English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Z ] / Zavallı adam

Zavallı adam traduction Français

1,350 traduction parallèle
Zavallı adamın kanı her tarafıma bulaşmış.
C'est du sang de ce pauvre garçon.
Zavallı adamı tongaya bastırdı.
Il l'a piégé.
Zavallı adam.
Le pauvre diable.
Zavallı adam!
Ça serait le comble!
Zavallı adamın meraklı gözlerden uzakta yaralarını sarmasına izin verelim.
Laissez le pauvre homme déguerpir et lécher ses blessure hors de la vue du public.
Bu zavallı adamı neyin rahatsız ettiğini bulmak istiyoruz değil mi?
Il est important d'en savoir plus sur ce qui trouble ce pauvre Barclay.
Zavallı adam, çok kötü durumda.
Le pauvre n'est plus présent.
Zavallı adam.
Pauvre homme.
Zavallı adam.
C'était excellent.
Ve bu zavallı adam, bilirsiniz, kumar oynar. Seninle konuşmalı çünkü asla kazanmaz. Onun bir meyhanesi vardı.
Il joue beaucoup, il devrait vous parler car il ne gagne jamais.
İşte böyle efendim. Dün geceki o zavallı adam gördüğüm en kötü kırık kalp vakasıydı.
ce pauvre homme hier soir avait la pire peine de cœur que j'aie vue.
Duyguları karışık Tess. Zavallı adam aşk ve iş arasında sıkışmış.
Il est déchiré entre l'amour et son devoir.
Zavallı adamın karısı ölmüş.
- Carlo nous a qu ¡ ttés ¡ l y a un mo ¡ s. Sa femme est morte, le pauvre.
Zavallı adamı oradan çıkarsanız iyi olur.
Oui? Vous devriez le laisser sortir, le pauvre.
Tanıklık etmeyeceğim çünkü doğruyu söyleyeceğim ve gerçek o zavallı adamın tromboflebit öyküsü olduğu.
Je dirais la vérité : ce patient avait eu une thrombophlébite. - Comment le sais-tu?
Zavallı adamın ölmesi iyi oldu.
Ce pauvre con est mieux là où il est.
Zavallı adam, Holmes,
Pauvre Holmes.
Zavallı adam, 3 metrelik pervaneye çekildi.
Il a été aspiré dans un ventilateur de 3 mètres.
Zavallı adam.
Pauvre gars.
Herhalde zavallı adam ne zaman birini köşeye - sıkıştırsa içini döküyor.
Il a besoin de se défouler, le malheureux
- Zavallı adam.
Malheureux?
Zavallı adam!
Pauvre homme!
Zavallı adam.
Le pauvre.
Kocası zavallı adam, arabanın içinde öldü, çünkü tatilde....... ölümcül bir uykuya daldı.
Son mari, le pauvre, s'est tué en voiture pendant un voyage en s'endormant au volant.
- Oh zavallı adam....... sana adımlarına dikkat et demiştim.
La pauvre, j'aurais dû lui dire de faire attention aux marches.
- Zavallı adam bundan çok çekiyor.
Le pauvre gars en souffre tellement.
Duyduğun gürültü, bu zavallı adamın kırılan kalbinin sesiydi.
Le bruit que tu as entendu, c'était le coeur de ce pauvre qui a lâché.
Ve yalnız. Zavallı adam.
Et seul, le pauvre homme.
Zavallı adam.
Le pauvre, il délire.
Zavallı adam.
Mon pauvre ami.
Kaybetmeye mahkum bir zavallı, tapılası bir adamın hikayesi üzerinde çalışmaya başlar. Bu, onun için büyük bir fırsat olacaktır.
Un pauvre minable accepte de raconter... la vie d'un grand homme, et, ce faisant, apprend des leçons profondes.
- Zavallı adam. - Sence bu sayıları kim yazmış?
Les thèses du complot tournent toujours autour d'une figure centrale ou d'une organisation.
Zavallı küçük adam.
Le pauvre!
Bir sandviç ye, seni zavallı yaşlı adam.
Prenez un sandwich, vieillard.
Zavallı bir adam olduğunu... Hayata tutunamadığını...
Qu'il était pauvre.
Zavallı adam!
Pauvre homme.
Seni zavallı, yaşlı adam.
Pauvre vieillard.
Seni zavallıcık. Zavallı adam! ..
Mon pauvre chéri, comment ont-ils pu te faire une chose pareille?
Zavallı adam.
Pauvre garçon.
Zavallı yaşlı adam.
Pauvre vieux.
Adamın Renfield, aklını kaçırmış. Açgözlü aklını kaçırmış, zavallı çatlak. Senden onun tuhaf müşterisi...
Renfield a perdu la tête, et le sens des affaires!
Zavallı Şeker Adam.
Pauvre Candyman.
- Zavallı adam.
- Le pauvre.Je me sens coupable.
Zavallı hasta adam.
Cet espèce de connard!
Ölümü diğerlerine keyif ve mutluluk veren o zavallı adam kimdi?
Quel est le malheureux dont la mort a causé tant de joie aux autres?
Bana tüm yaptıklarına rağmen, seni zavallı bir adam olarak görüyorum.
Malgré ce que vous m'avez fait subir, j'ai pitié de vous.
Çocuk olmazsa, Andy, zavallı bir adam olarak görülür.
Sans le gosse, Andy n'est plus qu'un pantin fêlé.
Sana talk şov ayarlarım, basın toplantısı düzenlerim, lânet fıstıkların için havayollarına bile bağırırım ama zavallı bir adamın kalbini senin için kıramam.
Je vous aurai des émissions télé, j'enverrai les dossiers de presse. Je râlerai pour vos cacahuètes, mais je ne briserai pas son cœur pour vous.
Zavallı, ama motifi olan bir adam.
Le pauvre a un mobile.
Şu zavallı solucanlara bak... hayatlarını bu çukura adamışlar.
Regardez ces misérables vers. CLIFF VANDERGROTT
Zavallı bir adamı atalarıyla ilgili rahatsız mı edeceksin.
Tu vas l'embêter au sujet de ses ancêtres?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]