English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ O ] / Oyun oynamayı bırak

Oyun oynamayı bırak tradutor Inglês

222 parallel translation
- Oyun oynamayı bırak.
- Don't you fool yourself.
Oyun oynamayı bırak.
Oh, stop play-acting.
Oyun oynamayı bırak.
Quit stalling.
- Oyun oynamayı bırak.
- Think you can give us the slip, huh?
Sinirlerinle oyun oynamayı bırak.
You should stop playing with your nerves.
Oyun oynamayı bırak, Paul.
Stop playing, Paul.
Oyun oynamayı bırak.
You stop playing.
Oyun oynamayı bırak şimdi.
Now stop playing games.
Bana oyun oynamayı bırak.
Stop playing games.
Oyun oynamayı bırak!
Stop playing the games!
Oyun oynamayı bırakın, Bay McMillan.
Look, stop playing games, Mr McMillan.
Eğer oyun oynamayı bırakıp bana asıl amacınızı anlatırsanız.
We might if you stop playing games and tell me what it's all about.
Oyun oynamayı bırakın.
Come on! Quit horsing around!
Pekala, neredesin? Haydi, oyun oynamayı bırak.
Alright, where are ya?
Oyun oynamayı bırak. Haydi.
Alright, now, that's enough.
Oyun oynamayı bırak Barsum.
Stop playing, Barsum.
Oyun oynamayı bırak Steyn.
Stop fooling around, Steyn.
Bizimle oyun oynamayı bırak yoksa başın kötü derde girecek. Yeşil kart, pasaport.
You don't play ball with us, you're on the next Concorde outta here!
oyun oynamayı bırak ayağa kalk San Lung...?
Stop pretending! Get up San Lung! San Lung!
Ve oyun oynamayı bırak, günün birinde postu deldireceksin.
And stop playing games, you'll lose your skin one of these days.
Benimle oyun oynamayı bırakın.
Don't jerk me around anymore.
Oyun oynamayı bırak.
Come on. Stop messing around.
Oyun oynamayı bırakın!
Stop playin', man!
Oyun oynamayı bırak da buraya gel, seninle konuşmam lazım.
Well, look. Stop playing games over there and come here. I gotta see you.
Haydi, oyun oynamayı bırak!
Come on, stop playin'around!
Oyun oynamayı bırak.
Quit playing with yourself back there.
Haydi Profesör, oyun oynamayı bırak.
Come on, Professor. Stop playing around.
Oyun oynamayı bırak, sen de Genç Efendi'yi doyur.
Stop messing about and feed the little Master
Oyun oynamayı bırak.
Stop playing.
Oyun oynamayı bırak
Stop playing games
Aah! Oyun oynamayı bırakın!
Quit playing.
Oyun oynamayı bırakın!
Quit playing.
Oyun oynamayı bırakın!
Quit playing. Quit playing.
Oyun oynamayı bırakın!
Stop, man. Quit playing.
- Oyun oynamayı bırak.
Quit playing around.
- Oyun oynamayı bırak, Verbal!
- Stop stalling'.
Oyun oynamayı bırak ve bana o kodları ver.
Stop playing games and give me the command codes.
Ah, oyun oynamayı bırakınız, monşer.
Ah, stop playing games, mon chéri.
Oyun oynamayı bırak yeter.
J ust stop playin'so much.
Oyun oynamayı bırak.
Stop messing around.
- Oyun oynamayı bırak, Cosette.
- Stop playing games.
Oyun oynamayı bırak.
Stop playing games.
- Bırak oyun oynamayı.
- Come on. Stop playing.
Oyun oynamayı bırak.
Stop screwing around, for Christ's sake.
Oyun oynamayı bırak!
Isaiah! Stop playing games!
Oyun oynamayı bırak.
Stop fooling around.
Bırak benimle oyun oynamayı.
Don't play games with me.
Oyun oynamayı bırak, daha hızlı!
Move it.
Ro... bırak oyun oynamayı.
Ro... stop playing.
Bırak oyun oynamayı!
Stop playing!
Bırakın oyun oynamayı.
Stop playing.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]