English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Ne söyleyeyim

Ne söyleyeyim traduction Anglais

3,411 traduction parallèle
- Ne söyleyeyim?
– What should I say?
- Ne söyleyeyim?
What do you want me to say?
- Ne söyleyeyim?
What do I say?
- Ne söyleyeyim?
- Tell'em what?
Evet. Ona ne söyleyeyim?
What do I tell him?
Başka ne söyleyeyim ki evladım?
What more is there to tell, my child?
Ne söyleyeyim?
Tell you what?
- Ne olduğunu söyleyeyim.
- I-I-I'll tell you why.
Ne sandığını söyleyeyim, Paul...
I'll tell you exactly what I was thinking, Paul.
Bana ne gördüğünü söyle, ben de sana neyi gözden kaçırdığını söyleyeyim.
Tell me what you see, I'll tell you what you miss.
Sana ne olacağını söyleyeyim, Sarah.
Let me tell you what's gonna happen next, Sarah.
- Ne yapacağını söyleyeyim.
I'll tell you what we're gonna do -
Benim ne düşündüğümü söyleyeyim. Tek ve iki düğmeli takım elbiseleri savcılar giyer.
Here's what I'm thinking - one and two button suits are worn by prosecutors.
Senin görüşün ne bilmiyorum Joey ama sana profesyonel görüşümü söyleyeyim.
Now look, I don't know what your angle is, Joey, but I will give you my professional opinion.
Sana söyleyeyim, jürinin ne düşüneceğini asla bilemezsin.
Let me tell you, you never know what a jury's thinking.
Sana ne bildiğimi söyleyeyim.
Here's what I know.
- Valla ne yalan söyleyeyim ben de öyle zannettim.
- I thought so, too.
Size bir şey söyleyeyim, o günden sonra, ne zaman ışıkların söndüğünü görsem ve bir fabrika kapansa o adamı düşünürüm.
I'll tell you something, ever since that day, every time I saw the lights go out and some factory close I thought about that man.
Size ne yapmamız gerektiği konusunda ne düşündüğümü söyleyeyim.
Well, I tell you what I think we should do.
Sana benim ne bildiğimi söyleyeyim.
Let me tell you what I know.
Sana söyleyeyim, ne görebiliyorsun ne de yürüyebiliyor.
And let me tell you... you can't see... you can't walk.
- Sana ne olduğumu söyleyeyim.
- I'll tell you what I am...
Hayır, sana saçmalığın ne olduğunu söyleyeyim, Charlie...
No.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Tell you what I'm gonna do.
Bence ne olacağını söyleyeyim mi?
You know what I think happens?
Ne yapacağımı size söyleyeyim.
Um, I tell you what I'm gonna do.
Ben sana söyleyeyim ne yapacağını.
Then I'll tell you.
Ne yapabileceğini söyleyeyim sana.
I'll tell you what you can do.
Ne yalan söyleyeyim, buz üzerinde böyle bir akşamı daha önce görmemiştim.
Oh-ho-ho, my! I kid you not, I do not recall an evening on the ice like this in some time.
Çünkü ne yapacağınızı size söyleyeyim mi? Şu sahne hareketlerinin çalışmasını yapacaksınız.
'Cause I'm gonna tell you, what you're gonna start doing... is you're gonna start practicing for those feature gigs.
Pekala, ne yapacağımızı söyleyeyim.
Okay, here's what we're gonna do.
"News of the World"'ün sana ne olduğunu söyleyeyim.
I'll tell you what the news of the world is.
Ne olduğunu söyleyeyim.
I'll tell you what happened.
Ben size ne yapacağımı söyleyeyim. Kömür depomun kapılarını kapatacağım.
I'll tell you what I'm doing - bolting the door to my coal yard.
Sana ne öğrendiğimi söyleyeyim, Jack.
I'll tell you what I did learn, Jack.
Hayır, şimdi ne olacağını söyleyeyim bu evi şimdi terk edeceksin.
No. What is gonna happen is, you are gonna leave this house right now.
Her ne yaşayacağını sanıyorsan gerçekleşmeyecek, söyleyeyim.
So whatever you think might be about to happen, it's not real.
Tamam, öyleyse ne yapalım, babamı arayıp bizi erken almasını söyleyeyim mi?
Okay, well, should I call my dad and have him pick us up early?
yada buna benzer şeyler... ben sana söyleyeyim aptalca olan ne!
Or something likethat. I'll tell you what is stupid.
Ben sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Here's what I'm gonna do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Tell you what I'll do.
Şimdi sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
So I'll tell you what we're gonna do :
Sana ne olduğunu söyleyeyim- - Lıp.
I'll tell you what- - it.
Sana ne alabileceğini söyleyeyim.
Well, I'll tell you what you can have...
Bana ne diyeceğimi söyleyin, ben de söyleyeyim.
You tell me what to say, and I will say it.
Ne yapabileceğimizi söyleyeyim.
I'll tell you what we'll do about it.
Size ne yapacağımı söyleyeyim.
- Okay. L'll tell you what I'm going to do.
Sana ne diye söyleyeyim ki?
And why would I tell you?
Sana ne düşündüğümü söyleyeyim,... bence lanetin gücü azalmaya başladı sebebi de Emma.
Well, I'll tell you what I think. I think it's a sign of the curse weakening because of Emma.
Ne olduğunu söyleyeyim, o yaşlı kaltak yine ilaçlarını bırakmış.
I'll tell you what - - that old bitch is off her meds again.
- Alıyorum ne yalan söyleyeyim.
I am, to be honest.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]