Bana ne yaptınız tradutor Espanhol
284 parallel translation
Bana ne yaptınız?
¿ Qué me han hecho?
Bana ne yaptınız?
¿ Qué me ha hecho?
Bana ne yaptınız?
¿ Qué me habéis hecho?
Çok korkuyorum. Bana ne yaptınız?
Tengo miedo. ¿ Qué me han hecho?
Bana ne yaptınız?
¿ Qué me has hecho?
Bana ne yaptınız böyle?
¿ Qué diablos me hicieron?
- Buradan çıkıyorum. Bana ne yaptınız?
- No. ¡ Yo me largo!
Bana ne yaptınız?
¿ Qué me hicieron?
Bana ne yaptınız? Aslında tamamen çok basit.
¿ Qué me ha hecho?
Bana ne yaptınız...?
¿ Qué tiene usted...?
Bana ne yaptınız?
¿ ¡ Qué han hecho conmigo! ?
Bana ne yaptığınız umurumda değil.
No me importa qué hagas conmigo.
Bana ne yaptığınızı biliyor musunuz?
¿ Sabe lo que me ha hecho?
Bakın bana ne yaptırdınız.
La he visto. - Mire lo que ha hecho.
Bakın bana ne yaptırdınız?
¡ Mire lo que me hizo hacer!
Tanrım, dualarım yetmiyorsa bağışlanmak için yaptıklarımın cezasını mutlaka çekeceksem ne olur, yalnız bana yönelsin gazabın ; masum karımı, zavallı yavrularımı esirge.
¡ Dios, si mis hondas plegarias no te conmueven, sino que pretendes castigar mis culpas, ejecuta sólo en mí tu furor. Perdona a mi inocente mujer y a mis pobres hijos.
Bana kim olduğunu ne yaptığını, nasıl yaşadığını kiminle yaşadığını söylemen gerekiyordu. - Bunun için çok zamanımız var.
Se supone que... iba a decirme quién es, qué hace, cómo vive...
Bana ne yaptırdınız?
¿ Qué me ha hecho hacer?
Ne yaptınız bana? Sizi Paris Emniyetine ihbar ettim.
Redactad una carta : "Se ruega entregar la niña al portador", y que la firme.
Bu kız bana ne yaptığını sanıyor?
¿ Quién se cree que es para hacerme esto?
Bana ne iş yaptığınızı söylemediniz, Bay Carson.
No me ha dicho qué hace, Sr. Carson.
Bana ne yaptırdığınızı görüyor musunuz?
¿ Ve lo que me veo obligado a hacer?
Ne istediğinizi biliyorum ama bana her istediğiniz yaptıramazsınız.
Quieren presionarme, pero no funcionará.
Komiser, lütfen bana burada ne yaptığınızı söyler misiniz?
¿ Teniente? ¿ Qué está haciendo aquí?
Şimdi bana o an tam olarak ne düşündüğünüzü ve ne yaptığınızı anlatmanızı istiyorum.
Ahora quiero que me diga exactamente lo que pensó... y me muestre exactamente lo que hizo.
Beyler, bana ne yaptığınızı söylemenizin bir sakıncası var mı?
¿ Les importaría decirme qué están haciendo?
Ne yazık ki, etüvde çok fazla şey yapma fırsatını bulamadım, ama beş yaşındaki bir ufaklık olarak, hepiniz beni üssün maskotu yaptınız, bana ihtiyacım olmayan her şeyi gösterdiniz.
No podía hacer mucho en una incubadora. Pero, como un niño de cinco años, fui el consentido de la base y me enseñaron todo lo que necesitaba saber.
Burada ne yaptığımızı bilerek bana bakan o insanların olduğu yere gitmeyeceğim.
No quiero que me mire toda esa gente sabiendo lo que hemos hecho.
Sınavda bana ne yaptığınızı söyler misiniz?
En la prueba, ¿ qué es lo que hizo?
Siz ne yaptığınızı düşünün bana da size ne yapacağımı düşünmek için zaman verin.
Piense en lo que ha hecho, y yo pensaré en lo que voy a hacer.
Ve şimdi de geçen akşam Nice'de ne yaptığınızı bana açıklayacaksınız.
Y ahora va usted a explicarme qué hacía anoche en Niza.
Şimdi, bana anlatsana. Bugün Billy Hankins ile ne yaptınız?
Ahora dime : ¿ qué hacías con Billy Hankins?
Targa'ya ne yaptığınızı bana bildirin.
Ustedes asegúrense de que yo sepa lo que hacen con ese Targa.
Bana burada ne yaptığınızı söylemediniz.
¿ Por qué no me dices lo que tú estás haciendo aquí?
Kesinlikle. 5 Kasım akşamı yaptıklarınız hakkında bana ne anlatabilirsiniz, beyefendi?
