English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kahve lütfen

Kahve lütfen traduction Anglais

724 traduction parallèle
Hiçbirşey. kahve lütfen a brioche.
Nothing. Some cof fee please.
- İki kahve lütfen.
- Two coffees, please.
- Kahve lütfen.
Coffee, please.
Kahve lütfen.
Coffee, please.
Merhaba, bir fincan kahve lütfen.
Welcome, a cup of coffee please.
İki çikolatalı ve vanilyalı dondurma ve iki kahve lütfen.
Two chocolate and vanilla mix and two coffees, please.
- Kahve lütfen. - Bir jambonlu sandviç alayım.
- I'll have a ham sandwich.
- Hayır, sadece kahve lütfen.
- No, just coffee, thanks.
- Bayan Şerifede bir bardak kahve lütfen.
- Lady, bring another cup for the marshal.
- Kahve lütfen.
- Some coffee, please.
Kahve lütfen.
Some coffee, please.
Şampanya ve benim için de soğuk kahve lütfen.
Well, champagne, and cold coffee for me.
İki kahve lütfen.
Two coffees, please.
- Sade kahve lütfen.
- Just coffee, please.
Bir kahve lütfen.
A coffee.
Ve kahve lütfen.
And coffee, please.
Sade kahve lütfen.
Just a cup of black coffee, please.
Sıcak bir kahve lütfen.
A hot coffee, please.
Kahve lütfen.
Coffee.
- Bir kahve lütfen.
- A cofee, please.
Üç sütlü kahve lütfen.
Yes, three cafe au lait.
Bir kahve lütfen, Ivanka.
A coffee, please, Ivanka.
Bir kahve alabilir miyim, lütfen?
Can I get a cup of coffee, please?
Kahve, lütfen.
Coffee, please.
Lütfen bana kahve parası verir misin?
Ahem. Could you spare me the price of a coffee, please?
- Bir kahve, lütfen.
- Just some coffee, please.
Kahve getirir misiniz, lütfen?
Oh, will you bring us some coffee, please?
Bir de kahve, lütfen.
Some coffee, too, please.
- Kahve alayım lütfen.
- Just some coffee, please.
Bir kahve, lütfen.
A coffee.
Delilah, buraya kahve getir, lütfen.
Delilah, bring the coffee.
Bir fincan kahve alacağım, lütfen.
I'll have a cup of coffee, please.
Bir fincan kahve alabilirim, lütfen.
If I could have a cup of coffee, please.
Sıcak bir kahve getirebilir misiniz lütfen?
Can you get some hot coffee, please?
Üç kahve, lütfen.
Uh, please. Three coffees.
Bir fincan kahve alabilir miyim, lütfen?
May I have a cup of coffee, please?
Yağda yumurta ve kahve, lütfen.
May I have a couple of fried eggs and a cup of coffee, please?
Lütfen yatağa dönün ve size 9'da kahve getireceğim ve planladığımız gibi 10'da çıkacağız.
Go back to bed and I'll bring you coffee at 9 : 00, and we'll leave at 10 : 00 as planned.
- Sadece kahve, lütfen.
- Just coffee, please.
İki kahve, lütfen.
Two coffees, please.
Ve kahve, lütfen.
And coffee, please.
- Pete, kahve ve bir kadeh şarap daha, lütfen.
- Pete, bring some coffee and another wine glass, please.
Kahve olsun, lütfen.
Coffee, please.
Lütfen bir domates suyu, sade kahve ve bir masör.
Would you send a tomato juice, black coffee and a masseur?
Bir kahve daha, lütfen.
Another coffee, please.
Max, kahve getirir misin lütfen?
Max, will you get me the coffee please?
- Sonra da kahve getirin lütfen.
- Coffee later, please.
- Bir çörek ve kahve, lütfen.
- A frank and a coffee, please.
Bana kahve verir misiniz lütfen?
Get me some coffee, would you please?
Bir fincan kahve alabilir miyim lütfen?
Can I have a cup of coffee, please?
Bir kahve alabilir miyim, lütfen?
Could I have my coffee, please?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]