English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yolumuz uzun

Yolumuz uzun traduction Anglais

336 traduction parallèle
Yolumuz uzun, yiyecek ve suyun her zerresi bize lazım.
We've a long way to go and we need every bit of food and water.
Yolumuz uzun ve geç kalmak istemiyorum.
It's a long drive, and I don't like to be late.
Hazırlanın artık, yolumuz uzun!
Get your gear together. We got a long ride ahead.
- Oysa daha yolumuz uzun.
- And we've still got far to go.
Yolumuz uzun.
You have to drive far.
Yolumuz uzun.
It's a long way.
Otursanız iyi olur, yolumuz uzun!
You'd better sit, it's a long way.
Yolumuz uzun.
There's a long way to go.
Daha yolumuz uzun.
It's a long way yet.
Yolumuz uzun ve ben de ortak ilgi alanları bulabileceğimizi ummuştum.
It's a long voyage... and I, I hoped that we could find some common interests.
Ama atlarımızı iyi besleyin yarın yolumuz uzun olacak.
But please do feed our horses well, we'll need to travel far tomorrow.
Yolumuz uzun.
Move'em along.
Haydi gidelim, yolumuz uzun.
Let's move out. We got a long, hard walk ahead of us.
Hadi, yolumuz uzun!
Come on, it's a long drive
Yolumuz uzun.
We got a long way to go.
Yollar ıslak, bizim de yolumuz uzun.
The roads are wet and it's a long drive.
Bakın beyler, yolumuz uzun.
We've got quite a long journey ahead of us, gentlemen...
Tamam, ikiniz de sakin olun. Yolumuz uzun.
Okay, the both of you settle down, you got a long ride ahead.
Yolumuz uzun.
We got a long way.
Buradan Sugarland'e yolumuz uzun.
It's a long ways from here to Sugarland.
Uzun bir yolumuz var.
- Shh! It's a long way.
Gidilecek uzun bir yolumuz var.
We've a long way to go.
Gidecek çok uzun bir yolumuz var.
We have a long way to go.
Yolumuz uzun.
We have a long way to go.
Yolumuz uzun.
We got a way to go.
Yolumuz çok uzun.
The road ahead is very long
Gece yolumuz epey uzun olacak.
We can't move by daylight, and we've got a long trip tonight.
Haydi gelin, gidilecek uzun bir yolumuz var.
Come, we have a long way to go.
Çok uzun yol geldik. Ama hala bir günden daha fazla yolumuz var.
We have come a Iong way, and still have a day of more traveling.
- Uzun bir yolumuz var.
- We got a long trip.
Yüklenip dönecek uzun bir yolumuz var.
We got a long haul back.
Bu kadar uzun yolumuz varken söylemek doğru olmazdı efendim.
I didn't think I ought with such a long hike ahead, sir.
- Ve gidecek çok uzun bir yolumuz var.
- We got a long way to go.
Gel buraya, Uzun bir yolumuz var.
We have mechanical work to do.
Gidecek yolumuz çok uzun.
We got a long way to go.
Hadi Barbara, çok uzun yolumuz var.
Come on Barbara, we've got a long way to go.
Burada olmaktan mutlu olmadığımdan değil, ama biliyorsunuz, gidilecek uzun bir yolumuz var.
It's not that we haven't been happy here, but, well, we've got a long way to go, you know.
Tipperary'ye çok, çok uzun yolumuz var... Yakalandığında, vurulacaksın.
It's a long, long way to Tipperary... ( Men continue singing in Russian )
Anton, aşağı uzun yolumuz var.
Now, Anton, it's a long way down.
Yarın uzun bir yolumuz var.
We've got a long journey ahead of us tomorrow.
Nefesini tut, gidecek uzun yolumuz var.
Hold your breath, we've got a long way to go.
Daha uzun bir yolumuz var ve at başa bela olur.
We have a long way to go, and a horse is a lot of trouble.
Gidecek uzun bir yolumuz var.
We have a long way to go.
Uzun bir yolumuz var beyler.
We have a long way to go, gentlemen.
Yolumuz daha uzun Bay Dyer.
Before us is a long journey ahead.
Uzun bir yolumuz var, Peder.
We've a long way to go, Father.
Yolumuz o kadar uzun değil, Doktor.
It ain't much further now, Doc.
Uzun bir yolumuz var.
Long way to go yet.
- Yolumuz çok uzun mu?
- Still a long ride ahead?
Yolumuz çok uzun.
A long way to go.
Yürüyecek çok uzun bir yolumuz var.
We got a long walk ahead.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]