English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ O ] / Onu bırakın

Onu bırakın traduction Portugais

2,512 traduction parallèle
Lütfen, onu bırakın gitsin.
Por favor, libertem-na.
Onu bırakın!
Deixem-no em paz!
Bayan, onu bırakın.
- Quieto! - Senhora, pouse essa coisa.
Onu bırakın da çoçuklar.
Enfim...
Oğlum saplantılıdır. Addie'mizin kayboluşunun acısını onunla paylaşıyorum. Onun seçimi "sihirbaz" odaklı, toplumumuzun ruhunu incitmekle kalmıyor ayrıca onu olay dışı bırakıyor.
E apesar de partilhar da sua angústia pelo desaparecimento da nossa Addie, a sua opção de fixar-se no Homem Mágico não só feriu a moral desta comunidade como fez dele uma irrelevância.
Bırakın artık onu oğlan diye çağırmayalım.
Não vamos chamá-lo mais de rapaz.
Sonra da onu öylece bırakıp kaçtınız!
Então você foi embora.
Bu doğru olsaydı onu ya devlete verirdin ya da bulduğun sokakta bırakırdın.
Se isso fosse verdade, tinha-la deixado à segurança social, ou na rua, onde a encontraste.
Bırakın onu!
Deixe-a!
- Bırak onu Coot. - Bırak kalsın.
Deixa-o ficar.
Bırakın onu, aptallar.
Larguem-no, seus idiotas.
Lütfen onu yalnız bırakın.
Deixe-o em paz, por favor.
- "Onu yalnız bırakın." dedim.
- Eu disse para o deixar em paz.
Peynirli cipsleriyle yalnız bırakın onu.
Deixem-no com as suas bolas de queijo.
Rahat bırakın onu.
Dêem-lhe um desconto, ok?
Gerçeği bilme hakkın var. Bırak onu, Samuel.
Deixa-a ir, Samuel.
* Bırakmayacağız seni * * Bırakın beni * * Bırakmayacağız seni * * Bırakın onu *
Não te deixamos em paz
Onu bayıltmanıza ihtiyacım var. Dr. Zambrano'ya çağrı bırakın. Tamam mı?
Ouça, preciso que a adormeça e "bipe" a Dra. Zambrano, está bem?
Bırakın onu göreyim.
Deixa-me vê-la.
Neden beni aramadın? Jamal onu hastanede bırakıp, gittiğini söyledi.
O Jamal só me disse que o deixaste no hospital.
- Bırakın onu!
Larguem-na.
Hey! Rahat bırakın onu.
Deixem-na em paz.
Onu yere bırak ve ellerini başının üstüne kaldır!
Larga-o e coloca as mãos no ar!
O zaman bırakın onu.
Então liberte-o.
Bırakın onu!
Libertem-no!
Onu rahat bırakın. Onu incitmene izin vermeyeceğim.
Não te vou deixar magoá-la.
Eşyalarını görünce hatırlayacağımdan emindim ama şu anda bırak hangilerinin onun için değerli olduğunu ayırt etmeyi hangileri onundu, onu bile bilmiyorum.
Estava certa... de que assim que visse as coisas dela, me iria recordar mas... nem sei quais eram as dela, muito menos quais significavam muito para ela.
Onu rahat bırakın!
Deixem-na em paz!
Bırakın onu.
Soltem-no.
Bırakın onu.
Espere. Deixe-o ir.
Bana sarılması için onu bırakır mısın?
Podes soltá-la para que ela me abrace?
- Ajan Parker, onu rahat bırakın.
Deixe-o em paz, Agente Parker.
Onu bana bırakın.
Bem, deixe-os comigo.
- Bırakın onu!
- Larguem-no!
Demek istediğim, onu bir insan olarak düşünmeyi bırakırsın.
Isto é... só tem de parar de pensar nele como uma pessoa.
Onu yalnız bırakır mısın?
Não se importa de a deixar em paz?
Bırakın silahları, ne diyorsa onu yapın!
Baixem as armas! Façam como ele diz!
Hayır, onu yalnız bırakın.
- Não, deixe-a sozinha.
Bırakın onu!
Esperem. Larguem-no!
- Evet ama onu orada bırakırsın.
Nesse caso, deixava-a ali.
Bırak onu, ne yapacaksın onunla?
"Manter isso de lado, o que você vai fazer com ele."
- Onu rahat bırakın.
- Deixe-o em paz!
- Onu rahat bırakın, o yapmadı!
- Deixem-no em paz, não foi ele.
Yangını Görüntü'ye bırak onu fotoğraf çekimine çevirsin.
Deixem para o Borrão tornar um incêndio numa sessão fotográfica.
Onu rahat bırakın, lütfen!
Por favor, deixe-a em paz!
Sürekli beni aşağılıyor ve onu bırakırsam tüm ilhamını kaybeder ve söz konusu durumda, her şey daha da kötü görünüyor.
Está cada vez mais intrínseco nele, pois não perde a oportunidade de deixar bem claro que me deprecia e que sente aversão por mim.
Bırakın onu!
Liberte-a!
Havalimanına giderken onu Van Der Woodsens'ın evine bırakırsınız diye düşünmüştüm.
Podíamos deixar em casa dos Van der Woodsen a caminho do aeroporto.
Eğer birisini seviyorsanız, onu serbest bırakın.
Se amas alguém, liberta-o.
Bırakın onu
Deixa-o.
Bırakın onu. - Yapma bunu.
- Isso o quê?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]