Bir an önce tradutor Português
3,455 parallel translation
Araba olmadan buradan bir an önce toz olup gitmek istiyorsam bulabildiğim ilk araca otostop çekerdim.
Se tentasse sair de Dodge com pressa, sem carro... Só podia olhar para onde conseguiria a boleia mais próxima que encontrasse.
Sorumlu olarak ilk iki vakamı devraldım onları bir an önce kapatmazsam mahvolurum.
Acabo de receber os meus primeiros dois casos como Chefe e raios me partam se estes não são encerrados em breve.
Evet, ve bana bir an önce açık kasa bir kamyon gönderin.
Sim, e envie um reboque o mais rápido possível.
Bir an önce kurtulmak istiyor.
Quer acabar com isto.
Eger bu isi bir an önce cözmezsek masum insanlar ölecek.
Se não solucionarmos isto prontamente, muita gente inocente vai morrer.
Bir an önce ödeyin.
Tem que se cobrados de imediato.
Başlayalım da bir an önce gerçekleşsin.
Vamos começar e deixar isso no passado.
Kasabadan bir an önce gitmelisin.
- Tens de sair da cidade.
Suçluları bir an önce şehir meydanında getirip, aynı asit saldırılarını onlara da yapmak lazım.
Os culpados devem ser imediatamente trazidos para a praça pública e ser-lhes feita a mesma coisa.
Şimdi bütün endişelenmen gereken artık bir an önce iyileşmek.
Agora só tens de te preocupar em ficar melhor.
Yani hiç kimseyle konuşmadan onu bir an önce oradan paketleyin.
Agora livrem-se dele antes que fale com alguém.
Bir an önce bitirin şu işi.
Acabem mas é com isso.
Kızı bir an önce getirmezsen buradakileri ölmüş bil.
Se não trouxer a rapariga imediatamente, morrem os dois.
Bir an önce gitsen iyi olur genç bayan.
Deves sair daqui, jovem.
Sen gel bir an önce tamam mı?
Vem cá ter, está bem?
- Buradaki herkes gibi benim için de zor. Umuyorum ki polis, bir an önce ne olduğunu bulur.
Isso é tão difícil para mim quanto para vocês, mas a polícia resolverá isso, com sorte o mais cedo possível.
Bu ölümcül. bir an önce durdurulmalı.
Isso é letal. Deve ser detido rapidamente.
Her neyse, bir an önce buraya gelmelisin.
Seja como for, tens de voltar ao laboratório já.
Al kameranı, tutkunu yerine getir ve bir an önce buradan ayrıl
então pegue a sua câmara, cumpra a sua paixão e vá
Asi Sıçrayanlarınla şu buluşmayı yapmak istiyorsan sana hemen halletmeni öneririm, bir an önce.
Se quer encontrar-se com os Skitters rebeldes, sugiro que parta já, e depressa.
Bir an önce yola koyul derim.
É melhor despachar-se.
Bir an önce hallet şu işi.
Acaba lá com isso.
- Bir an önce kakanı yapman gerek.
Assim que se forem embora, tens de cagar.
Bir an önce bitsin istedim ancak tek duyabildiğim saldırganın kelimeleriydi.
Só queria... que acabasse, e tudo o que ouvia eram as palavras do meu agressor...
Bir an önce Westfield sevkiyatını yapmam gerek ve o gitmeden bir şey yapamam.
Sabes, preciso de transportar o último carregamento de Westfield rapidamente, e não posso fazer nada até que ele vá embora.
İşte bu yüzden Southfork'u bir an önce satmak istedim... Tüm bu düşmanlığı bitirmek ve anneme bir miras bırakmak için.
Por isso quis vender Southfork, em primeiro lugar, para acabar com as rixas e deixar um legado para a mamã.
Southfork'u bir an önce satmamın amacı bu ailenin çöküşünü durdurmak içindi.
