English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Buraya kadar geldik

Buraya kadar geldik tradutor Inglês

293 parallel translation
Buraya kadar geldik.
We've made it this far.
Seni görmek için buraya kadar geldik, ama evde değildin.
We drove out to see you and you weren't home.
En azindan buraya kadar geldik.
Well, at least we got this far.
Buraya kadar geldik.
We even came here.
Erkek kardeşimle birlikte Rusya'dan yürüyerek buraya kadar geldik.
I came walking, with my little brother... all the way from Russia.
Böylece, Tres Santos'dan buraya kadar geldik.
So we trailed you from Tres Santos.
Kihachiro dono, buraya kadar geldik.
Kihachiro... we've come this far
Buraya kadar geldik.
We've come this far.
Ama buraya kadar geldik.
But we got this far.
Buraya kadar geldik, Baba.
Made it this far, Dad.
Buraya kadar geldik.
We went this far.
Buraya kadar geldik.
We come this far, ain't we?
Buraya kadar geldik.
We've got this far.
Buraya kadar geldik.
We came this far.
Buraya kadar geldik ve hâlâ bulamadık.
We were headed for this place that we still haven't found.
Bak, buraya kadar geldik.
- No! Look, we've come this far.
Buraya kadar geldik ve şimdi Elora Danan ölecek
We've come all this way and now Elora Danan's gonna die!
Neden olmasın? Madem buraya kadar geldik yolun kalanını da gidelim.
What the heck, I mean, we've come this far.
Buraya kadar geldik.
We made it this far.
Efendim, buraya kadar geldik.
- We have come this far.
Tanrım, buraya kadar geldik, işin sonuna yaklaşıyoruz.
[Charles M. Duke, Jr.] Gosh, here we are, and we're getting down close.
Buraya kadar geldik.
We have come this far.
Buraya kadar geldik!
We've come this far!
Buraya kadar geldik. Kalp krizi hariç.
We got that far, with the exception of the heart attack.
Söylesene, buraya kadar geldik.
Tell me something-we came till here.
Madem buraya kadar geldik, en azından kapıyı çalabilirim.
Well, we've come this far, the least I can do is knock on the door.
Buraya kadar geldik.
We got this far, OK?
Buraya kadar geldik.
It has come down to this.
Buraya kadar geldik. Başladığımız işi bitireceğiz.
We came this far, we're gonna finish what we started.
Buraya kadar geldik.
Here we go.
Buraya kadar geldik. Rakiplerimizi eledik.
We're up from the bogs in our boots and our togs, and we'll fix our...
Buraya kadar geldik artık.
We've come this far.
- Buraya kadar geldik.
We've got this far.
O zaman, bir otobüse bindin... San Fernando'da taıkılıp kaldın, nasıl olduğunu bilmeden de... buraya kadar geldik.
So you get on a bus and before you know it... you're stuck in the San Fernando Valley without a clue... which brings us to here.
Kapalı mı? Ama Epping'ten buraya o kadar yol geldik.
Closed, but we've come all the way from Epping.
Buraya o kadar çok geldik ki bizden kira almamalarına şaşıyorum.
We've been through here so often, it's a wonder they don't make us pay rent.
Beklemek istemeyen sizdiniz. Kapı kilitli, buraya kadar boşuna geldik.
You guys didn't want to wait.
Eğer haklıysam, ki buraya kadar tek bir örnekle geldik.
If I'm right, we've just come on a single instance.
Buraya kadar iyi geldik.
So far, so good.
Açlık bastırınca, buraya kadar sürünerek geldik.
I'm going for the left-overs.
Buraya kadar bunu duymak için mi geldik?
This is what we came to hear?
Buraya kadarı doğru, geldik.
That much is certain, we came.
Sahip, buraya kadar kanat çırparak geldik.
Master, all this flip-flapping.
bu kadar sorumsuz ve bencil olduğuna inanamıyorum balığa her zaman gidebilirsin ancak buraya evliliğimizi kurtarmak için geldik ben konuşurken sen hala balık tutmayı düşünüyorsun.
I can't believe your selfishness. You can go fishing anytime. But we're here to save our marriage.
Buraya kadar balık için mi geldik?
- All this way for a fish!
Buraya mümkün olduğu kadar çabuk geldik.
We got here as quickly as we could, okay?
Bana öyle geliyor ki buraya kadar boşuna geldik.
Yes, I can see that.
Bizi öldürürler. Bak buraya kadar tek başımıza geldik, bundan sonrasını da halledebiliriz.
Look, we got here on our own so we can survive on our own.
Hadi, buraya kadar geldik.
Come on, we've gone this far.
Los Angeles'tan buraya kadar bunun için geldik.
Drove all the way from L.A. for this show.
Baba ne kadar sürede buraya geldik?
Daddy, tell me how fast we got here.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]