Bir anlaşma yapmıştık tradutor Português
298 parallel translation
- Bir anlaşma yapmıştık.
- Mas fizemos um acordo...
Bir anlaşma yapmıştık.
Tínhamos um acordo.
Aramızda ufak bir anlaşma yapmıştık, Jeff.
- Fizemos um acordo.
Onunla bir anlaşma yapmıştık.
Trata-se apenas de sermos justos.
Yanılmıyorsam bir anlaşma yapmıştık.
Se não me engano, fizemos um acordo.
Seninle bir anlaşma yapmıştık.
Nós tínhamos um acordo.
Bir anlaşma yapmıştık.
Nós tínhamos um acordo.
O, ben ve Red, aramızda fazladan pay için bir anlaşma yapmıştık.
Ele, o Red e eu tínhamos um acordo para ficarmos com uma parte maior.
Biliyorsun, bir anlaşma yapmıştık.
Sabes, tínhamos um acordo.
Bir anlaşma yapmıştık, unuttun mu?
Lembras-te do pacto?
- Bir anlaşma yapmıştık ve beni hayal kırıklığına uğrattın.
- Tinhamos um acordo e falhaste-me.
Bir anlaşma yapmıştık!
Nós tínhamos um acordo. Olha!
Bir anlaşma yapmıştık.
Julguei que tínhamos um acordo.
Seninle aramızda bir anlaşma yapmıştık.
Foi estabelecido um acordo entre ti e nós.
Bir anlaşma yapmıştık.
Fizemos um acordo.
Hayır, bir anlaşma yapmıştık.
- Não. Chegámos a um acordo.
Bir anlaşma yapmıştık ve şimdi ikimiz de payımıza düşeni alacağız.
Tínhamos feito um acordo, Walker e agora só nos temos um ao outro.
- Dur bakalım, bir anlaşma yapmıştık.
Espere aí. Tínhamos um acordo.
Buraya taşındığımızda bir anlaşma yapmıştık.
Quando nos mudámos para cá, fizemos um acordo...
Bir anlaşma yapmıştık, hatırladın mı?
Nós fizemos uma barganha, lembra-se?
- Bir anlaşma yapmıştık.
Tínhamos um acordo.
Bir anlaşma yapmıştık lanet herif!
Tínhamos um acordo, raios!
Bir anlaşma yapmıştık!
Fizemos um acordo!
Sizinle bir anlaşma yapmıştık.
Pensava que tínhamos um acordo.
Bir anlaşma yapmıştık.
Sabe o que combinamos.
Vaskanlar ile ticari bir anlaşma yapmıştık.
Tínhamos negociado um acordo com os Vaskanos.
Dinle, bir anlaşma yapmıştık, seni 8 yaşındaki piç. Sana ne diyeceğim.
Ouve, tínhamos um acordo, seu sacaninha.
Hatırlatmak hoşuma gitmiyor ama bir anlaşma yapmıştık.
Lamento lembrar-te que fizemos um acordo...
Bob, bir anlaşma yapmıştık.
Bob, o nosso acordo era ficares com o dinheiro.
Bir anlaşma yapmıştık, Melinda'nın iyiliği için sihir yok.
Já tinha ficado acordado, sem magfia para o bem de MeIinda.
- Ama bir anlaşma yapmıştık.
- Mas nós temos um acordo.
Bir anlaşma yapmıştık... başkasıyla olmak isteyen diğerine söyleyecekti.
- Sim, fizemos aquele pacto. Se gostássemos de outra pessoa contaríamos ao outro.
Biliyorsun, Scobie'yle bir anlaşma yapmıştık.
Eu e o Dr. Scobie tínhamos um acordo, como sabe.
Bekle, yeni bir anlaşma yapmıştık.
Espera. Criámos uma nova sociedade.
Bir anlaşma yapmıştık.
Era um acordo.
Hatırlarsan seninle çizgi romandaki benzerlik hakları için bir anlaşma yapmıştık.
Fizemos um acordo comercial por nos teres usado como modelos.
Bak, bir anlaşma yapmıştık.
Olha, temos um trato.
Benimle kafa buluyorsun herhalde. Bir anlaşma yapmıştık Mandy.
Mandy, nós tínhamos um acordo.
- Hey, bir anlaşma yapmıştık.
- Hei, nós tínhamos um acordo.
Bir anlaşma yapmıştık.
- Achei que tínhamos um acordo.
Bir anlaşma yapmıştık!
Tínhamos um acordo!
Ben... Maria, bir anlaşma yapmıştık.
Maria, fizemos um acordo.
- Bir anlaşma yapmıştık.
Suba. - Fizemos um acordo.
İyi bir anlaşma yapmıştık.
Tínhamos um bom trato.
Seninle bir anlaşma yapmıştık.
- Não tínhamos um acordo?
Ne? Anlaşma yapmıştık. Sana bir ejder verirsem kabul edecektin.
Prometeu que se te dava um dragão...
Washington'da söylentiler aldı yürüdü.. JFK, Rus Genel Sekreteri Kruşçev'le... gizli bir anlaşma yapmıştı. Rusların füzelerini çekmelerine karşılık o da Küba'yı işgal etmeyecekti.
Em Washington, boatos afirmam que JFK assinou um pacto secreto com o Premier russo Kruschev, de que não invadiria Cuba em troca dos russos retirarem os seus mísseis.
Bir anlaşma yapmak konusunda anlaşma yapmıştık,
O que tínhamos era uma concórdia para fazer um acordo,
Anlaşma yapmıştık. Bir yıl önce demiştik ki... Eğer bu şey devam ederse, birini görecektin.
Há um ano dissemos que se isto continuasse, queria que conhecesses uma pessoa.
Ama anlamalısın levazım subayınızla bir anlaşma yapmıştım ben. Şartlarda anlaşmıştık.
Mas tem de compreender fiz um acordo com o seu contramestre.
Orada oturmuş bir çift gibi davranıyorlar, anlaşma yapmıştık.
Como é que ela pode fingir que está casada? Temos um entendimento.
bir anlaşma yapalım 69
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46