O kadar basit değil tradutor Inglês
1,174 parallel translation
O kadar basit değil.
None of this is simple.
Evet, ama o kadar basit değil.
Yeah, but not so fast.
O kadar basit değil moruk.
It's not gonna be that easy, Pops.
Bu aslanlar... aslan gibi değiller. O kadar basit değil.
It's not that simple.
Artık o kadar basit değil.
This is just not simple any more.
Bu o kadar basit değil efendim.
It's not that simple, sir.
- O kadar basit değil.
- It's not that simple.
O kadar basit değil.
It's not that simple.
- Bu o kadar basit değil, Frank.
- It's not so simple, Frank.
O kadar basit değil, Carl Lee.
It's not that simple, Carl Lee.
- O kadar basit değil. İnanın bana.
It will be more than that, I can promise you.
O kadar basit değil.
It's not that easy.
Keşke olsaydım. Ama işler o kadar basit değil, artık değil.
I wish I were but things are not that simple, not anymore.
Artık o kadar basit değil.
It's not that simple anymore.
- Hayat o kadar basit değil.
- Unfortunately, Joy, life is not so simple.
O kadar basit değil.
It's not that simple!
Bu işler o kadar basit değil.
These things are never quite that simple.
Jerry Braun varsayımsal olabilecek şeyler nedeniyle çarmıha gerilmemeli. Bazı yasal dayanaklara göre onu suçlu bulmazsanız da ahlaken, o kadar basit değil.
And Jerry Braun shouldn't be crucified because of what might hypothetically happen if you don't condemn him on some legal principal when morally, it's not so simple.
O kadar basit değil. Bunu ne zaman göreceksin?
Thank you so much.
O kadar basit değil.
- It's not quite that simple.
Aslında, bu o kadar basit değil.
Well, it's not quite that simple.
Bu o kadar basit değil.
It's not that simple.
O kadar basit değil.
IT'S NOT THAT SIMPLE.
O kadar basit değil.
It's not quite that simple.
Ama, o kadar basit değil.
But, it's not so simple.
- O kadar basit değil.
- I didn'tjust get him off.
Bu o kadar basit değil.
- lt isn't that simple.
O kadar basit değil de ondan.
They can't just shut down the gate.
O kadar basit değilmiş, öyle değil mi?
It's not that simple, is it?
O kadar basit değil, Joey. Mükemmel anı yaratmak gerek.
It's about creating the perfect moment.
- Abby, o kadar basit değil, tamam mı?
- Abby, it's not that simple, alright?
O kadar basit değil, Senator.
It... it wasn't that simple, Senator.
Bunu sormak o kadar basit değil.
It is no simple thing to ask.
Bu her zaman o kadar basit değil.
It's not always that simple.
O kadar basit değil, bu konuyu kapatalım.
It's not so simple, but let's not talk about it.
Marty her şey o kadar basit değil.
Marty, it's not that simple.
O kadar basit değil ama ikimiz de erkeklerin nasıl olduklarını biliyoruz.
Well, I don't think it's quite that black and white but I think we both know what men are like.
- O kadar basit değil.
- It's not as simple as that.
O kadar basit değil. Önce evrak işlerini halletmeliyim.
It's not that easy.I have to do the paperwork first.
Hayır, durum o kadar basit değil. *
No, it's simply not the case.
- Bu o kadar basit değil.
It's not that simple.
O kadar basit değil.
See, it's not that simple.
- O kadar basit değil.
- It ain't that simple.
O kadar basit değil.
It ain't that simple.
Aslında o kadar basit değil.
It's not that simple.
O kadar basit değil.
That is not it.
Hayır, o kadar basit değil.
It's not that simple.
O kadar basit değil.
Just get rid of it. Well, it's not that simple.
O kadar basit degil.
It's not that simple.
Bak, bu o kadar basit bir şey değil, tamam mı?
Look, it's not that easy, okay?
O hala düşman. Bu kadar basit değil.
- lt's not that simple.
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107