Harika bir kız traduction Espagnol
954 traduction parallèle
Ne kadar harika bir kız olduğunu ve çok zor şartlarda çalıştığını anlattım.
Le conté que eres una chica genial, y que trabajabas muy duro.
- Harika bir kız.
¡ Dios mío... - Ella es una gran chica.
- Harika bir kız alıyorsun. - Farkındayım.
- Se lleva una chica estupenda.
Ben hiçbir kız için bundan fazlasını söyleyemem. O da şu : Bir erkek kahvaltı masasında aynı kadınla üç uzun yıl oturmuşsa ve hala onunla evlenmek istiyorsa, o harika bir kızdır.
No conozco un mejor cumplido que podría hacerle a una chica cuando un hombre ha estado desayunando con la misma mujer durante tres largos años y aún quiere casarse con ella, se trata de una gran chica.
O harika bir kız.
Es una gran mujer, Philpott.
- Harika bir kız.
- Una chica maravillosa.
Harika bir kız, çok şakacı.
Es una gran chica, siempre bromeando.
Hakikaten harika bir kız.
Muy dulce. Una chica verdaderamente maravillosa.
Helene, o harika bir kız.
Hélène, esa chica es maravillosa.
O harika bir kız, bir ailesi olsaydı onunla gurur duyardı, ama kimse ona hiç ilgi göstermiyor.
Ocupa el 12º lugar en su clase. Es una chica encantadora y sensible, y cualquiera se enorgullecería de ella. Y nadie le presta ni la más mínima atención.
Harika bir kız olurdun. Hayır!
Hubieses sido una chica maravillosa.
- O harika bir kız
- Es estupendo. ¡ Es un campeón!
O oldukça harika bir kız.
Es una chica maravillosa.
O harika bir kız Profesör Haze.
Es una gran chica, profesor Haze.
Hayır. Harika bir kız olduğunu söylemek için aradım seni.
Te he llamado para decirte que eres una chica maravillosa.
3 kiloluk harika bir kız çocuğu.
Las dos se encuentran bien.
- Harika bir kız Jivago.
- Una muchacha maravillosa, Zhivago.
O harika bir kız. Bazen.
Es una muchacha maravillosa, algunas veces.
Harika bir kız.
Es una chica fenomenal.
- Basit değil harika bir kız.
Ella es una mujer hermosa y maravillosa.
Toni harika bir kız.
Toni es una chica estupenda.
Çok harika bir kız arkadaşın varmış Julian.
Una gran chica la tuya, Julian.
Ama eğri oturup doğru söylemem gerekirse sizin gibi harika bir kızın, Gilles gibi bir hödükle olması beni rahatsız ediyor.
Pero me duele ver una chica tan encantadora con un tío tan falso.
Eğer şansını denemezsen, tepemin tasının attırsın. Harika bir kız.
Si no desaparece con ella, me enfadaré.
Steve, senle kardeşini hayatınızın sonuna kadar özgür kılacak harika bir anlaşma yaptım.
Steve, acabo de hacer una inversión maravillosa... que logrará que tu hermana y tú sean independientes de porvida.
Gilda, oyunun üçüncü perdesinde harika bir iş başardık ve içimden bir ses, arkamızda bırakacağımız bir not yazıp bunun üzerinde etraflıca düşünürsek sadece iyi bir edebi eser bırakmış olmakla kalmayıp beni de morarmış bir gözden kurtarmış oluruz diye düşünüyorum.
¿ Sabes, Gilda? Hicimos un trabajo excelente en aquel tercer acto. Creo que si nos juntáramos y tratáramos de crear algo inmortal, con mucho esfuerzo no sólo sería una buena obra literaria sino que tal vez me ahorraría una paliza.
Bunun senin için harika bir sürpriz olacağını biliyorum, Roderick. Bay Lushin ve kız kardeşin nişanlandılar.
Sé que será una gran sorpresa para ti, Roderick, pero el Sr. Lushin y tu hermana se han comprometido.
Çok meşguldün harika bir kadın... bayan... kız...
Estabas muy ocupado con esta preciosidad de mujer.
- Leonard... - Bir sürü harika kadınla çıktım ama kızını gözüme kestirdiğim zaman, Evely'nin doğru kişi olduğunu biliyordum.
He salido con muchas mujeres maravillosas, pero al momento en que puse mis ojos en tu hija, supe que Evelyn era para mí.
Harika bir kız.
- Es una chica estupenda.
"Susanna Foster, tarlada birine ihtiyaç varken böylesine harika ve güçlü bir kızı deli misin de gönderiyorsun" dedim.
"Susannah Foster, no dejes que se vaya una chica fuerte como ésa si necesitas a alguien en la granja".
