Artı tradutor Espanhol
273,659 parallel translation
Ama artık farklı birisi.
Pero ahora es diferente.
Haberler iyi, yara artık görülebilir durumda değil.
Son buenas noticias : La herida ya no es visible.
Bütün bunların ne olduğunu bilmiyorum ancak perdenin arkasındaki adam her kimse Rachel'a yetkiyi verdiği için artık kara listemde bulunuyor.
Yo tampoco sé lo que significa pero sea quien sea el hombre misterioso dejó a Rachel a cargo, o sea que está con los malos.
MK artık bizimle birliktesin.
Oye, M.K., estás con nosotros ahora.
Artık belki de senin için aynı sihir üzerinde çalışabiliriz.
Ahora, quizás, la misma magia funcione contigo.
Artık buna ihtiyacım yok.
Ya no necesito hacerlo.
Artık kendini nasıl bir yardım ile kuşattığını bilmiyorum ama elbette gidip Kira'yı alalım.
No sé qué clase de servidumbre tienes ahora pero, por favor, vamos a buscar a Kira.
Artık buradayım. Sensiz hiçbir yere gitmiyorum.
Ya estoy aquí, no me iré sin ti.
Sana söyledim ; artık yoruldum, Sarah.
Ya te lo dije, estoy muy cansada, Sarah.
Artık bana zarar veremezsin.
- Ya no puedes lastimarme.
- Artık bana zarar veremezsin.
- Ya no puedes lastimarme.
- Artık onu hissetmiyorum!
- No puedes saber eso. - ¡ Ya no la siento!
Artık bundan daha fazla kaçamayız.
Ya no podemos seguir huyendo de eso.
Kayıtlara geçmesi için, hiç insan büyüme hormonu ya da başka performans artırıcı maddeler kullandınız mı?
Para que conste, ¿ alguna vez usó hormona de crecimiento humano o alguna otra sustancia para mejorar el rendimiento?
Bisiklet sürme performansını artırmak için hiç yasaklı maddeler kullandın mı?
¿ Alguna vez tomaste sustancias prohibidas para mejorar tu rendimiento en ciclismo?
- Yok artık.
- ¡ Dios! ¿ Qué es eso?
100 vat artış var.
Son 100 vatios.
Yarış için performans artırıcı ilaç testi yaptıklarını söylüyorlar.
La carrera dice que hace pruebas de PED.
Çünkü artık hiçbir şeyi değiştiremeyiz.
Porque ahora, no podemos cambiar nada.
Grisha, artık ona söylediklerine dikkat et.
Grisha, ten cuidado con lo que le dices ahora.
Artık korumayla geziyorum, biliyor musun? Koruma görevlisiyle.
¿ Sabes que ahora me muevo con un guardia de seguridad?
Artık birinci aşamaya geçmenin vakti geldi.'"
Es hora de que entres en la primera etapa'".
Artık bunu yapamazsınız.
No pueden seguir así.
Ama Soçi süresince performans artırıcı kullanılmasına karar verildi.
Pero se decidió usar PED durante Sochi.
Özgül ağırlığı artırmak için numuneye sodyum klorür ekleniyor.
Se añadió cloruro de sodio a la muestra para aumentar la gravedad específica.
Artık ilk raporun bulgularını daha açık ve net bir şekilde değerlendirebiliyoruz.
Ahora podemos mirar los hallazgos del primer informe con un enfoque más claro y agudo.
Tek kötü yanı, eğer bunu yapacak olursak ortalarda artık pek gözükmeyeceğim demektir.
El único inconveniente es que si hacemos eso... bueno, no me va a valer la pena empezar libros largos.
Ve o pencere artık her yere açılıyor.
Y esa ventana se abre a todo el mundo.
Ben artık çıkmıyorum.
No voy a salir nunca más.
Artık dans edebilir miyim, bilmiyorum.
Ni siquiera sé si pueda bailar todavía.
- Artık epey büyükler.
Ahora lo son.
Saat iki dakika gösteriyor artık.
Ahora faltan dos minutos.
- Artık değil.
- Ya no.
Artık kimse bana yardım edemez.
Nadie más puede ayudarme.
Penny, kızlar gecesi yapıyoruz ama sen artık burada kalmadığın için bunun esasen benim kızlar gecem olması garip geliyor mu?
Penny, ¿ es raro que estemos teniendo una noche de chicas aquí, pero que ya no vivas más aquí, así que es básicamente mi noche de chicas?
Domino's kuryesi pizzayı artık böyle getiriyor.
El tipo de Domino's trae ahora la pizza así...
Evlendik evleneli artık çabalaman gerekmediğini düşünüyor gibisin.
Es sólo que, desde que nos casamos pareces pensar que no tienes que seguir esforzándote.
Sen beni x özleyeceksen ben seni x artı bir özleyeceğim.
Bueno, si X es igual a la cantidad que me extrañarás, entonces te extrañaré X + 1.
Sen beni x artı bir özleyeceksen ben seni parantez içinde x artı bir çarpı...
Si me extrañas X + 1, te extrañaré ( X + 1 ) ^ 2...
Ama burada beşiğin içindeki yaratık artı dokuz bir kaka canavarı.
Excepto que la criatura en la cuna es un monstruo cagón de nivel nueve.
Şu andan itibaren artık bir Fillmore-Graves çalışanı değilsin.
Ya no seguirás trabajando para Fillmore-Graves, con efecto inmediato.
Fiyatı artırmalıyız.
Deberíamos subir el precio.
Artık zombi olmanın ne anlama geldiğini biliyorsun.
Tienes que saber lo que significa ahora ser un zombi.
Artık sana zarar veremezler.
No podrán hacerte daño nunca más.
Çünkü artık bir zombisin.
Porque ahora eres un zombi.
Artık kabileden birisin.
Ahora eres de la tribu.
Yok artık!
¡ No lo dices enserio!
Artık insanlar için kullandığını sanmıyorum.
No creo que ahora esté muy disponible para los humanos.
Metnin yazıldığı dili artık haiz değiliz. Eskiden yaşamış Hıristiyan bir tarikatın çabası sayesinde metnin başlığı günümüze ulaştı.
El idioma de este texto se ha perdido gracias al trabajo de una temprana secta cristiana, aunque el título ha sobrevivido.
- Art, yapmam gereken yüzlerce iş var.
¿ Art? Tengo mil cosas que hacer.
Belki de artık geri çekilmeliyiz.
- Lo sé.
artık 611
artie 107
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artie 107
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32