English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Y ] / Yanlıstı

Yanlıstı traduction Russe

1,375 traduction parallèle
Ben "Mountain Miss" yazdım, en iyi arkadaşım Sandy Marchamer cevabımı yırtıp aldı ama yanlış cevabı almıştı, çünkü soru hileli bir soruydu.
Я написала свое предположение, но моя подруга Сэнди забрала у меня листик, но мой ответ был неправильный, потому что это был шуточный вопрос,
- Sadece yanlıştı.
- Это было неправильно.
"Ayı Adam" için bilet almıştım ama.. yanlış salona girmişim.
Я купил билет на Человека-Гризли но перепутал зал..
Yalnız Red, Andy yanlışlıkla suçlanmıştı.
Чувак, те парни преступники. Только Красный Энди был несправедливо обвинен.
Lana, düğün günü ne yaşamak zorunda kaldıysan, verdiğin karar yanlıştı.
Лана, по какой бы причине ты ни согласилась выйти за него, ты совершила ошибку.
Offshore hesabına büyük bir para transferi yapılmıştı. "İmkânsız" sözünü silip atan. Yoksa sen bana yanlış kişiyi tuttuğum mu söylüyorsun?
Я помню... солидный перевод на оффшорный счет... который вывел слово "невозможно"... из словарного запаса, или может... я нанял не того человека?
Yanlış numarayı aramıştır.
Наверное, ошиблись номером.
Ölümler yanlıştı.
Убийства были ошибкой.
Bunun için özel izin almak yanlıştı.
Это невозможно изменить.
Sanığın... 10 Eylül tarihinde Akasaka'da olduğu ifadesi yanlıştır.
Свидетельство о том, что обвиняемый был замечен в Акасаке 10-го сентября является фальсификацией.
Sana yaptıkları yanlıştı.
О тобой поступили несправедливо.
Ama Rus'un bilmediği bir şey vardı. Muhasebecisi sakin hayattan sıkılmıştı ve tamamen yanlış yerlerde heyecan arıyordu.
Но русский не знает что его бухгалтерше наскучила безопасная жизнь и она стала искать приключений не там, где надо.
İğrenç biriydim. Yaptığım yanlıştı.
Я вeл ceбя, кaк дурaк.
Yaptığım şey yanlıştı.
Я была неправа.
Son defa olanlar yanlıştı.
То, что произошло в прошлый раз - ужасно.
Beni kovmaları yanlıştı.
Это не правильно, что мня лишили.
Belki yaptığım şey yanlıştı.
Может не надо было.
Sen yanlış bir şey yapmamıştın.
Ты все, всегда, делала правильно.
Ölümündeki bazı olaylar yanlıştır.
Есть в обстоятельствах её смерти что-то... неправильное,
Harika olması gerekiyordu ama hesaplamaların hepsi yanlıştı.
А было бы замечательно, да расчёт - не тот.
Başından beri yanlıştı.
С самого начала всё в кривь пошло.
Çalıştım, dua ettim, Vitaminlerimi aldım, nerede yanlış yaptım?
Тренировался, молился, хавал витамины.
Her zaman benim haklı olmam yanlıştı!
Я был неправ, когда думал, что всегда прав!
Bazen yanlıştır, ama buna engel olamazsınız.
Иногда это чувство бывает ошибочным, но ты ничего не можешь с этим поделать.
Yanlış kremi sürmem de iyileşmesine yardımcı olmamıştı.
Ему не помогало то, что я его мазал не тем кремом тогда.
Yanlış hatırlamıyorsam, sen de aynısını yapmıştın.
Если я правильно помню, ты тоже хотел.
Tracy, bu şirketin bilim adına sana yaptıkları çok yanlıştı.
Трейси, то, что компания сделала с тобой, во имя науки, было ошибкой.
Fakat benim adıma yaptıkların yanlıştı.
Что ты действовал от моего имени, было ошибкой.
Uzayın yanlış bölümünde sıkıştı kaldı.
Она застряла не в той части космоса.
Senin için casusluk yapmamda yanlıştı.
Шпионить я не стану.
- Dinle, babanın yaptığı yanlıştı.
- Послушай, то, что он сделал - неправильно.
Tartışmaya gerek yok, yaptığı yanlıştı.
Это не палка о двух концах, это просто "неправильно".
Cidden çok gergindim çünkü daha önce hiç kız arkadaşım olmamıştı ve bir yanlış yapmadığımdan emin olmak istemiştim.
Слушай, я так сильно нервничал, потому что у меня не было раньше девушки, и я хотел быть уверен, что всё делаю правильно.
Bir çoğumuz Rahl'ı yatıştırmak için özgürlüklerimizden vazgeçmemizin yanlış olduğunu düşünüyor, fakat, bunu yüksek sesle söyleyenlere ne olduğunu gördün.
Многие считают, что нельзя было отказываться от свободы из страха перед Ралом, но ты видел, как поступают с несогласными.
Evet, ama çoğu süper kahraman yanlış anlaşılmıştır.
И часто супер-героев не понимают, и поэтому они скрывают своё имя.
Bak zaten klübe gelmen yanlıştı.
Слушай, клуб - это одно.
O adamın yaptığı şey kesinlikle yanlıştı.
Да, он явно повел себя неправильно.
O kanalları o kadar istememe rağmen, yapmadım, çünkü çalmak yanlıştır.
Как бы сильно я не хотел смотреть эти каналы, я не подключался, потому что воровать это плохо.
"İş saatleri içinde kişisel telefon görüşmeleri yapmak yanlıştır."
Правильно ли совершать личные звонки в рабочее время?
Ama bu yanlıştı.
Но это было нехорошо.
Bak, yaptığımız şey yanlıştı.
Слушай, это была ошибка.
Ethan, kızım için yanlıştı.
Нет, Итан был не пара моей дочери.
Yanlış şeylerle ilgili çok fazla ayrıntı anlatmıştı.
Слишком многое не сходилось.
Başka birinin motosikletine oturmak yanlıştır, pislik herif.
Больше не садись на чужой байк, придурок.
"Bu aptalca ve yanlıştı."
"Это было неправильно и глупо".
Bakış açım yanlıştı.
Я был близорук.
Burada dün gerçekleşen şey, yanlıştı.
То, что произошло здесь вчера, было неправильным.
Artık birlikte çalıştığımızı sanmıyorum, Eric ama eğer bu senaryo söylediğin kadar iyiyse Vince'in işine yarayabilir....... diğer taraftan ; onun kariyerini mahvetmek için bir tek yanlış adım atma hakkın kaldı.
Я думаю, что мы не работаем больше вместе, Эрик. Но если этот сценарий действительно так хорош как ты говоришь, похоже Винс мог бы использовать его. С другой же стороны, ты в шаге от того чтобы разрушить его карьеру.
İlk olarak, neyin yanlış gittiğini keşfetmek lazım başarısız bir ilişkiye nasıl karıştığını.
Думаю, для начала стоит выяснить - что пошло не так, и почему вы оказались втянутой в неудачные отношения.
Biliyorum, fakat söyleme şeklin yanlıştı.
Знаю. Но форма подачи была не верна.
Bu - bu yanlıştı ve... Tamam, bak,... Biliyorum Violet'le sen hiç ayrılmıyorsunuz, ve o da Naomi'nin yanında olacak ama sen kendi kararını verirsin ve benim fazlasıyla muhteşem fikirlerim var -
Это было неправильно и.. послушай, я знаю, что вы с Вайолет близки, и она за Наоми, но ты сам решаешь, и у меня много хороших идей...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]