Claro. ¿ Qué puede decirme de sus actividades, la noche del 5 de Noviembre, señor?
Siz anlatın bana benim yeşil dostuma ne yaptınız böyle?
¿ Les importaría decirme... qué le hacen a mi pequeño amigo verde?
Tam bana ne iş yaptığınızı söylediğiniz sırada, sol tarafta hassas bir dişim olduğunu anımsadım.
Oh, no, señor. Es que cuando me dijo que era dentista, Me recordó que tengo este diente sensible en el lado izquierdo.
Bana tam olarak nerde olduğunu ve ne yaptığınızı anlat.
Dime exactamente dónde estás y qué has hecho, y en qué puedo ayudarte.
Ne yaptığını sanıyorsun, ahlaksız adam? Dokunma bana!
¿ Qué está haciendo, asqueroso viejo verde?
Anlamanız için ne kadar zor bir durum olduğunu biliyorum ama inanın bana hayatınız sizin için yaptıklarımdan sonra çok daha iyi artık.
Puedo ver qué tan difícil puede ser para ustedes entender, pero créanme, sus vidas ahora están mucho mejor por lo que les hice a ustedes.
Bana değil, kendinize teşekkür edin. Bunu ne zaman yaptınız?
Gracias a mí no, gracias a Uds. ¿ Cuándo hicieron esto?
Bana geçen gece onunla ne yaptığınızı söyle.
Dime qué hacías con él la otra noche.
Burada ne yaptığınızı bana söylemek için, kaybedecek hiçbir şeyiniz yok.
No tiene nada qué perder diciéndome qué hace aquí.
Bana sorarsanız, Brooklynlilerin tavrı öncelikle ne yaptığını bilmek, doğru olmak, inandığı şeylerin peşinden gitmek ve asla inandığı şeylerin peşinden gitmekten vazgeçmemektir.
La actitud de Brooklyn, en mi opinion, es, primero saber lo que haces, tener razón y llevarlo hasta el final. y no dejar nunca de llevar hasta el final aquello en lo que crees
Bakın, bana ne yaptırdınız.
Mire lo que me hizo hacer.
Başkan Yardımcısını ve stadyumdaki herkesi tehlikeye atarsın. İnan bana, ne yaptığımızı biliyoruz.
Pondrías en peligro las vidas de todos en el estadio.
Hala yatakta ne yaptığınızı bana söyler misiniz?
¿ Qué está haciendo la gente todavía en la cama, me dirán?
- Joe bana ne yaptığınızı anlattı.
- Joe me dijo lo que hizo.
Tanrım, eğer bir kızı kapıya kadar götürmediğin için bu kadar çıldırıyorsan bana yaptıkların için ne hissediyorsun?
Por otro lado escuché que el edulcorante puede matarte. Es muy loco. Tienes razón, no eres un pesimista.
Acaba bana tam olarak ne tür bir diplomatik iş yaptığınızı Ve bu çantada ne tür materyaller taşıdığınızı söyler misiniz, efendim?
¿ Puede decirme exactamente que tipo de trabajo diplomático hace, señor? ¿ Y qué material está transportando aquí?
Bana sorarsanız, bu Yargıç ne yaptığını biliyor.
Si me preguntan, si ese Juez sabe lo que hace.
bana ne 176
bana ne bundan 17
bana ne oldu 49
bana neler oluyor 41
bana ne istediğini söyle 17
bana ne dedin 31
bana ne olduğunu bilmiyorum 16
bana ne yapıyorsun 28
bana ne oldu bilmiyorum 38
bana neden öyle bakıyorsun 27
bana ne bundan 17
bana ne oldu 49
bana neler oluyor 41
bana ne istediğini söyle 17
bana ne dedin 31
bana ne olduğunu bilmiyorum 16
bana ne yapıyorsun 28
bana ne oldu bilmiyorum 38
bana neden öyle bakıyorsun 27
bana neden söylemedin 38
bana ne yapacaksın 29
bana ne olacak 67
bana ne olduğunu anlat 19
bana ne getirdin 24
bana neler olduğunu anlat 17
bana nerede olduğunu söyle 25
bana ne olduğunu söyle 16
bana ne yapacağımı söyleme 50
bana ne yapacaksınız 16
bana ne yapacaksın 29
bana ne olacak 67
bana ne olduğunu anlat 19
bana ne getirdin 24
bana neler olduğunu anlat 17
bana nerede olduğunu söyle 25
bana ne olduğunu söyle 16
bana ne yapacağımı söyleme 50
bana ne yapacaksınız 16
bana ne gördüğünü söyle 17
bana ne yaptın 33
bana ne yapmaya çalışıyorsun 25
ne yaptınız 118
yaptınız mı 19
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana ne yaptın 33
bana ne yapmaya çalışıyorsun 25
ne yaptınız 118
yaptınız mı 19
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290