Toda a questão da venda de Southfork, em primeiro lugar, era impedir o declínio desta família.
Eğer petrolü bir an önce yollamazsam ne yaptığının pek bir önemi yok.
Se não transportarmos o petróleo depressa, não interessa o que ele fizer.
- Bir an önce halletmek istiyorum şu işi.
Quero despachar isto.
Hepiniz bir an önce Wigleig'e döneceksiniz!
Retornarão todos Wigleigh de uma vez!
Üçüncüsü, başım çatlıyor ve içtiğim ateşli sıvıları işemem gerek o yüzden bir an önce bu işi bitirip gidelim.
Terceiro, tenho uma dor de cabeça... e tenho de dar uma mijadela bem forte, portanto... é melhor tratar já do assunto.
Kaba kuvvete başvurmadan yakalamanın gerçekleşmeyeceği anlaşıldığında hedefi bir an önce etkisiz hale getirmeniz gerekir.
Quando sabes que a captura pacifica não é uma opção, tens que derrubar o alvo imediatamente.
Bir an önce yola koyulmalıyız.
Temos de começar a nossa viagem.
Buradan bir an önce gitmeliyiz.
Deveríamos sair deste lugar.
Bunu bir an önce bitirmelisin.
Não queremos que se prolongue mais.
Ona patronunla konuşup bir an önce ödemeleri gerektiğini söyle.
Diz-lhe para ligar ao patrão. Convencê-lo a pagar já o dinheiro. - Compreendeste?
Ama onu bir an önce eve götürmeliyiz.
Temos de ir para casa, entretanto.
Yolculuğa bir an önce başlaman gerek.
Deve começar esta jornada imediatamente.
Seni buradan bir an önce çıkartmalıyız.
Temos de tirá-lo daqui. Vamos.
Reese, bir an önce buraya gelmelisin.
Reese, é melhor voltar aqui.
Bir an önce kuzeye taşınmasını istiyorum.
Quanto tempo demorará? Quero levá-los para o norte.
Duyduklarıma bakılırsa bunu bir an önce yapmanız gerekecek.
Pelo que ouvi, vocês vão sair em digressão mais cedo do que imaginaram.
Bu malı bir an önce buradan götürmeliyiz.
Temos de tirar isto tudo daqui, depressa. - E o preparo?
Kredi verenlerimiz tarafından bir an önce bağış alabilirsek,... borçlarımızı karşılamak için beş aya ihtiyacımız olacak.
Se os credores nos derem remissão da dívida, pensamos que em 5 meses vamos ter pago essa dívida.
- Bir an önce bul Abbs.
Rastreie mais rápido, Abbs.
Bir an önce bitirmezsen göte gelebiliriz.
Vamos lixar-nos de vez se não fizeres isso depressa. Eu sei.
Ama önce bastırılmış bir anıyı çekip çıkartabilecek misin öğrenmeliyiz.
Mas primeiro precisamos de determinar se consegues mesmo puxar uma memória reprimida ou não.
Bir hafta önce şu an içinde olduğuma çok benzer bir hücrede uykuya yattım.
Há uma semana atrás eu adormeci uma pedrada de sono, deste ponto de vista.
Bir an önce halledelim bitsin.
- Tens pressa de morrer?
Tehdidin yerini saptamalıyız bir an önce.
Temos de descobrir de onde vem a ameaça.
- Bir an önce yakalamalıyız.
- Então vamos apanhá-la.
bir anda 56
bir an 49
bir anlamda 46
bir anlamı yok 53
bir anlaşma yapalım 69
bir an için 64
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
bir an 49
bir anlamda 46
bir anlamı yok 53
bir anlaşma yapalım 69
bir an için 64
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
bir anlığına 20
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir ay sonra 33
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir ay sonra 33
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir at 67
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir ailem var 30
bir ay içinde 20
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir ailem var 30
bir ay içinde 20
bir adam vardı 32
bir adamın 26