English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You always say

You always say tradutor Turco

2,287 parallel translation
Like you always say, when a friend needs a friend...
Herzaman dediğin gibi, bir arkadaş, bir arkadaşa ihtiyaç duyduğu zaman...
But you always say, in matters of the heart...
Fakat sen her zaman kalp meselelerinde...
You always say that.
Her zaman bunu söylüyorsun.
- You always say that.
Her zaman böyle diyorsun.
Why do you always say that?
Neden hep öyle diyorsun?
What do you always say?
Siz her zaman ne dersiniz?
You always say that.
Hep böyle dersin. Sonra yine bana...
You always say " if you don't like what they're saying about you,
Hep dersin ki " Eğer senin için söyledikleri hoşuna gitmezse...
You always say everything clearly.
Her zaman açıkça her şeyi söylüyorsun.
Aw. You always say just the wrong thing in just the right way.
Her zaman en yanlış şeyi tam da doğru şekilde söylemeyi beceriyorsun.
Yeah, you always say yes to everything.
Her zaman her şeye "evet" diyorsun.
Oh, you always say that.
Hep öyle diyorsun.
- You always say no.
- Hep hayır diyorsun.
You always know the right thing to say.
Her zaman söylenecek doğru şeyi bilirsin.
That way, we always know what the other is up to... so you can't say you forgot we had plans when you miss our dates anymore.
Bu şekilde diğerinin ne yapacağını her zaman biliriz ve randevuya gelmediğinde, buluşacağımızı unuttuğunu söyleyemezsin artık.
And my personality, though exciting and full of surprises... isn't exactly low-maintenance, but... I'll always be honest with you, painfully so.
Popüler değilim ve karakterim, heyecan verici ve sürprizlerle dolu olsa da, idaresi kolay biri sayılmam, ama sana karşı hep dürüst olurum.
You know, I have to thank you, Jean. You always know exactly what to say to me when I lose my way.
Yolumu şaşırdığımda hep ne söylenmesi gerektiğini bilirsin.
You do not always say that, if you see what I mean.
Ama hep böyle söylemiyordunuz, bilmem anlatabildim mi...
Let's say, since you were little, and you always dreamed of some day getting a lion?
Diyelim ki, çocukluğundan beri bir aslanın olsun istiyorsun.
You don't have to answer, I just always wanted to say that.
Cevaplamak zorunda değilsin. Hep bunu sormak istemişimdir.
You always know just the right things to say.
Her zaman doğru şeyi söylüyorsun.
I can always use a little cruet for my potions. I can give you, say, 10 farthings.
İksirlerim için küçük şişeler lazım oluyor.
How come you always seem to know what to say?
Nasıl oluyor da hep ne diyeceğini biliyorsun?
'cause you know what i always say, black light attack!
Çünkü her zaman ne derim bilirsin siyah ışık saldırısı!
And sometimes, you just lose focus, and it almost always leads to a hit.
Bazense aklın başka yere kayar. Onun sonucu da sayı olarak suratınıza patlar.
People always say it's the screaming that gets to you.
Çığlık atmanın tehlikeli olduğunu söylerler.
- Yes, I know it is. But my mom always used to say, "When you don't know, ask."
Evet, öyle olduğunu biliyorum ama... annem hep "eğer bilmiyorsan, sor" derdi.
I always figured you'd say no.
Hep "hayır" diyeceğini düşündüm.
Newsflash for you, lady - they always say they didn't do it.
Sizin için şaşırtıcı olacak bayan ama hep masum olduklarını söylerler.
Well, you know what I always say.
Her zaman ne dediğimi bilirsin.
I'd forgotten. When you're a nurse, if you say something in one part of the hospital, it will always trickle back to the station.
Hemşirelerin yanında ufacık bir şey söylediğin zaman tüm hastaneye yayılacağını unutmuşum.
They say that family are The people who will always take you in.
Derler ki, aile her zaman sizi içeri alacak insanlardan oluşur.
- Woman, you always say that.
- Kadınlar hep öyle söyler.
Any time you got that close proximity to the spine there's always gonna be cause for concern but as I say, it's really too soon to tell.
Omurga civarına bu kadar yakın olunca her zaman endişelenmek gerekir ama dediğim gibi bir şey söylemek için gerçekten çok erken.
Well, you always said your lucky number was 323, so we went for houses with 323 in the address.
Şanslı sayının 323 olduğunu söylerdin. Biz de adreslerinde 323 olan evlere girdik.
Does it help if I say I care about you and I always will?
Sana hep değer verdim ve vereceğim desem, bir yararı olur mu?
But you know what I always say. "Speak softly and drive a big tank."
Fakat hep söylediğim gibi, nazikçe konuş ve büyük tank sür.
'Cause when I say that... You're always with me.
Çünkü bunu her söylediğimde hep yanımda oluyorsun.
I actually stop and say, "oh, you know what? Here's the opportunity I've always been looking for " To destroy our kitschiest objects. "
"Hazır fırsatını bulmuşken evde ne kadar zevksizlik abidesi eşyamız varsa parçalamanın tam zamanı" diye düşündüm öyle mi?
You always know the perfect thing to say.
Homer Simpson, her zaman söylenecek en iyi şeyi biliyorsun! Şef!
You know what I always say.
- Her zaman ne derim bilirsin.
But you guys always say I'm not old enough To use the hot water by myself.
Ama siz her zaman sıcak suyu tek başıma kullanmak için yeteri kadar büyük değilim diyorsunuz.
How-how come I understand every word you say? Always?
Senin dediğin neden her seferinde anlayabiliyorum ben?
You know, that guy always used to walk up to me, And he would say, "I am one lucky duck."
O adam sürekli bana doğru yürür,... ve "Ben şanslı bir ördeğim." derdi.
But just because you're free to say whatever you want, doesn't always mean you should.
Sırf her şeyi söylemekte özgürsünüz diye de hep de söyleyeceksiniz diye bir şey yok.
You always know just what to say.
Gönlümü almak için ne söylemen gerektiğini çok iyi biliyorsun.
Why don't you just say what you really want, what you've always wanted? What's that?
- Neden aslında istediğin şeyi söylemiyorsun?
Look, if you say something wrong, You can always fall back on being british.
Bak, yanlış bir şey söylersen her zamanki gibi İngiliz olmanı öne sür.
People say you're down in the polls, but I say you're always good at coming from behind.
İnsanlar seçim tahinlerinde düşüşte olduğunu söylüyor ama ben her zaman arkadan gelip, yakalamakta çok iyiydin diyorum.
I mean, don't you remember what mom always used to say?
Annem hep ne derdi hatırlar mısın?
This is why we always say to you... when you drink, you make bad decisions.
Bu yüzden sana her zaman "içki içersen, yanlış kararlar verirsin" deyip duruyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]