Ve bu yüzden bu harika, muhteşem kız senin annen olabilirdi pekala. Ama O parayı ve serveti seçti. Ve kendini zengin bir züppeye verdi ve onunla evlendi.
Y es por eso que esta muchacha maravillosa... que pudo haber sido tu madre, decidió por seguridad... y se casó con un yanqui de dinero.
Yalnızsınız, Amerikalı bir kızla tanışmak harika bir şey... gösteriden sonra sizinle bir bardak içki içebilir miyim?
Está solo, es grato conocer a una chica americana, y quiere tomar algo después del espectáculo. Pues no.
Bu harika bir şey, canım. Gerçek bir Kızılderili şefi yapmış.
Lo hizo un viejo indio de este territorio y lo compré para ti.
# Güzel kız Sen ne harika bir şeysin #
Linda muchacha, eres una mezcla Encantadora, deslumbrante
# Güzel kız Sen sen harika bir yaratıksın #
Linda muchacha Qué preciosa eres
Mükemmel! Bu Selden kızı bir harika.
La señorita Selden es admirable.
Eski aristokrasiden kalma şahane bir yaratık vardı. Uzun kızıl saçları ve harika bir vücudu vardı. Kocasını toplama kampından çıkartmak için diz çöküp yalvardı bana.
Una preciosa criatura de la vieja aristocracia con largos cabellos rojos y un tipo estupendo, rogándome de rodillas que sacara a su marido de un campo de concentración.
Ona ihtiyacı olan bir kız için harika bir erkek olurdu.
Seria un buen tipo para cualquier chica si ella de verdad lo necesitara.
Kızımın harika bir annesi vardı.
Esta chica tuvo una madre magnífica.
İnsanın öyle sevimli, uzun... güzel küçük bir kızı olması harika, değil mi?
¿ No es maravilloso tener una hija... tan hermosa y tan alta? Es maravilloso.
Canım kızım, harika bir fikir bu!
Querida, es un idea maravillosa.
Bu kış gecesinde kayan... harika bir yıldız parlayacak göklerde
En los cielos brilla una estrella maravillosa
Bu kış gecesinde göklerde harika bir yıldız parlayacak
En los cielos brilla una estrella mara villosa
Sence bir kız, güzel ve harika bacaklı olduğu için cinayetten yakasını kurtarabilir mi?
¿ Crees que una chica podría matar y quedar impune sólo porque es hermosa y tiene bonitas piernas?
Harika. ... ikinci bir imza alabilirsem mahkûmları Kızıl Haç'a teslim ettirebilirim.
... se pueden entregar a la Cruz Roja... si consigo una contraorden del gobierno militar.
Kusura bakmayın, Bay Dammit sizi kızım Elizabeth ile tanıştırmak isterim. Harika bir çocuktur.
Disculpe, Sr. Dammit, esta es mi hija Elizabeth.
Harika bir kız bulmuşsun.
Se lleva a una gran chica.
Harika bir gösteri. Mutabık mısınız?
Estupenda actuación, ¿ no cree?
Bir tanesi Paris'li, çok programlı lise mezunu harika bir adamım kızıydı.
Una era la hija de un hombre increíble, un politécnico parisino.
Söylediğim gibi, kız bir harika.
Es formidable, aunque lo diga yo.
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir gün 57
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir şey 123
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir kız 192
bir kızım var 22
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kız mı 24
bir kız var 17
bir kız vardı 25
bir kızla tanıştım 24
bir kızımız 16
bir kızılderili 16
kıza 18
kızım 866
kizzy 59
kızlar 1180
bir kız var 17
bir kız vardı 25
bir kızla tanıştım 24
bir kızımız 16
bir kızılderili 16
kıza 18
kızım 866
kizzy 59
kızlar 1180
kız kardeş 33
kızı 63
kızgın 55
kızıl 90
kızarmış 18
kız mı erkek mi 23
kızın 46
kız kardeşim 118
kızkardeşim 29
kızınız 24
kızı 63
kızgın 55
kızıl 90
kızarmış 18
kız mı erkek mi 23
kızın 46
kız kardeşim 118
kızkardeşim 29
kızınız 24
kızma 130
kızılderili 47
kızgınsın 35
kız arkadaşın var mı 49
kızgınım 46
kız kardeşi 30
kızım nerede 44
kızıl saçlı 27
kızgın değilim 76
kız kardeşin 28
kızılderili 47
kızgınsın 35
kız arkadaşın var mı 49
kızgınım 46
kız kardeşi 30
kızım nerede 44
kızıl saçlı 27
kızgın değilim 76
kız kardeşin 28