Bir tane bile yok traduction Russe
177 traduction parallèle
Satılmamış bir tane bile yok.
Ни одной в непроданном состоянии.
Bir tane bile yok.
Даже раздвоения нет.
Bir tane bile yok
- Ни одного. - Нет-нет-нет.
- 600 adamın içinde bir tane bile yok mu?
- Ни одного из 600 человек?
- Bir tane bile yok.
Ни одной!
Bir tane bile yok.
- Ни одного.
- Bir tane bile yok.
- Ни одного!
Bende bir tane bile yok.
У меня нет даже одного!
Bir tane bile yok.
Ни одного.
Açıkçası bir tane bile yok!
Сразу видно что ты никогда не ездил в поезде!
- Boşanma belgesi var mıydı? - Bir tane bile yok.
- Есть какие-нибудь бумаги о разводе?
Açıkçası, tek bir tane bile yok.
Вообще-то, ни намёка.
Arkadaşım falan yok anlamadınız mı, bir tane bile yok!
У меня нет друзей, как ты не понимаешь, ни одного!
Şu anda ortada yoklar. Bir tane bile yok!
Нет их ни там, ни тут!
Bir tane bile yok. Buzdolabı mıknatısı olanlardan alalım.
Поставь магнитик на холодильник или еще что-нибудь.
- Bir tane bile yok sahiden
- Проверили – ты самый злобный
- 3 gündür tek bir tane bile yok.
- За три дня - - ни одного. - О, нет!
- Hayır bir tane bile yok.
- Ноль! Ни одной!
Bir tane bile yok.
Нет причин.
Bende bir tane bile yok. Onlarda niye iki tane var?
У меня нет ни одного, а людям приваливает сразу по два.
Bir sürü. - Ama burada bir tane bile yok.
А я уверен, что никого из нас не убьют.
Oysa ben öldüm ve bir tane bile yok.
А у меня ни одного, а я ведь умер.
Bir tane bile yok.
Ни единого.
Ne yazık, Bill, canım, yapılmaya hazır bir tane bile yok.
Досадно, мой милый Билл, что мы нынче бездельничаем.
- Bir tane bile yok.
- Нету у меня.
Bir tane bile yok.
Ни одной.
Tüm Güney boyunca, bir tane bile top fabrikası yok.
А то, что на Юге нет оружейных заводов.
Bu ülkede pinokyo hastası olan bir tane bile muhabir yok.
В нашей стране нет ни одного репортера с синдромом Пиноккио
- Sayısı zaten nedeni. Pinokyo hastası bir tane bile muhabir yok diyorum. Beni duymadınız mı?
Эти факты и есть причина почему среди репортеров нет ни одного с таким синдромом?
O istatistikler bunun nedeni. Pinokyo hastası bir tane bile muhabir yok. Biliyor musunuz?
Эти факты и есть причина почему среди репортеров нет ни одного с таким синдромом?
Ama bay Norton, bunca intihar arasında, bir tane bile hareket eden bir trenin en son vagonundan atlama yok.
... под машину, под копыта лошади. Но мистер Нортон, там нет ни одного случая,.. ... похожего на прыжок с открытого тамбура поезда.
Ben bir tane buldum, hatta denedim bile, benimle gelmene gerek yok, parayı versen yeter.
Есть одно платье. Я его примеряла. Можешь со мной не ходить, только дай денег.
Dünyanın en büyük ülkesinin başkentinin efendileriyiz, besleyecek bir tane bile sivil yok ve bu raporları alıyorum.
Запасы иссякают. Провизии все меньше. Склады боеприпасов объяты пожаром.
48 saattir ayakkabılarımı çıkarmadım... ve hala hiç tanığımız yok, bir tane bile.
Последние 48 часов я на ногах и до сих пор нет ни одного свидетеля.
Polisler arasında tamamen yalnızım. Bir tane bile dostum yok.
У меня даже друга нет.
Bir tane arkadaşım bile yok.
И друзей у меня быть не может.
Bir tane bile çilek yok.
Ни единой ягодки.
Aralarında bir tane bile beyin yok.
Они мало что понимают.
Hayır, efendim ve devriye dolaşan bir tane Federasyon gemisi bile yok.
Нет, сэр, и никаких судов Федерации на патрульных станциях.
Koca memlekette bir tane bile at yok.
Здесь во всей стране нет ни одной лошади.
Görmeni istiyorum. Bir tane bile dişi yok.
Я положу ее в карман, чтобы ты больше не боялась.
bir tane bile yok mu?
лМЕ ОПЮБДЮ НВЕМЭ ФЮКЭ.
Seong Min, seni serseri, kendinin bir tane bile sigortasi yok. o sadece ardinda dag kadar borc birakti.
нАЗЪЯМХЛ, Б ВЕЛ ДЕКН, Х ОНОПНЯХЛ ДЮРЭ ЕЫЕ МЕЛМНЦН БПЕЛЕМХ.
Tanrım, bir tane bile şişman arkadaşı yok mu?
Боже, она что, не знает ни одного толстяка?
Gemide bir tane bile yemek kopyalayıcısı yok.
Нигде на корабле ни одного пищевого репликатора.
Bir nedeni vardır çünkü bedeninde acımasız bir tane bile kemik yok.
Если его здесь нет, значит на это есть причина, в нём нет ни капли жестокости.
Evrende senin bile yok edemeyeceğin bir tane güç var.
Во вселенной есть сила, которую даже тебе не одолеть.
Bir tane mobilyamız bile yok ki.
Потому что дом пуст.
Para bok ama bir tane bile çocuğu yok. O da beni burada yeterince uzun tutarsa düzeleceğimi sanıyor. Çünkü parasını sikik bir kaçığa bırakmak istemiyor.
У него куча денег и нет детей... так что он думает, если я пробуду здесь достаточно долго... то это починит, то, что сломалось... потому что он не хочет, чтобы псих унаследовал все его деньги.
Bazı sebeplerden dolayı olsa gerek, bir kaç tane metal kafayla takılıyor ve ona nasıl ulaşacağım konusunda en ufak bir ipucum bile yok.
По каким-то причинам он в банде Сталеголовых. И я не знаю как до него добраться.
Ülkede Senatör Roark'a karşı gelebilecek bir tane bile savcı yok.
... генеральный прокурор осудит его.
bir tanem 228
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tane daha ister misin 28
bir tanesi 28
bir tane alabilir miyim 32
bir tane yeter 18
bir tane mi 25
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tane daha ister misin 28
bir tanesi 28
bir tane alabilir miyim 32
bir tane yeter 18
bir tane mi 25