Same old story tradutor Turco

Same old story.

Aynı eski hikaye.

It'll be the same old story, of course.

Yine aynı hikaye olacak tabii.

Same old story...

Bildik hikaye...

Same old story.

Aynı hikaye.

It's still the same old story

Bu bilinen gerçeği

- Same old story?

- Şu eski hikaye mi?

- Same old story!

- Şu eski hikaye.

We had 22 pounds of large mackerel... and got 7,750 lire. Always the same old story.

Yakaladıklarımıza verdikleri tüm para 7,750 lira.

No, it's not the same old story.

Her zamankilere benzemiyor.

He still loves you, but it's the same old story

Seni hala seviyor, ama gene o aynı terane.

The same old story.

- Her zamanki hikâye.

Same old story :

Aynı hikaye...

- Same old story.

- Hep aynı hikâye.

So here we go again, with the same old story.

Evet yine aynı eski hikâyeye geldik.

Same old story.

Hep aynı hikaye...

Same old story, not enough depth here. All the good jobs go to the port's shipyard.

Limandaki tersaneye gitmek yapılacak tek iyi iş.

God, it's the same old story.

Tanrım, hep bilinen sebepten.

Same old story.

Hep aynı hikaye.

- Same old story of good and evil.

- İyilk ve kötülüğün aynı eski hikayesi.

- Same old story.

- Aynı eski hikaye.

It'll be the same old story this time.

Bu sefer de yine aynı hikaye olacak.

- The same old story.

- Aynı eski hikaye.

- Yes, the same old story.

Evet, gene o eski mesele.

Same old story...

Aynı eski hikâye...

Same old story!

Hep aynı hikaye!

My income went up, and it was the same old story :

Kazancım arttı ve aynı eski hikaye gerçekleşti :

The same old story.

! Halka borcum yok!

It's the same old story, you idiots never follow orders.

Hep aynı terane, siz aptallar emirleri hiç dinlemezsiniz.

Same old story. Who are they? How do we treat them?

Hep aynı hikâye ; kim olduklarını ya da onlara nasıl davranacağımı bilmiyorum.

Every lesson it's the same old story, "Please, sir, I've no kit, sir".

Her derste aynı hikâye. "Lütfen, efendim, formam yok, efendim."

The same old story.

Hep aynı hikâye.

- It's still the same old story...

Sen kazandın.

- The same old story.

- Aynı hikâye.

- Same old story.

- Aynı eski hikâye.

( man # 2 ) lt's the same old story - if a boy and a girl want to get together, there isn't any law that says you can't or you're not going to do it.

Hikayeyi bilirsiniz. İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.

It's the same old story all the time!

Hep aynı mesele!

- It's always the same old story.

- Hep aynı hikâye. - Hayır, dur bir dakika.

# That same old story # Seems I was born for the part

Kendine de bir yer olduğunu Düşünebilir.

It's the same old story.

Aynı eski hikaye.

Still the same old story you'll have bad karma for doing Bai Du clan's bad work

Hep aynı hikaye Bai Du Klanının kötü işlerini yaptığın için karman kötüleşecek

Same old story, " It's all psychological, keep trying...

- Hep aynı hikâye "Her şey psikolojik, denemeye devam edin."

Still that same old story

Durumu iyi kavramışsın!

Don't give me the same old story.

Bana aynı eski hikayeyi anlatma.

- Same old story, huh?

- Aynı eski hikaye, huh?

It's always the same story, the same old rotten business.

Hikâye her zaman aynıdır, eski martavalların aynısı.

It's the same age-old story of man's exploitation of man.

İnsanın insanı sömürmesinin hikayesi... -... dünyanın her yanında yaşanmaya hiç durmadan devam eder.

The old same story, she doesn't feel comfortable with my mother.

Tanrım, hep bilinen sebepten. Annemle anlaşamıyor.

The same as he used when he had your sweet old Mrs. Karswell... plant the story about his being away.

Tıpkı senin şirin Bayan Karswell'e uzakta olduğu hikayesini söyletmesi gibi.

Oh, it's the same old stupid story...

Her zamanki aptal mesele. Namus meselesi.

The Germans around here would always tell us the same old story. German-French cooperation is the solution, they'd say.

Ama bizi korumak için oradaydılar.

Same old story.

Bilindik hikaye.