I meant to tradutor Turco
6,919 parallel translation
So, the question I meant to ask...
- Peki sormak istediğim şey...
I meant to say I'm so sorry about Madeleine.
Madeleine hakkında çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
I meant to tell you.
Sana söylemem gerek.
What am I meant to be smelling?
Ne kokusu almam gerekiyor?
- You know how I try to keep my work life and my other work life separate? I meant to tell you that.
İş hayatımla diğer iş hayatımı ayrı tutmaya çalıştığımı biliyorsun.
Angélique, I meant to return this.
Bunu sana geri vermek istedim Angelique.
Am I meant to be jealous about that?
Kıskanayım mı?
You were the one I was meant to kill to keep my cover intact.
Sen, maskemi gizli tutmak için öldürmek istediğim biriydin.
If you will stop interrupting me, I can explain to you what I meant.
- Asıl siz sözümü kesmezseniz ne demek istediğimi açıklayabilirim.
He was meant to be entertaining the Nawab, and then...
Yolunda olmayan bir şey var. Kardeşim Naip'i eğlendirmekle görevliydi ama sonra...
But I thought that meant he was going to bribe the reporter.
Muhabire para vereceğini düşünmüştüm.
I thought you meant to give me my life back.
Hayatımı geri vereceğini sanıyordum.
- I'm meant to be...
- Şeye gitmem...
I'm meant to say that'cause I'm her dad, but she's a genius, and all the stuff...
Onun babası olduğu için bunu söylüyorum ama o bir dahi ve diğer tüm şeyler...
I never meant to hurt her, Ross.
- Onu asla incitmek istemedim, Ross.
~ I only meant to help.
- Sadece yardım etmek istedim.
I never meant to hurt Virginia.
Ben asla Virginia'yı incitmek istememiştim. Evet.
Just... I meant I'm trying to get you engaged in this thing.
Bu konuyla meşgul olmanı istiyorum.
I wanted you to know I meant what I said.
Söylediğimde ciddi olduğumu bilmeni istedim.
I don't know what that meant the last time you used it and told them to get a new councilman.
Bu sözü en son kullanıp meclise yeni üye alın dediğinde ne işe yaradı bilmiyorum.
I think it's just meant to keep us in.
Sanırım bu sadece bizi burada tutmak için.
But, I don't blame you for getting back to what you're meant to do.
Ama, bunun için seni suçlamıyorum. Yapman gerekeni yaptın.
I look like this. Gonna live the life I was meant to.
Yaşamam gereken hayatı yaşayacağım.
I'm not meant to be here.
Burada olmamam lazım.
We're not meant to have more than we can handle, is what I mean.
Yeterinden fazlasına sahip olmamıza gerek yok, demek istediğim bu.
When I made that bargain with my sister, I had no idea what it meant to be a mother.
Kardeşimle o pazarlığı yaptığım zaman anneliğin nasıl bir şey olduğunu hiç bilmiyordum.
You're the last person I ever meant to hurt.
Üzmek isteyeceğim son kişi sensin.
I never meant for any harm to come to you or your family.
- Ailene zarar gelmesini hiç istemedim.
No, I meant what I said, right up to the point where I found out that he is just like me.
Hayır, dediklerimde ciddiydim. Ta ki Ray'in de tıpkı benim gibi olduğunu öğrenene kadar.
I never meant for any of this to happen.
Bunların hiç birisinin yaşanmasını istememiştim.
I was meant to meet him with his sister, but he was alone.
Kız kardeşiyle tanışmam gerekiyordu... -... fakat o yalnızdı.
I never meant for it to get ugly and personal.
Böyle çirkin kişisel şeylerin olmasını istemedim.
The girl I was meant to be with...
Kaderimde olan kız...
The woman I was meant to be with... Whoosh. Gone forever.
Bana uygun olan kadın sonsuza kadar gitmişti.
No, I know what it meant to you.
Hayır, senin için ne demek biliyorum.
You're the son that I was meant to have, more or less.
Sahip olmam gereken oğul sensin. Ne eksik ne fazla.
I never meant for you to find out this way.
Bu şekilde öğrenmeni istemezdim.
I never meant to keep any secrets from you. But you must understand why I had to.
Senden sır saklamayı hiç istemedim ama neden saklamak zorunda olduğumu anlamak zorundasın.
If I'd meant to kill him, he'd be dead.
Onu öldürmek isteseydim şimdiye ölmüştü.
- No, I meant disloyal to Amy. - What?
- Hayır, Amy'ye olan vefasızlığımı diyorum.
But I need you to know that even though we weren't meant to be, just knowing you has changed me profoundly!
Beraber olmayacak olsak bile şunu bilmeni isterim ki beni içten etkiledin!
I swear, I never meant for any of this to happen. I...
Yemin ederim, bunların hiçbirinin olmasını istemezdim.
All I meant was that it wasn't important enough for you yourself to be put out over it.
Benim demek istediğim bunun kendinizi rahatsız ettirecek kadar önemli bir şey olmadığıydı.
I don't meant to gloat, but... [man speaking indistinctly]
Kına yakıyormuş gibi görünmek istemiyorum ama... Hey, Vega, bunu gördün mü?
I still do, but I... I never meant for you to get hurt.
Hâlâ da öyle yapıyorum ama seni incitmeyi aklımdan bile geçirmedim.
I never meant for this to happen...
Asla bunların olmasını kastetmedim.
I'm finally what I'm meant to be.
Nihâyet olmam gereken şey oldum.
Y-yeah, I do. I knew how much steve meant to you, Because I know how much he means to me.
Steve'in senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum çünkü benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
I knew how much Steve meant to you, because I know how much he means to me.
- Steve'in senin için ne kadar önemli olduğunu biliyordum çünkü benim için de o kadar önemli.
I never meant to hurt... anyone.
Ben hiç kimseyi incitmek istememiştim.
It is that I was blind to this until now, what I am meant to be.
Bu zamana kadar dünyaya gelme amacımı göremeyecek kadar körmüşüm.
i meant to say 40
i meant to tell you 58
i meant to call 19
i meant to call you 19
i meant to ask 21
i meant to ask you 25
i meant every word 19
i meant no harm 22
i meant 546
i meant it 146
i meant to tell you 58
i meant to call 19
i meant to call you 19
i meant to ask 21
i meant to ask you 25
i meant every word 19
i meant no harm 22
i meant 546
i meant it 146
i meant for you 16
i meant what i said 95
i meant no disrespect 29
i meant you 39
i meant me 26
i meant that 30
i meant no offense 16
meant to be 24
tomas 217
touche 95
i meant what i said 95
i meant no disrespect 29
i meant you 39
i meant me 26
i meant that 30
i meant no offense 16
meant to be 24
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
tone 191
today 4533
torture 179
tokyo 175
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
tone 191
today 4533
torture 179
tokyo 175