble bath and someone just threw a toaster in next to me.
Düşüncemde köpük banyosu yapıyorum ve biri yanıma tost makinesi attı.
After we completed each component, the information was scrambled in my mind as a precaution against being read.
Biz tamamlandıktan sonra Her bir bileşen, enformasyon aklımda şifreli edildi bir önlem olarak okunan karşı.
And while a lot of things go into making any decision, what I try to keep foremost in my mind is the public safety.
Ve buna karşın, herhangi bir kararı almamı sağlayan birçok şey var aklıma ilk önce getirmeye çalıştığım şey, kamu güvenliğidir.
You know, when I said that I would help you, I was thinking, in my mind, something fun.
Biliyor musun, yardım teklifini kabul ettiğimde eğlenceli bir şeyler yapacağımızı sanmıştım.
You have conjured such a picture in my mind of looking out over the world from up there.
Yukarıdan dünyayı izleme fikrini aklıma koyarak etkiledin beni.
- No, no, in my mind.
- Hayır, hayır, aklımdan.
- I'm cheating on Shelby in my mind, man.
- Aklımdan Shelby'i aldatıyorum, dostum.
There was no doubt in my mind that there was something in this apartment.
Artık şüphem kalmamıştı. Bu evde bir şey vardı.
I saw you do a trust fall at the Meadowlands in'88, and you blew my mind, you blew my mind.
1988'de sizi Meadowlands'ta güven düşüşü yaparken gördüm ve aklımı uçurmuştunuz. Resmen aklımı uçurmuştunuz.
Keep in mind, it is my first feature...
Aklından çıkarma, bu benim ilk makalem.
So you put that list in my hands, and in your mind I immediately just murder you, just right here in this restaurant?
Yani o listeyi elime verir vermez seni burada... bu lokantada hemen öldüreceğimi mi düşünüyorsun?
I am unusual in that my mind works much better when in motion, blood pumping to the brain as it were.
Kafası, hareket halindeyken, beynine kan gittiğinde çalışan garip bir adamım.
I'm going out of my mind in here.
Aklımı kaçırmak üzereyim.
Admittedly, Ford may have had a few quality issues in the past, the Probe and the Escort spring to mind, but my Interceptor was specifically made for police work.
Kuşkusuz, Ford geçmişte birkaç kalite sorunu yaşamış olabilir... Probe ve Escort modeli akla geliyor ama benim Interceptor özellikle polis işi için imal edilmiş.
Um, would you mind sticking the straw in my donut hole?
Donut deliğime bir pipet sıkıştırabilir misin acaba?
I was scared out of my mind, and I pounded the door, because they'd told me a little person lived in that closet.
Aklımı kaçıracağımdan korktum, kapıyı yumrukladım. Çünkü bana küçük bir insanın o dolapta yaşadığını söylemişlerdi.
Like, if you don't mind my asking, how did you get this job in the first place?
Mesela sormamın sakıncası yoksa... -... bu işi nereden buldun sen?
It's about giving my father some peace of mind, in case he...
Şey ihtimaline karşı...
But I'm on the back foot now, because of all the infinite variables of chaos I pondered this morning, the one that never crossed my mind was that you'd be standing in front of me.
Ama şu anda geri adım atıyorum. Çünkü bu sabah kafa yorduğum tüm sayısız kaos değişkenleri içinde aklımın ucundan bile geçmeyen biri oluştu ve sen karşıma dikildin.
If he ever comes back in here, I am gonna give him a piece of my mind, believe me.
Eğer geri gelecek olursa inanın bana dersini vereceğim.
When you start ranting, I tend to start shopping in the craft store of my mind.
Sen atıp tutmaya başlayınca, ben de zihnimde, el sanatları dükkanında alışverişe çıktım.
He was being supported by two friends and if ever I thought, at the very moment in my atheistic kind of mind, that I was looking at something purely religious, was of this man, who looked like Jesus Christ being taken down from the cross.
İki arkadaşı ona yardım ediyordu. Ve eğer o anda tüm ateist düşüncelerime rağmen saf dinsel bir şeye baktığımı düşündüm. İsa'ya benzeyen bu adam haçtan mı indirilmişti?
My mind is filled with hundreds of thoughts popping in and out of my head, clouding everything.
Kafama bir anda yüzlerce düşünce girip çıkıyor, zihnimi gölgeliyorlar.
My mind is as focused as it was back in the slums!
Fakirken nasıl gördüysem öyle yapacağım!
in the corner of my mind. Caesar.
Seni sonsuza dek hatırlayacağım Caesar.
Thoughts ran in and out of my mind.
Düşünceler kafamın içerisinde dönüp dolaşıyordu.
Mostly in my own mind, darlin'.
Özellikle benim zihnimde tatlım.
My, uh, suggestion would be that you take the opportunity to walk the fuck out of here before Detective Stanwick changes his mind and you leave here in a bag.
Benim önerim,... buradan defolup gitmen olacak. Dedektif Stanwick fikrini değiştirirse,.. ... buradan çuval içinde çıkarsın ancak.
Santana Jr. : In the back of my mind, I knew we wasn't gonna beat this case.
Aklımın bir köşesinde bu davayı kazanamayacağımızı biliyordum.
I hope you don't mind my saying so, Mrs Patmore, but in that blouse, you look as if you've just stepped out of Vogue.
Umarım sözlerim sizi rahatsız etmez Bayan Patmore,... ama o bluzun içinde Vogue dergisinden fırlamış gibi görünüyorsunuz.
In fact, well, you read my mind.
Aslında aklımı okuyorsun.
I don't mind looking a fool in a dress two sizes too small, but I wouldn't be doing my job if I allowed you to leave without explaining to you why you should buy it.
Bana iki beden küçük olan bir elbise içinde aptalca görünmem umurumda değil. Fakat bu elbiseyi neden almanız gerektiğini size açıklamadan giderseniz işimi yapmamış olurum.
I did have something on my mind when I came in here...
Buraya geldiğimde aklımda bir şey vardı ama...
I am in love Mr. Sotiris and I've lost my mind.
Ben aşık oldum Bay Sotiris. Aklımı kaybettim.
A man who can read my mind. You're thinking that... being here is easy, being in between places.
Aklından geçenler şunlar burada, bu iki dünya arasında olmak çok kolay.
Although he is currently not in a clear state of mind, he is definitely my cousin, Yong Tae Yong.
Şu anda bitkisel hayatta olmasına rağmen eminim ki bu benim kuzenim Yong Tae Yong.
Although he is currently not in a clear state of mind, he is definitely my cousin, Yong Tae Yong.
Şu anda bitkisel hayatta olmasına rağmen eminim ki bu kuzenim Tae Yong.
in my opinion 572
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my view 52
in my experience 382
in my dreams 78
in my world 69
in my defense 150
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my view 52
in my experience 382
in my dreams 78
in my world 69
in my defense 150
in my house 118
in my case 131
in my day 121
in my hand 30
in my head 141
in my family 33
in my eyes 40
in my own way 47
in my book 75
in my dream 57
in my case 131
in my day 121
in my hand 30
in my head 141
in my family 33
in my eyes 40
in my own way 47
in my book 75
in my dream 57
in my home 30
in my life 110
in my pocket 58
in my apartment 37
in my office 200
in my car 54
in my professional opinion 37
in my 68
in my time 45
in my hands 18
in my life 110
in my pocket 58
in my apartment 37
in my office 200
in my car 54
in my professional opinion 37
in my 68
in my time 45
in my hands 18