Я пойду с тобой tradutor Turco

Я пойду с тобой.

Seninle geliyorum.

- Я пойду с тобой.

- Seninle geleceğim.

- Ладно, я пойду с тобой.

- Ben gelirim. - Harika.

- Тогда я пойду с тобой.

- Öyleyse seninle geliyorum.

Я пойду с тобой в клуб.

Geliyorum.

- Я пойду с тобой.

Ben seninle geleceğim.

Ладно, но я пойду с тобой.

Pekala o zaman, ben devam ediyorum.

- Я пойду с тобой, папа!

- Seninle geleceğim, Baba!

Ладно, ладно. Я пойду с тобой.

Tamam, tamam Senin için yaptığım şeyler

Я пойду с тобой завтра.

Yarın seninle geliyorum.

Я пойду с тобой.

Ben seninle gelirim.

- Я пойду с тобой.

- Seninle geliyorum.

- Я пойду с тобой.

- Ben de seninle geliyorum.

- Не возражаешь, если я пойду с тобой?

Eşlik etmemde sakınca var mı?

Я пойду с тобой.

Seninle geleceğim.

Я пойду с тобой до конца света.

Seninle dünyanın sonuna bile giderdim.

Слушай. Сегодня я пойду с тобой.

Bugün seninle geleceğim.

Ладно, Найлс, если тебе нужна моральная поддержка, я пойду с тобой.

Peki Niles. Moral desteği istiyorsan seninle gelirim.

Нет, может, будет лучше, если я пойду с тобой.

Hayır, yani senin için sorun değilse, senin kavalyen olabilirim.

Конечно, я пойду с тобой.

Elbette, sana yardım ederim.

- Тогда может я пойду с тобой?

- O zaman belki ben de gelebilirim?

Я пойду с тобой.

Seninle yürüyeceğim.

Хорошо, если тебе удастся отобрать меч за три движения... я пойду с тобой.

Tamam, kılıcı üç harekette geri alabilirsen... seninle gelirim.

Хорошо, я пойду с тобой.

İyi. Seninle geleceğim.

Я пойду с тобой, на случай, если ты столкнёшься с ещё одной проблемой.

Ben de seninle geleceğim... yoksa başına başka dertler açılabilir.

- Я пойду с тобой, О'Нилл.

- Seninle birlikte döneceğim, O'Neill.

Можно я пойду с тобой?

Ben de gelebilir miyim?

Я пойду с тобой, чтобы закончить дело.

Seninle işi bitirmek için geri döneceğim sonra herşey bitecek.

Я пойду с тобой к Максу.

- Onu beraber teslim edeceğiz.

Послушай, я не смогу усыновить тебя но я пойду с тобой к Отцу Воскресенье.

Bak ne diyeceğim. Seni evlat edinemem ama istersen Baba-Oğul gününe seninle giderim.

Я пойду с тобой.

- Seninle geliyorum.

- Хочешь, я пойду с тобой?

- Seninle gelmemi ister misin?

Я с тобой не пойду.

- Seni yine tokatlamam mı gerek?

- Я сказал что пойду. Я иду с тобой. - Да?

- Geleceğim dedim zaten, değil mi?

Я никуда с тобой не пойду.

Seninle hiçbir yere gitmiyorum.

- Можно я пойду с тобой?

Seninle gelebilir miyim?

Я пойду с тобой.

Yanında olacağım.

Может быть, они нас и выслушают, но я туда с тобой не пойду!

Ve muhtemelen kabul de ederler. Ama ben seninle olmayacağım!

Тогда я пойду с тобой.

Seni ilgilendirmez, değil mi?

- Я пойду с тобой.

- Ben de seninle geleyim.

Я пойду его брать с тобой.

Seninle geliyorum.

Меня это не колышет. Я с тобой в душ не пойду. Ещё подцеплю ненароком что-нибудь.

Senin gibi oynarsak zor yeneriz, topu ayağına alınca şahsi oynuyorsun dikkatli ol biraz.

Если я сейчас пойду с тобой на свидание я все испорчу.

Eğer şimdi seninle çıkarsam her şeyi mahvederim.

Я с тобой пойду.

Seninle geliyorum.

Отпусти меня, я не пойду с тобой!

Bırak beni. Seninle gelmek istemiyorum.

Пойду скажу всем своим друзьям, что я с тобой знакома.

İzin verirsen tüm arkadaşlarıma seni tanıdığımdan bahsedeceğim.

Понимаю. Но я с тобой не пойду, если ты будешь ковылять.

Eğer böyle yürümeye devam edersen, seninle birlikte yürümeyeceğim.

- Я с тобой не пойду.

- Hayır! - Ben seninle gelmiyorum.

- Я никуда с тобой не пойду!

- Seninle hiç bir yere gitmem!

- Корделия, я не пойду с тобой.

Ben seninle gelmiyorum.

И я с тобой тоже пойду.

O zaman oraya yürü.