English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ B ] / Bir tane mi

Bir tane mi traduction Russe

565 traduction parallèle
- Rum Collins bir tane mi? - Evet, evet.
- Один ром?
Bir tane mi?
Только один?
- Başka bir tane mi?
Другой?
Bir tane mi?
Oдин?
- Bir tane mi?
- Одну?
Bu takımlardan size bir tane mi verirler?
Костюм-то тебе выдадут?
- Kötü bir tane mi olacak?
Будет плохо?
Akdeniz için uzun, zarif bir yat mı yoksa küvetin için minik bir tane mi?
Красавица-яхта на Средиземном море, или поменьше, чтобы пускать в ванной?
Demek istediğim, yalnızca bir tane mi çocuğunuz var, oğlunuz?
В смысле, у вас только один ребенок ребенок, ваш сын, да?
Bir tane mi?
- Одна?
Bir âşık mı? Sadece bir tane mi?
Только один любовник?
Yalnızca bir tane mi?
Только одного?
Yol için sadece bir tane mi var?
Может, ещё по стаканчику?
Gonsuke'nin üstüne başka bir tane mi?
Еще одна помимо Гонске?
Sadece bir tane mi?
Только одну?
Yeni bir tane mi başlıyor? Ağabeyim beni görmeye geldi.
Сегодня по радио говорили о волнениях в Тайбэе, стычках между тайваньцами и континенталами.
Bir tane mi?
- Один?
Sadece bir tane mi?
И всё, только одна?
- Bir tane mi?
- " олько одну?
- Bu ay başka bir kontrolün daha var. - Başka bir tane mi?
- В течении месяца вы должны пройти медицинское обследование.
Az önce bir tane mi hissettin?
Ты почувствовала его только что?
Bir tane mi?
5 франков?
Öyle mi? İyi bir katırcı işime yarar. Hatta iki üç tane.
Мне нужен хороший погонщик мулов, даже два или три.
- Burada bir tane çekeyim mi, Chuck?
- Чак, как насчет того, чтобы сделать фото?
- Hepimize bir tane ver. - Senden olsun. - Beni böyle mi tanıyorsun?
Графин коньяка, если ты платишь.
Vay be, o bir tane, değil mi?
- Она знает себе цену, да?
Bir veya iki tane. - Bir mi, iki mi?
Одна, две, вероятно, были.
- Bir zamanlar Benares'de oturmuştun ; orada dost edindin mi? - Bir kaç tane var.
Когда ты жил в Бенаресе, у тебя было много друзей?
- Başka bir tane yapıyoruz değil mi?
- Еще одну композицию.
Ben bir tane alsam sakıncası olmaz değil mi?
Вы не против, если я налью себе?
Bir tane bile mi?
Никого – ничего – никого?
- Bir tane de midillim var. - Öyle mi?
У меня еще пони есть.
Bir tane yetmez mi?
Неужели одного недостаточно?
Bir gün için dört tane yeter, değil mi?
Дневной на четверых. Ведь этого хватит?
Henüz vurabildin mi bir tane?
Эй, Сократ, стрелять собираешься?
Bunu iade etsem bana taze bir tane verirler mi acaba?
... дадут новый, если я этот верну? ..
Bir tane daha yiyelim mi? Daha sonra.
Может, съедим ещё один попозже.
Bir gecede iki tane yapabiliriz, değil mi?
Думаю, мы сможем сделать двоих за вечер.
- Bir tane daha öyle mi?
- Уже еще одно, а?
Sana yeni bir tane alırım. Bu kadar kıymetli mi?
Я тебе еще один куплю, тебе нужно жить подольше!
Bir tane de Elaine için almalıyız, değil mi George?
Нам, наверное, надо еще одно для Элейн, да, Джордж?
Hırsızlar bu adama bakıp, şöyle diyor olmalılar : "Katlanır sandalyeyi ve bir termos..." "... kahveyi geçtik mi, bir tane Rembrandt resmi alabiliriz. "
Жулики, наверное, смотрят на него и думают, "Нам сошла с рук кража раскладного стула и термоса с кофе, мы можем заполучить и Рембранта."
Fazladan bir tane var, değil mi?
У тебя же есть запасной билет?
Bir tane silgi mi?
Одна резинка?
Zehirli olan bir tane var değil mi, Smithers?
Там ведь есть ядовитый пончик правда Смитерс?
- Bir tane daha çekeyim mi?
Скажете, когда мне еще снять.
Bir tane sana yedi tane bana. Bu daha adil mi?
Одна - для тебя и семь - для меня.
- Bir tane de bayan için. - Duble mi?
Двойного, сэр?
Sadece ve sadece bir tane mi?
- Только один?
Burada bir tane olamaz, değil mi?
Нет, это мне снится. Здесь?
Bunu sevmediysen başka bir tane alırım. Hangisinden istiyorsan. Öyle mi?
Если тебе не нравится это кресло, я куплю тебе любое, какое ты захочешь!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]