English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ O ] / Open your hand

Open your hand tradutor Turco

117 parallel translation
Open your hand.
Elini aç.
Open your hand.
Avcunu aç.
Open your hand.
Aç elini.
You open your hand and bless all that dwells there ".
"Yüce Tanrım, şefkatinle yaşayanları kucakla ve onları sonsuz ışığınla kutsa".
Open your hand.
Avucunu aç.
Open your hand.
Avcunu aç!
- Open your hand.
- Avucunu aç.
Open your hand
Aç avucunu.
Clark. Open your hand.
Clark avucunu aç.
Open your hand.
Elini uzat.
Open your hand, let me see.
Aç elini, bakayım.
You open your hand and satisfy every living creature with your kindness.
Ellerini açıp iyiliğinle tüm yaşayan canlıları memnun ediyorsun.
Open your hand.
Aç bakayım.
Open your hand.
Açsana elini.
Okay, open your hand and hold it between your fingers,
Okay, elini aç. iki parmağının arasına koy.
Sir, would you open your hand?
Bayım, elinizi açar mısınız?
I said open your hand.
Elinizi açın dedim.
Open your hand. Open your hand.
Elini aç, elini aç.
Open your hand.
Aç avucunu.
Open your hand!
Elini aç!
The doctor said you didn't open your hand during the operation.
Doktor ameliyat esnasında elini açmadığını söyledi.
Your hand is remembering. Open your mind and the pain will leave.
- Elin hatırlıyor zihnini aç ve acı yok olsun.
Keep your eyes open, keep your hand and feet close together
Üç! Atla!
But more than likely, you hit with your open hand.
Ama daha fazla bir ihtimalle, ona açık elinizle tokat atarsınız.
This is the hour when, your eyes wide open in the darkness, you hand groping towards the foot of the narrow bed in search of an ashtray, matches, a last cigarette, you calmly measure the sticky extent of your unhappiness.
Gözlerini karanlıkta fal taşı gibi açıp, bir küllük bir kibrit kutusu, son bir sigara bulabilmek için döşeğinin bacağını elinle yoklayıp, üzerine yapışan mutsuzluğunu sakince ölçüp biçme vaktin geldi.
Open. Look over your hand.
Kolları açın.
Mr. Hirschorn, take your hand down put your head back, open your mouth.
Elinizi indirin ağzınızı açın.
Before things get out of hand, put down your weapons and open the gates.
İşler kontrolden çıkmadan silahlarınızı bırakın ve kapıları açın. Beni duyuyor musunuz?
* you've got an open wound in your big hand * * and now I'm ready to go, go, go *
# O bilmiyor ki # # İri elinde açık bir yara olduğunu # # Ve gitmeye hazır olduğumu #
I assume your hand print will open this door whether you are conscious or not.
Sanırım, ayık olsanız da olmasanız da, el iziniz bu kapıyı açacak.
Hope you didn't cut your hand when you tore open my car! I'm fine!
Arabamı parçaladığınızda umarım eliniz kesilmedi!
But come to me like a man with your eyes open, head up, hand out then I become more than a friend, more than a shoulder.
Ama bana bir erkek gibi gelirsen... gözlerin açık, başın dik, ellerini uzatmış gelirsen... sana, destek alabileceğin bir dosttan daha yakın olurum.
He wasn't kissing your hand in the van... like he was Lord Byron?
Minibüsün arkasında, sanki lord Byron'mış gibi elini öpen o değil miydi?
With your right hand, reach for the window, open the door.
Sağ elinizi dışarı uzatıp, kapıyı dıştan açın.
Use your right hand, open up the car door.
Sağ elini kullanarak kapıyı aç.
I got the mail and your S.A.T. envelope happened to be open... and the letter just sort of slid into my hand... and I accidentally put on my reading glasses, and I saw your score.
S.A.T. sonucun geldi, zarfı açılmış gelmeden, kim yaptıysa işte içindeki mektup aniden elimin içinde doğru kaydı ve ben de kazara okuma gözlüklerimi takmışım, sonucunu gördüm.
Hand me the open-ended wrench. Luke, I was in your apartment.
Luke, demin evine girdim.
If your chute doesn't open... hold up your left hand! Nessa!
Nessa!
Open up the palm of your hand.
Avcunun içini aç.
All right, with your left hand I want you to open the car door from the outside.
Pekala, kapıyı sol elinle dışardan açtığını görmek istiyorum.
I need for you to open up your purse, Veronica. Hand over your keys.
Çantanı açıp anahtarlarını vermen gerek Veronica.
Maybe one day I'll open my hand, get your attention, ask, "Are you watching closely?"
Belki bir gün, avucumu açar, dikkatini çeker "Dikkatli bakıyor musun?" diye sorarım.
All right, person, you come, have your hand open for receiving.
Tamam, kişi, buraya çıkıp, iyileşmeye açık olmalıdır.
Open your right hand.
Sağ elini aç.
♪ If your offered hand is still open to me ♪
# Ellerin hâlâ # # Benim için açıksa #
Hand over your gun. I'll open it.
Silahını ver, ben açacağım.
If you'd just quit your hand-wringing and open yourself up, you have no idea what you can do.
Eğer kendini saklamayıp açılırsan, yapabileceklerini tahmin edemezsin.
Yeah, right, that weenie could bust your head open with one hand.
Bir daha sosis dersen kafanı tek elimle kıracağım.
You've sliced your hand open.
Elini kestin.
Now slowly open the door with your left hand.
Şimdi sol elinle yavaşça kapıyı aç!
Close your hand, put it in here, open, good girl, but here...
Kapa elini, buradan sok, aç, aferin sana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]