English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Ne istiyorsan

Ne istiyorsan traduction Portugais

1,796 traduction parallèle
Bu bir diyetisyen doktorun "ne istiyorsan" yiyebilirsin "demesi gibi bir sey."
- É como uma dieta. É como um nutricionista a dizer que podemos comer o que quisermos.
O zaman ne istiyorsan onu yap, Sand!
Faz o que tens que fazer, Sand!
Ve işte ben de... Senin neşelenmene yardımcı olacağım. Her ne istiyorsan, cevabım hayır.
Não interessa o que queiras pedir-me, a resposta é não.
Ne istiyorsan onu seyret, tatlım. Hemen çıkıyorum.
Vê o que quiseres, querida.
Ne istiyorsan vereceğim.
Eu dou-te o que quiseres.
Ne istiyorsanız onu yapın ama ben gelmeyeceğim.
Faz o que quiseres, mas eu não vou entrar ali contigo.
- Ne istiyorsan yap, Marie.
- Faz o que quiseres, Marie.
Ne istiyorsan yap, ama karşılık vermeyeceğim.
Faz o que quiseres mas eu não vou ripostar.
Ne istiyorsan yap.
Faz o que te apetece fazer.
Ne istiyorsan söyle.
Vá directo ao assunto.
Ne istiyorsan onu de ama Dünya'yı Cylonlarla beraber bulmamızı istiyor gibi görünüyor.
Chama-lhe o que quiseres, mas parece querer que encontremos a Terra com os Cylons.
Ne istiyorsan alabilirsin.
Pode levar o que quiser.
Lütfen ne istiyorsanız alın ve bizi bırakın.
Por favor, levem o que quiserem, mas deixem-nos ir.
Ne istiyorsan alırsın!
Podes conseguir o que quiseres!
Varsa bile hatırlamıyorum, ne istiyorsanız onu yapın.
Raios, não me lembro. Façam o que quiserem.
size, ondan ne istiyorsanız söyleyecektir.
... e ele dir-nos-á tudo o que quisermos.
Ne istiyorsan söyleyeceğim!
Está bem! Eu digo-vos o que sei!
Ne istiyorsan öyle yap.
Fazes aquilo que te parecer melhor.
Ne istiyorsanız yapabilirim, ama bu çok sakat.
Eu posso fazer o que estás a pedir, mas realmente, é um incómodo.
Ayrıca diyecektim ki şuradaki nakliye firmalarını arasanız ne istiyorsanız alsanız ve kalanları da hayır kurumlarına verseler.
Será que podem ligar para estas transportadoras... estas aqui... e levarem o que vocês quiserem e dar a eles o resto à Cruz Vermelha.
İşini yap, şu rüşvet işi olsun, sonra ne istiyorsan sorabilirsin.
Faça o seu trabalho, e este suborno continua. Pergunte-lhe o que quiser.
Pekala, bakın. Ne istiyorsanız yapın.
Façam como quiserem, tarados.
Sanırım olayları gidişatına bırakmalısın. Ve belki ne istiyorsan o olur. Belki de olmaz.
Acho que tens de esquecer isso e talvez o que queres, aconteça, ou talvez não.
- Evet, ne istiyorsan.
Sim, mereces-te.
Şİmdi ne istiyorsan söyle.
Agora diz-lhe tudo o que tens vontade de lhe dizer.
Her ne istiyorsan, onun için buradayım.
Tudo o que quiseres, é para isso que estou aqui.
Krepler mükemmel parti yiyecekleridir. Büfe işi olurdu, ve krebin içine ne koymak istiyorsan onu koyarsın. ve onlar gerçekten çok iyidir.
Teria comida perfeita, onde as pessoas podiam escolher um molho para por e seria uma merda muito boa.
Ne yapmamı istiyorsan onu yapacağım, tamam mı?
Diz-me o que queres que eu faço.
Eğer sana güvenmemi istiyorsan bana onun ne söylediğini anlat.
