Sen olamazsın tradutor Espanhol
808 parallel translation
Hayır, sen olamazsın.
No puedes ser...
Sen olamazsın, onun çamaşırları temiz.
- No, lleva las enaguas limpias.
- Bu sen olamazsın!
- ¡ No puedes ser tú!
- Sen olamazsın, Linus?
- ¿ Tú no, Linus?
Sen olamazsın.
¡ Usted, no! No puede ser usted.
Sen olamazsın.
No podría ser usted.
Sen olamazsın.
No puede ser.
Sen olamazsın.
No pudiste haber sido tú.
- Sen olamazsın.
- No puedes ser tú.
Yoksa ben misafirliğe gitmiş olurum... -... sen olamazsın.
Porque, en ese caso, yo estaría yendo de visita... pero vos no.
Sen bile tabancan olmadan gezecek kadar aptal olamazsın.
Incluso tú no saldrías sin tu arma.
Ama babandan sen sorumlu olamazsın değil mi?
Tú no eres responsable de Io que hiciera tu padre.
Çünkü verirsem ve sen de fırtınada şapkayla dışarı çıkarsan üşütüp zatürre olamazsın. O zaman ben de hastaneye çiçek getiremem veya cenazende şık bir siyah elbise giyemem.
Porque si te doy el sombrero, y sales llevándolo con esta tormenta, no cogerás frío, o una pulmonía y no podrá llevarte flores al hospital o llevar un hermoso vestido negro en tu entierro.
- Sen Rocky Sullivan olamazsın!
- ¡ Usted no es Rocky Sullivan!
Sen iyi bir uşak olabilirsin ama kesinlikle psikolog olamazsın.
Serás un buen mayordomo, pero no eres ningún psicólogo.
Sen çok fazla dikkatli olamazsın.
Nunca se es demasiado cuidadoso.
Sen... Ciddi olamazsın.
No lo dices en serio.
Sen onun tırnağı bile olamazsın, zavallı şey.
Ni siquiera perteneces a su mundo.
Sen babası bakkalda çalışan ve annesi çamaşır yıkayan rüküş birinden başkası olamazsın.
Siempre serás la mujer desaliñada hija de un almacenero y una lavandera.
Sen ciddi olamazsın?
Qué bien. ¿ no?
- Sen de gitmiş olamazsın?
- Claro, y encontré algo.
- Sen bile bu kadar aptal olamazsın.
- Ni tú eres tan tonta. - Bueno, cuidado...
# Ölüm, yaşamın kudretini kollasın diyedir, planlar... #... tam mutlu olamazsın, sen bu dünyadan göçüp gitmedikçe.
Es el plan, ya que la muerte vigilará la mano de la vida y no pueden todos los felices Llegar hasta ti.
Bunca yıldan sonra bunu sen yapmış olamazsın.
Tú no, después de tantos años.
Sen benim yamağım olamazsın.
Tu no puedes ser mi discipulo - Por qué?
Kusura bakma ama Albert, sen bu adama rakip olamazsın.
Si no te importa que lo diga, Albert, es mejor que tú.
Sen Slim olamazsın!
¡ No a ti, Slim!
Oh, sen bu kadar aptal olamazsın.
Es más listo que eso.
- Sen Sir Wilfrid olamazsın, değil mi? - Oyum.
- Usted no es Sir Wilfrid, ¿ verdad?
Ve sen bu sümüklü, küçük adam için bir koruma olamazsın...
Y no eres protección bastante para ese baboso, cobarde...
Annemiz olamazsın, sen bizim arkadaşımızsın.
No puedes ser nuestra madre. Eres nuestra amiga.
Sen... Hamile olamazsın.
Tú, tú no puede ser.
Sen serseri olamazsın, sen benim kardeşimsin.
¿ Por qué te llamas vago? ¿ Cómo vas a serlo? Eres mi hermano.
O kişi sen olamazsın.
Tú no puedes hacerlo.
Travis... Sen, asla ben olamazsın, ben de sen olamam.
Usted no puede evitar ser usted... y yo no puedo evitar ser yo.
- Sen asla berbat olamazsın.
- Nunca podrías ser un desastre.
- Şu kadarını biliyorum. Sen ona yardımcı olamazsın.
Usted no le ayudará con...
- Sen Susan olamazsın. Ama ben Susan'ım!
- No puedes ser Susan.
Sen de gözlük takmasan bu kadar güzel olamazsın.
No me diría eso si no tuviese sus gafas.
Evli, dört çocuklu, küçük bir evde yaşayan bir tip olamazsın sen.
Eres una mujer para tener marido, hijos y una casa. Aquello no es para ti.
Eğer gidersem sen benim gittiğimden emin olamazsın.
Si desaparezco, nunca sabréis si me he ido o estoy aquí.
Sen götürürsen Binbaşı memnun olurdu ama ayni anda Barbados'ta hayatta olup, New York'ta ölü olamazsın.
El Mayor preferiría que lo lleve usted, pero no puede estar vivo en Barbados y muerto en Nueva York al mismo tiempo.
Sen Çılgın Pierrot gibi olamazsın.
- Me asombrarías.
Sen Charlie olamazsın.
No puedes ser Charlie.
Sen hiçbir şeyle birarada olamazsın.
No puede una unirse con la nada.
Sen öyle olamazsın.
No éste en todo caso.
Ama sen de bu kadar yanlış düşünüyor olamazsın.
Pero no puedes decirlo de verdad. Están tan equivocada.
Bensiz, sen de var olamazsın.
Sin mí, no existes más.
Bak, üzgünüm, ama sormuştun, evet ülkemi seviyorum, ama sen CIA olamazsın.
Mire, lo siento, pero me lo preguntó, me importa mi país, y usted no puede ser de la cia.
Sen bir Yerli katili olamazsın, baban gibi...
Ni siquiera puedes convertirte en matador de indios, como tu padre...
Sen bir insan olamazsın.
Tu aspecto no es humano.
olamazsın 35
sen öyle san 131
sen osun 16
sen öyle diyorsan 53
sen oku 28
sen öldürdün 24
sen olmasaydın 39
sen orada kal 30
sen o 37
sen otur 63
sen öyle san 131
sen osun 16
sen öyle diyorsan 53
sen oku 28
sen öldürdün 24
sen olmasaydın 39
sen orada kal 30
sen o 37
sen otur 63