Nerede olduğunu bilmiyorum traduction Anglais
1,900 traduction parallèle
Nerede olduğunu bilmiyorum.
He is, uh... I don't know where he is.
Kim olduğunu... Ya da dairemde ne işin olduğunu ya da Lilla'nın nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know who you are or what you've done to the flat or where Lilla is.
Ne yazık ki nerede olduğunu bilmiyorum.
Unfortunately, I don't know where it is.
Nerede olduğunu bilmiyorum!
I don't know where!
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Andrew'in nerede olduğunu bilmiyorum.
I'm sorry to bother you so late, but I don't know where Andrew is.
Eric'in nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where Eric is.
Arabamın nerede olduğunu bilmiyorum.
- I have no idea where my car was.
Ama sigorta kutusunun nerede olduğunu bilmiyorum.
But I don't know where the fuse box is.
Ve gerçekten nerede olduğunu bilmiyorum.
And I literally have no idea where he is.
Quon'un nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where quon is.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he is.
Nerede olduğunu bilmiyorum dedim ama kalmakta ısrar etti.
I said I didn't know where you were, but she insisted on staying.
Hayır, nerede olduğunu bilmiyorum.
No, I don't know where he is.
Tripp'in nerede olduğunu bilmiyorum ama sana yalan söylüyor.
I don't know where Tripp is, but he's lying to you.
Ama nerede olduğunu bilmiyorum.
But I don't know where he is.
Bombanın nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where the nuclear bomb is either
Oğlumun nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where my son is.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where.
Buraya gelirken kaybettim. Nerede olduğunu bilmiyorum, zamanda kaybolmuş bile olabilir.
I lost it on the way in, I don't know where... it could be lost in time.
Ama nerede olduğunu bilmiyorum.
And do not know where.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where you are.
- Serina, nerede olduğunu bilmiyorum.
Serina, I... I don't know where he went, okay?
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I have no idea where he is.
Çünkü nerede olduğunu bilmiyorum.
'CAUSE I DON'T KNOW WHERE IT IS.
Sam, daha Litvanya'nın nerede olduğunu bilmiyorum.
Sam, I don't even know where lithuania is.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where she went.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he's at.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I do not know where he is!
Ve nerede olduğunu bilmiyorum.
And I do not know where he is.
Jonah'ın nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where Jonah is.
Ancak dördüncüsünün şu anda nerede olduğunu bilmiyorum.
I just don't know where one of them is now.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I do not know, where he is.
- Nerede olduğunu bilmiyorum.
- No idea where he is.
Çamaşır için biri geldi ve Agnes'in de nerede olduğunu bilmiyorum.
This dhobi guy just walked in and I don't know where Agnes is
Sadece nerede olduğunu bilmiyorum.
Just don't know where she is.
Nerede olduğunu bilmiyorum
I don't know... I don't know where she is.
Ben onun nerede olduğunu bilmiyorum!
I do not know where she is!
Nerede olduğunu bilmiyorum bile.
And that I have no idea where he is?
- Bilmiyorum. Onun nerede olduğunu söyleyin.
Tell me where he is.
Lilla'nın nerede olduğunu ve evi nasıl bildiğini bilmiyorum.
I don't know how she redecorated the flat or where Lilla is.
Yani ben- - Onun nerede olduğunu gerçekten bilmiyorum.
So, I don't... I don't really know where he is.
Ama nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where she is.
Nerede olduğumu bilmiyorum. Adamın kim olduğunu da...
I don't know where I was or who the man was...
Soyadını bilmiyorum. Nerede yaşadığını da... Ama iki küçük oğlun olduğunu biliyorum.
I don't know your last name, and I don't know where you live, but I know you have two young boys- -
Ama baba nerede telsiz olduğunu bilmiyorum dedi.
But the father said he didn't know of any
- Pilin nerede olduğunu bilmiyorum.
- you're gonna die! - I don't know where the battery is.
Nerede olduğunu yada bu numara hâlâ sana mı ait bilmiyorum ama seninle konuşmam gerekiyor.
I don't know where you are or if this number still works, but I need to talk to you.
Nerede olduğunu bile bilmiyorum.
I don't even know where that is.
Nerede olduğunu tam olarak bilmiyorum ama nerede olabileceğini biliyorum.
I don't know where he is exactly, but where he might be. Tell me.
- Paranın nerede olduğunu bilmiyorum.
- What don't know?
nerede olduğunu biliyor musun 136
nerede olduğunu biliyorum 70
nerede olduğunu söyle 43
nerede olduğunu biliyorsun 22
nerede olduğunu 16
nerede olduğunu bilmiyoruz 24
nerede olduğunu biliyor musunuz 49
nerede olduğunu sanıyorsun 19
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
nerede olduğunu biliyorum 70
nerede olduğunu söyle 43
nerede olduğunu biliyorsun 22
nerede olduğunu 16
nerede olduğunu bilmiyoruz 24
nerede olduğunu biliyor musunuz 49
nerede olduğunu sanıyorsun 19
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nerede buldun 38
neredeydiniz 81
nerede bu 162
nereden bileyim 331
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nerede buldun 38
neredeydiniz 81
nerede bu 162
nereden bileyim 331