English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Ne olmuştu

Ne olmuştu traduction Anglais

645 traduction parallèle
Onu gördüğünde sana ne olmuştu?
What happened to you when you saw him?
Peki ne olmuştu?
What had happened?
Gerçekten ne olmuştu?
Just what had happened?
Geçen yıl, Newfoundland'den... yolcu aldıklarında Orinoco'ya ne olmuştu?
What happened to the Orinoco last year when they took on the passenger at Newfoundland?
Ona ne olmuştu?
Whatever became of him?
Ne olmuştu?
What happened?
Ne olmuştu?
- What was that?
- Ne olmuştu, Charles?
What's the matter, Charles?
- Orada ne olmuştu?
- Oh? What happened to you there?
Valborg'un akıbeti ne olmuştu?
Where did Valborg go off to?
Rommel'e ne olmuştu? Bulup ortaya çıkaracaktım.
I set out to discover what actually had happened to him.
Wichita'daki Bayan Post'a ne olmuştu?
What happened to old Mrs. Post in Wichita?
Sana ne olmuştu?
What's been happening to you?
Şimdi bize anlatın, Ne olmuştu o zaman?
Now tell us, what happened then?
Ne olmuştu?
What had happened?
- Ne olmuştu ki o zaman?
So what did happen then?
Geçen sefer Joe böyle Tıp konusuna takıldığında ne olmuştu, hatırladın mı?
Remember what happened last time Joe got... tangled up in that medical stuff, huh?
Larry ile sahip olduğumuz o basit yaşama Bohem hayatına ne olmuştu?
Where was the simple life Larry and I had had... that vie de Bohème?
- Ne olmuştu ona?
- What was happening to her?
Burada ne olmuştu hatırlayamıyorum.
I Cannot remember what was wrong.
Sekreteriyle ilişki kurduğu hakkında sizi şüpheye götüren ilk neden ne olmuştu?
Well, what made you first suspect... that your husband was having an affair with his secretary?
Ne olmuştu bakayım. Bisküvi yiyordum.
I think it happened... I was eating a biscuit.
Aa evet, kolunuza ne olmuştu?
Oh yes, so what's it about your arm?
Alissa'ya ne olmuştu?
What had become of Alissa?
Sen buraya gelmeden önce ne olmuştu?
What happened before you came here?
Ne olmuştu bana?
What happened to me?
Mayıs onları beklenmedik bir anda avladığında ne olmuştu.
What happened was May caught them by surprise.
Ona ne olmuştu?
What could have happened to her?
Mary Magdalene'e ne olmuştu?
What happened to Mary Magdalene?
Çiftliğe son gönderilenlere ne olmuştu, Mez?
Now how'd the last farms go, Mez?
15 yıl ne olmuştu.
Wh-What was it, 15 years ago?
Yaşamımızın en güzel yılları yerle bir olmuştu, hem de ne için?
The best years of our lives, razed to the ground for what?
Peki sonra ne olmuştu?
And then what happened?
- Ne olmustu?
- And what happened?
Ne kadar asil bir şekilde zerafetle büyümüş ve yararlı bir vatandaş olmuştu.
How nobly he grew in grace and became a useful member.
Ne, O halde, İspanyanın Filipinlere katkısı mı olmuştu?
What, then, was Spain's contribution to the Philippines?
Bunun üzerine ben de Little Fawn Gölü'ne küçük bir yolculuk yaptım. Çünkü orada da tuhaf bir şey olmuştu.
So I made a trip up to Little Fawn Lake... because something peculiar happened up there.
Aklım allak bullak olmuştu, ne karar veremeyeceğimi bilemiyordum.
Because I was mixed up and confused and I didn't know my own mind.
Ne olduğunu anladığımda çok geç olmuştu.
By the time I saw what had happened, it was too late.
Her ne kadar evliliklerine saygı duyuyor olsam da her nasılsa Mona hayatımın çok önemli bir parçası olmuştu.
And though I respected her marriage... she'd somehow become very important in my life.
Gooper, çocuklar başka ne aşısı olmuştu?
Gooper, what have all the kiddies been shot for?
Balık kendi seçtiği yöne doğru durmaksızın giderken balığın ne kadar güçlü olduğunu hissedebiliyordu ve şöyle düşündü : " Ben bir numara yapmaya kalktığımda o bir tercih yapmak zorunda kalmıştı. Onun tercihi bütün hile ve tuzaklardan uzaklaşarak suyun derinliklerinde kalmak olmuştu.
He felt the strength of the great fish moving steadily toward what he had chosen and he thought, " When once through my treachery it had been necessary for him to make a choice his choice had been to stay in the deep water far out beyond all snares and traps and treacheries.
- Ne mi olmuştu?
Happened? Yes.
Onun ne gelişini ne de gidişini gören olmuştu.
No one saw her come, no one saw her go.
Aslında zavallı Millard hakkında söylenecek pek fazla bir şey yok çünkü o aramıza katılalı daha iki gün olmuştu. Ancak onu içten içe kemiren öldürücü illet her ne ise onu bizden çekip aldı.
I ain't really got a whole lot to say about Millard because he only rode amongst us two days ago, and was promptly struck down by whatever deadly disease it was struck him down.
- Tanışalı ne kadar olmuştu?
- How long had you known him?
Birlikler karmakarışık olmuştu. Kimse ne olup bittiğini bilmiyordu.
The units left hasty, nobody wise person what she transferred herself.
Ne kadar sıcak olmuştu?
How hot did it get?
En son ne zaman olmuştu biliyor musun?
You know how long it's been since that happened?
Ne gaptir ki, benim gösterim sırasında olmuştu.
Ironically, it happened during the course of my act.
Ve bu da ne zaman olmuştu, çocuklar?
With a canopy bed and a dollhouse?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]