English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yapmayın lütfen

Yapmayın lütfen traduction Anglais

1,406 traduction parallèle
Hanımefendi yapmayın lütfen!
Madam, please!
Yapmayın lütfen.
Please, don't.
Yapmayın lütfen.
Don't, please.
Yapmayın lütfen.
Please stop, sir.
Benim doğumgünüm önemli değil, ama lütfen bunları bana yapmayın.
My birthday isn't that important, so please don't make any inconvienences.
Lütfen bunu onlara yapmayın.
Please don't do this to them.
Lütfen gerçeği hiçbir durumda, gizlemeyin. Kamu düşüncesi uğruna, Amerikan politikası uğruna, İngiliz politikası uğruna bunu yapmayın.
Please do not conceal it for any conditions not for the public opinion, not for the American policy, not for the British policy.
"lütfen saçma birşey yapmayın"
"Please do not make any nonsense."
Yapmayın lütfen
Oh, please
Lütfen yapmayın!
Please, don't!
- Lütfen yapmayın eğer o yürüyüşü yapmayı düşünüyorsanız... o sabahı birisi ile paylaşmayı...
This is home.
Lütfen. Lütfen... lütfen yapmayın.
There are at least 20 mills, all very prosperous, in and around the town, and it's full of new industry of one sort or the other.
Hayır yapmayın, lütfen!
No don't, please!
- Şaka yapmayı bırakın lütfen.
- Stop joking, please.
Hocam, lütfen yapmayın.
Teacher, please don't.
Lütfen bunu yapmayın.
Please. Don't do this.
Lütfen bana bir şey yapmayın.
Please. Don't hurt me.
Lütfen bunu yapmayın!
Please. Don't do this.
Lütfen yapmayın.
Please don't.
Lütfen, yapmayın.
Please please, just stop.
Lütfen... Yapmayın...
I couldn't stand that!
Lütfen, yapmayın!
I don't want to go back!
Sadece... Lütfen bize bir şey yapmayın.
Just... please don't do aanything to us.
Lütfen bunu yapmayın.
Please don't do that.
- Lütfen yapmayın.
- Hey, leave her alone.
Lütfen bunu bu şekilde yapmayın.
Please don't do it like this.
Lütfen yapmayın...
Please, let her go.
Lütfen, yapmayın.
Please, don't...
Lütfen bunu yapmayın, lütfen bunu yapmayın.
Please don't do this, please don't do this.
Lütfen, yapmayın!
Please! No!
- Bunu yapmayın, Sir Trenton, lütfen!
- Don't do this, Sir Trenton, please!
Lütfen yapmayın, Bay L.
- Please don't do this, Mr. L. - No, it's okay.
- Lütfen yapmayın!
- Oh, please, don't!
- Lütfen, yapmayın.
- Please.
- Lütfen yapmayın.
Please don't.
Lütfen bunu yapmayın bana.
Don't... Please don't do this.
Lütfen yapmayın.
Excuse me, please.
Lütfen başkalarının hayatını tehlikeye atacak bir şey yapmayın.
This is a serious matter. Please, do not try to do anything.
- Lütfen bunu yapmayın.
- Don't do it, please.
Beyefendi, lütfen böyle yapmayın.
Don't make her do that.
Bunu yapmayın... lütfen efendim.
Don't do this... please sir.
Lütfen bunu yapmayın.
Please don't do this.
Albay, lütfen yapmayın.
Major, please stop this.
Efendim, lütfen yapmayın.
Please don't do that, sir.
Lütfen bunu yapmayın, efendim.
Please don't do this, sir.
Bay Lehman lütfen bunu yapmayın, o lokanta her şey demek.
Oh Mr. Lehmann please don't do this. That restaurant means everything to me.
- Lütfen bize bir şey yapmayın.
- Please don't hurt us.
Lütfen bize bir şey yapmayın.
Please don't hurt us.
Lütfen yapmayın!
Please, no!
Lütfen, böyle yapmayın. Dinlenmesi gerek.
Please, don't do this He needs to rest.
- Lütfen yapmayın, efendim.
- Please don't, sir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]