Ben olsam tradutor Espanhol
5,021 parallel translation
Kız, benim zevkime göre biraz cılız ama ben olsam yanına giderdim.
Es un poco flaca para mi gusto. Pero si estuviese en tu lugar, volvería con ella.
Ben olsam hiç durmaz Amerika'ya kaçardım.
Creo que me iría hasta América.
Ben olsam, her şeyi itiraf eden... bir mektup yazarım.
Le sugiero que firme una declaración admitiendo su culpabilidad.
Ben olsam şimdilik bunun için endişelenmezdim.
Yo no me preocuparía por eso ahora.
Ben olsam avukatımı hazır ederdim.
Entonces me van a ascender, supongo.
Ben olsam ölümden uzak durmak için ondan da uzak dururum.
Yo me mantendría lejos de ella para que no me alcanzara.
Ben olsam yapmazdım.
Yo no haría eso.
Ben olsam onun ailesini öldüren adamı bulup kaçırırdım.
Yo buscaría a los hombres que mataron a su familia y los encarcelaría.
Ben olsam bu kadar çabuk yargılamazdım.
No la juzgues con tanta facilidad.
Ben olsam bunu hakaret olarak algılardım.
Creo que eso fue un insulto.
Kişisel algılamazdım ben olsam.
No lo tomes como algo personal.
Yerinde ben olsam seni oralara götürürdüm.
Si fuera por mí... querría llevarte a todos esos lugares.
Ben olsam beni eve bırakmasına ve bana göz kulak olmasına izin verirdim.
Lo llevaré a casa y cuidar de mí.
- Ben olsam detaylardan uzak dururdum, Frank.
- No me metería en detalles específicos.
Ben olsam aynı şeyi yapardım.
Yo haría lo mismo.
Ben olsam burada duyduklarıma pek kulak asmazdım.
Sí, bueno, yo no le daría mucho valor a lo que se escucha por ahí.
Balayımızda dişine göre bulduğun ben olsam?
¿ Igual que hiciste en nuestra luna de miel?
Ben olsam buna faydasız demezdim.
Aunque no diría que haya sido un viaje tan infructuoso.
Ben olsam pizzayı bırakarak başlardım.
Yo empezaría por dejar la puta pizza.
Ben olsam yardım etmezdim.
Digo, yo no hubiera ayudado.
Ben olsam, böyle sakin olur muyum emin değilim.
Si fuera yo, no estoy segura de que estuviera tan calmada.
Ama ben olsam...
Pero si fuera yo...
Ben olsam nasıl olur biliyorsun.
Bueno... sabes lo que sería si fuera yo.
Tamam. Ben olsam öyle yapmam.
De acuerdo.
- Ben olsam öyle demezdim.
- No diría que tanto.
Ben olsam arkama Robin Arryn'i alırdım. Vadi'nin lordu.
Les propongo que apoyen a Robin Arryn Lord del Valle.
Fırında ördek yerine pırlantayı denerdim ben. Tabii ben olsam.
Yo hubiera elegido joyas en vez de pato asado, pero esa soy yo.
Çünkü ben olsam kapağı tekmeleyerek açar, sen son anlarını yaşarken dans ederdim.
Porque yo habría pateado la compuerta y bailado mientras colgabas de la cuerda.
Ben olsam bunun için üzülmezdim.
No me preocuparía por ello.
Ben olsam gezerdim, insanlarla tanışırdım. Daha iyi ve donanımlı bir insan olarak geri dönerdim.
A mí me gustaría explorar, conocer gente, y volver como una persona mejor y más sabia.
Ben olsam burada uyumazdım, Simon.
Oh, yo no dormiría allí, Simon.
- Ben olsam öyle yapardım.
Es lo que yo haría.
Ryan-sonrası, bunu harika yapıyordum ve daha iyi gözüküyordum, bunu söyleyen bir tek ben olsam da.
Después de Ryan, lo estaba haciendo genial y tenía mejor aspecto, si se me permite decirlo.
Ben olsam kendimi zorlamazdım.
No sería demasiado duro conmigo, si fuera tú.
Ben olsam öyle mi derdim bilemiyorum.
No sé si lo llamaría así.
Bunu söylemek istemiyorum ama ben olsam bu güzel kıyafetlerle mahallede dolaşmazdım.
Odio decir esto, pero no caminaría... por el vecindario, en esos trajes preciosos.
- Ben olsam bunu yapmazdım.
- Yo no haría eso.
Ben olsam böyle yapardım.
Es lo que yo haría.
Ben olsam, zahmet etmezdim.
Yo no me molestaría.
Ben olsam, telefonun başında beklemezdim.
No esperaría al lado del teléfono.
Üzerinde çalışıIan hipotez derdim ben olsam.
Yo lo llamaría una hipótesis de trabajo.
Ben olsam seni saniyesinde içeri atardım.
En cuanto a mí, me gustaría saltarme las reglas con usted.
Senin yerinde olsam ben kapardım.
Yo aceptaría, si fuera tú.
Şerif olsam. Ben şerif olsam ağaçlarını sallamakla başlardım.
Si fuera el comisario. empezaría "sacudiendo sus árboles".
Ben ikna olsam bile Randall ile uğraşmamız gerekecek.
Aún si yo estuviese convencido, todavía queda Randall para corroborar.
Yerinizde olsam ben sizin kıçınıza bir şey monte etmeden bana ait olan bu bahçeden hemen çıkardım.
Así que yo en su lugar, me largaría de esta propiedad... antes de que yo le pegue una patada en el culo a usted.
"Babamın, bir adama aşık bir kızı var. Ben kadın olsam sizi nasıl seveceksem, o da bir erkeği öyle sevmişti."
Mi padre una hija tuvo, que a un hombre amaba como quizás, si yo fuera mujer, lo amaría a usted, su Alteza.
Ben olsam öyle demezdim.
Yo no iría tan lejos.
Onun yerinde olsam ben oraya giderdim.
Si yo fuera ella, allí es donde iría.
Victorun kendisinden ve tavsiyesinden ben hoşlanmış olsam da, Lisa onu alaşağı etmeye kararlıydı.
Quizás yo había acogido a Victor y su consejo, pero Lisa aún estaba decidida a deshacerse de él.
Bunu bir tek ben söylüyor olsam da.
Si se me permite decirlo.
ben olsam yapmazdım 22
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25