English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Ben yapmam

Ben yapmam tradutor Francês

2,056 parallel translation
Ben yapmam.
Je ne lui mentirai pas.
Bak, ben yapmam gerekeni yapacağım.
- Je sais ce que j'ai à faire.
Ben yapmam.
Pas moi.
Ben yapmam.
Je ne pense pas comme ça
Ben.. ben Lynette'e asla öyle bir şey yapmam.
Je ferais jamais ça à Lynette.
Özür dilerim, ben plan yapmam, tamam mı?
Je suis désolé. Je ne fais pas de projets, d'accord?
Tadı güzel, ama seçim yapmamız gerekirse, ben karidesi seçerdim.
Salé... C'est bon, mais... Je vote pour la crevette, si on doit choisir.
Ben asistanım. Sorumlu bir cerrah olmadan ameliyat yapmam yasak.
Je suis interne, je ne peux pas opérer seul.
Benden ne yapmamı istiyorsun? Ben havaalanına gidiyorum.
Je dois aller à l'aéroport.
Ben hatalar yapmam.
Je ne fais pas d'erreurs.
Evet, ben onun etrafta sağ eli hariç hiç yapmamış 15 yaşında bir çocuğu hayal ederek dolaştığını sanmıyorum.
Je ne pense pas qu'elle se promène en rêvant d'une personne de 15 ans qui n'en a jamais eu, sauf sa propre main droite.
Pekala, bilirsin ki ben çok fazla espri yapmam Ben hayatımdan hikayeler anlatmayı severim ve gündekilk olaylardan gelen mizahı doğal akışına bırakırım Ben...
Je ne raconte pas vraiment des blagues.
Ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Je... je ne... Je ne sais pas vraiment ce que je suis censé faire.
Ben ibne değilim. Yapmam o pisliği..
- Je suis pas une tapette.
Yani, ben senin kanını içerim, veya sen benim kanımı içersin gibi..... bana karanlık hediyeyi vermek için yapmamız gereken neyse artık.
Je bois ton sang ou bien tu bois le mien, ce qu'il faut pour m'offrir le don obscur.
Hayır, Yaradan'ın gözünde kendimi düzgün bir adam yapmamı söyledi. Bu yüzden ben de ona kulak verdim.
Non, elle m'a dit de m'amender aux yeux de Dieu.
O halde ben yanlış bir şey yapmamışım?
J'ai rien fait de mal, alors?
Hiçbirşey yapmam. Hey, ben Milo.
Je suis Milo, enchanté.
Tek yapmam gereken... bunu nasıl yaptığı, böylece ben de kurtulabilirim.
Je dois trouver comment il a fait, et je peux rompre le mien.
Ben burada kanıt arıyorum ama tek yapmam gereken bir hikaye uydurmakmış.
Je cherche des preuves, alors qu'il suffit d'inventer une histoire.
Ben işini yapamayan insanlarla anlaşma yapmam.
Je n'ai pas besoin de gens qui ne font pas leur travail.
Bana değişiklik yapmam gerektiğini söyledi bu yüzden ben de onları aradım ve af diledim.
Dieu a répondu. Il m'a dit de me racheter et je les ai appelées pour demander pardon.
Eğer yapmamı istersen yapabilirim, Ben.
Je peux le faire si tu veux, Ben.
Tek yapmam gereken ölmekse Ben, neden beni durdurdun?
Si je devais juste mourir, pourquoi m'avoir arrêté?
Ben hiç öyle şeyler yapmam.
Bien, je n'ai jamais fait aucune de ces choses.
- Ben öyle şey yapmam.
- Je ne fais jamais ça.
Bilmiyorum ama eğer öyle olduğu ortaya çıkarsa ve ben hiçbir şey yapmamışsam çok çabuk ölebilirler.
Je l'ignore, mais si c'est ça et que je n'ai rien fait, - ils pourraient vite mourir.
Ben de yapmam gerekeni yaptım.
Alors, j'ai fait ce que je devais faire.
Sadece benden ne yapmamı istediğini söyle ben de yapayım tamam mı?
Dis-moi juste ce que tu veux que je le fasse, et je le ferai.
Çünkü bu, sisteme izinsiz giriş yapmak olur ve ben böyle bir şeyi asla yapmam pek zor değilse de, açıkçası harika bir sistem de ondan.
Ça irait à l'encontre du système. Je vais jamais à l'encontre du système. Ce qui est facile, parce que c'est un système génial.
Ben öyle bir şey yapmam.
Je ne fais pas ça.
İnsan olmayanlarla anlaşma yapmam ben.
Je ne négocierai pas avec des sous-hommes.
Normalde ben, bunu yapmam, fakat...
Normalement je ne fais pas ça, mais,
Biliyor musun ben sörf yapmam bile, daha çok karayla ilgileniyorum.
Tu sais quoi? Je surfe même pas! Je préfère le gazon.
Hile yapmam ben!
Je ne triche pas!
Anlaşma yapmam. Ben senin gibileri avlayan adamım.
Je ne passe pas de marché, je chasse les hommes comme vous.
Ben ise senin için yapmam gerekeni unuttum.
Et j'oublie ma part du contrat.
Ben devam edebilirdim, ama bunu yapmam gerektiğini sanmıyorum.
Je pourrai m'étendre, mais que dire de plus?
Ben kovboylarla iş yapmam.
Mais vous êtes un casse-cou et je ne traite pas avec les casse-cou.
Bak ne diyeceğim, sen bunu hallet ben hemen dışarı çıkayım,'boyama yapmam gerekiyor çünkü!
Bon, tu fais ça, et je vais apprêter le mur parce que je vais peindre!
Ben kamp yapmam.
Je déteste le camping!
Ama ben anlaşma yapmam.
Mais je ne fais pas de négociations.
Ben pazarlık yapmam.
Je ne négocie pas.
Ben de yapmam gerekeni yaptım.
non plus, alors j'ai fais ce que je devais faire.
- Ben... benim de yapmamı...
- Tu veux que...
- Ben surat yapmam.
- Je ne boude pas.
Ben gerçekten çok üzgünüm ama yapmamız gereken işler var.
Je suis vraiment, vraiment désolé, mais on a du travail à faire.
- Sen yapmazsan, ben de yapmam.
- Moi pas, si tu le fais pas.
Umarım geçen gece bir hata yapmamışımdır. Ben sadece- -
J'espère que je n'ai pas commis d'erreurs hier soir...
Dolandırıcılık yapmam, ben prosedürleri yerine getiririm.
C'est que des échanges de bons procédés.
Anne ben... Benden tam olarak ne yapmamı istediğini anlamadım anne.
Maman, je ne sais pas trop ce que tu me demandes de faire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]