English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çok geciktim

Çok geciktim tradutor Inglês

192 parallel translation
Çok geciktim.
I'm terribly late already.
Çok geciktim. Gerçekten çok acelem var.
I'm really in a stew.
Çok geciktim.
I was wondering if you could drop me in Beverly. I'm very late.
Çok geciktim.
I'm too late now.
Korkarım çok geciktim.
Rather late, I'm afraid.
Çok geciktim.
I'm very late.
Banyoya doğru gitmezseniz başka bir şey kaybolacak. - Çok geciktim.
Something else is gonna wear off if you don't get up in that bathroom.
Çok geciktim.
- I'm dreadfully late.
Özür dilerim, çok geciktim.
I'm sorry I took so long.
Çok geciktim...
I am so late...
Yardımına gelmek için çok geciktim.
I arrived too late to help you.
- Evet, benim. Özür dilerim, çok geciktim.
Excuse me for coming so late.
Dün gece çok geciktim diye mi?
Is it because I was so late last night?
Çok geciktim.
I'm so late.
Sanırım anIamakta çok geciktim bizim yaşımızdakiIerin ve bizim hikayeIeriyIe aynı şeyi yaşıyorIar namusuz, prensipsiz, ve kaIIeş oIabiIiyorIar. Sana çok önceden söyIemiştim.
I think I've just been too slow to realize... that people our age with histories like ours... having gone through the same stuff... could be dishonest, unprincipled, backstabbing sleazeballs.
Özür dilerim, çok geciktim.
Sorry I'm so late.
Üzgünüm çok geciktim sana ihtiyacım var.
Oh, I'm sorry I'm so late. I need you. No, no, Manek!
Kusura bakmayın çok geciktim.
Sorry I've been so long.
Kapatmak zorundayım. Çok geciktim.
I've gotta go now, I'm already late.
Bir işim var ve çok geciktim.
I've got a job and I'm really late.
Çok geciktim.
I'm running so late.
Çok geciktim.
Oh, I am so late.
Oh, tatlım, çok isterdim ama zaten çok geciktim.
OH, SWEETIE, I'D LOVE TO, BUT I'M REALLY LATE.
Kızlar, çok geciktim.
Girls, I'm late.
Çok geciktim, acele etseniz.
I'm already late. If you'd hurry...
Çok geciktim.
I'm too late.
Bense çok geciktim, biliyorum.
And I came too late for that, I know.
Çok geciktim.
I'm really late.
Çok geciktim.
I'm way behind now.
Ah, çok geciktim.
Oh, I'm way behind now.
Çok geciktim, değil mi?
I'm really late, huh?
Özür dilerim, çok geciktim!
Sorry, I'm dead late!
Çok geciktim.Seni seviyorum.
LOOK, I'M TOTALLY LATE.
Hayır, hayır. Zaten çok geciktim.
No, no. I'm already late.
- Geç kaldım! Geç kaldım! Çok önemli bir randevuya geciktim.
I'm late, I'm late for a very important date.
Sevgilim, çok üzgünüm, biraz geciktim.
Sorry I'm late, darling.
Çok üzgünüm, yemeğe geciktim.
I'm so sorry, I'm late for lunch.
Çok geciktim.
I'm late.
Çok geciktim.
I can't.
Çok üzgünüm geciktim.
Mm... I'm sorry I'm late.
Buraya çok uzaktan geldim, bir topuğumu kırdım... ve bana bir şans vermeyeceksiniz. Çünkü dudağıma sakız yapışmış ve birkaç dakika geciktim.
I come down here, break a heel and you won't give me a chance because I'm a little late!
Çok mu geciktim?
Am I too late?
Üzgünüm geciktim ama Oscar'ın ölümü sonrası Oglethorpe Girişimcilik'te yapacak çok şey var.
I'm so sorry I'm late, but there's so much to do in handling the Oglethorpe enterprises now that dear Oscar has passed on.
"Geciktim, geciktim çok önemli bir buluşma için"
"I'm late, I'm late For a very important date"
Seni çok özledim. Geciktim.
I'm glad to see you.
Geciktim, çok önemli bir randevu için geciktim.
I'm late, I'm late for a very important date.
Üzgünüm, geciktim ama bugün yapılacak çok işim vardı
Sorry for being late, but I had a lot to work.
- Bize katılman çok hoş. - Üzgünüm geciktim.
- Nice of you to join us.
Tanrım çok mu geciktim? Lütfen kusuruma bakmayın.
Oh, Geez, I-I am so sorry.
Çok mu geçiktim, az mı geçiktim?
Am I late-late, or just late?
Üzgünüm geciktim Trafik çok kötüydü.
Sorry I'm late. Traffic was terrible.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]