Se queres que confie em ti, conta-me o que ele te disse.
Japonya da kal ve, ne yapmak istiyorsan onu yap, tamam mı?
Fica no Japão e faz o que podes aqui, está bem?
Ne öğrenmek istiyorsan söylerim ama önce benim için bir şey yapmalısın.
Eu digo-te o que queres saber, mas primeiro tens de fazer algo por mim.
Umurumda değil, ne söylemek istiyorsan söyle.
Não interessa.
Eğer aktris olmak istiyorsan niye Tiyatro Kulübü'ne gelmedin?
Se queres ser uma actriz porque não estavas no Clube de Drama?
Ne görmek istiyorsan onu görüyorsun.
Vês as ligações que queres ver.
Eğer hayatta kalmak istiyorsan, sana ne dersem onu yapacaksın, anladın mı?
Por isso, se queres sobreviver, vais ter de fazer exactamente o que eu te disser. Percebeste?
Ne kadar muhteşem biri olduğunu ona göstermek istiyorsan...
Que perceba apenas o quão maravilhosa és só por...
Diğer insanların ne tepki vereceğini boşver artık. Ne yapmak istiyorsan, onu yap.
Pára de te preocupar sobre como as pessoas vão reagir e faz o que desejas fazer.
İlgi istiyorsan, New England Tıp Dergisi'ne yazacağım makalede ortağım ol.
- Se queres atenção, assina o artigo que eu vou escrever para o New England Journal of Medicine.
"Bil bakalım hastalığın ne" ya da... "Tribal dövmeni tercüme edeyim" oynamak istiyorsan buyur.
Mas se queres sair, apanhar doenças, ou seja lá o que for, sente-te à vontade.
Kendinize dikkat çekmeden, birini korumak istiyorsanız, bir hikayeniz olmalı. onun ve sizin ne yaptığınızı açıklayacak bir hikaye olmalı ki herkes tek parça halinde kurtulabilsin.
Para proteger alguém sem dar cabo do nosso disfarce, é preciso inventar uma história, algo que explique o que essa pessoa faz, o que nós fazemos e que deixe toda a gente intacta.
Ne bilmek istiyorsanız anlatacağım!
Eu conto-vos tudo o que quiserem saber!
Ne anlatmak istiyorsan onu anlattın.
Pode pensar o que quiser.
Ne için istiyorsanız onun için kullanın.
É tudo aquilo que alguma vez poderia desejar.
Ne demek istiyorsan açıkça söyle.
Se vai chegar a uma conclusão, diga-me.
Kalmak istiyorsan oğlun benimle Aile Hizmetleri'ne gelecek.
Você disse que queria ficar. O seu filho vem comigo para os Serviços de Protecção da Criança.
Adalet istiyorsan, onun için dişinle tırnağınla savaşmalı ve onu kazanmak için ne yapman gerekiyorsa yapmalısın.
Se queres justiça, tens que lutar e esforçar-te e... E fazer o que tens a fazer para... Para a alcançar.
Ne yapmamı istiyorsan yaparım.
Faço o que achares necessário.
Kardeşini tekrar görmek istiyorsan, ne dersem onu yapacaksın.
Se quiseres voltar a ver o teu irmão, faz o que eu digo, quando o digo.
Ne söylemek istiyorsan, Charlie.
Diga o que quiser, Charlie.
Yalnızca benden ne yapmamı istiyorsan söyle, onu yapacağım!
Diz-me o que queres que faça, que eu faço-o!
Ama eğer çocukların parasını çalmaya veya sizi kurtardığım sefil hayatınızda ne yapıyorsanız onu yapmaya dönmek istiyorsanız zengin olmak isteyen başkalarını bulurum.
Mas se preferem voltar a roubar dinheiro dos bolsos de crianças, ou seja lá o que faziam naquela sarjeta da qual os tirei... Encontrarei alguém que queira ser rico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]