Endişe etme tradutor Português
819 parallel translation
Sen bu küçük hanım için endişe etme.
Não se preocupem com o barco.
Onun etkisiyle. Endişe etme Gogarty.
- Por influência.
Endişe etme.
Deixa de preocupar-te.
Endişe etme Tarzan.
Ele não gosta de armas. Matam os seus animais.
Endişe etme, oğlum. Kızılderililerin seni yakalamasına izin vermem.
Não se preocupe, filho, não vou deixar que os índios o matem.
Onun için endişe etme.
Não te preocupes com ela.
- Endişe etme.
- Estou bem.
Endişe etme, senin hatan değil.
Não se preocupe, não é culpa sua.
İnsanların ne düşündüğü hakkında fazla endişe etme.
Não interessa o que as pessoas possam pensar.
Endişe etme, incitmez.
Não se preocupe, não se magoa.
- Endişe etme.
- Não se preocupe.
Endişe etme.
Não se preocupe.
- Böyle şeyler için endişe etme.
- Não te preocupes com isso.
Fakat endişe etme.
Mas não se preocupe.
Boş yere endişe etme.
Não quero mais lhe ver aborrecida com nada.
Ama endişe etme, Ralphie.
Não se preocupe, Ralphie.
O adam için hiç endişe etme.
Não se preocupe com ele.
Demiş ki : " Sen endişe etme, bebek.
E diz o perneta : " Não te rales, filha.
Endişe etme.
Não se preocupe com isto.
- Çek mi? Amerikan Bankasının seyahat çeki. Endişe etme.
É um cheque de viagem do Banco da América.
Onun için endişe etme.
Não te preocupes com ele, John.
- Endişe etme!
- Calma, sem pânico.
Endişe etme, Jean-Pierre.
Não te preocupes, Jean-Pierre.
Endişe etme, harika hayal gücüm var.
Não te preocupes, eu tenho uma imaginação muito fértil.
- Benim için endişe etme. Beceririm.
- Não se preocupe comigo.
Harriet Teyze, endişe etme, haberim olunca seni ararım.
Não se aflija, tia Harriet, eu quando souber telefono-lhe.
Sen sakın endişe etme asılacak.
Não te preocupes, ele vai ser enforcado.
Tamam, endişe etme.
Tudo bem.
Endişe etme. Sen ölene kadar bekleriz.
Esperaremos que morras para o fazer.
Onun için endişe etme demiştim sana. Bu adamı tanıyorum.
Disse-te para não te preocupares com ele.
Endişe etme.
A mulher é uma criatura fraca.
Endişe etme, kadın dediğin güçsüz bir yaratıktır ve kolayca ağlar.
A mulher é uma criatura fraca. Chora facilmente.
Bunun için endişe etme.
Não se preocupe com isso.
Ama eğer gidersen arkanda bıraktıkların için sakın endişe etme. Ben buradayım.
Quando partir não se preocupe com o que deixar.
Atın hakkında endişe etme.
Não te preocupes com o cavalo.
Endişe etme... gel hadi!
Não ligue para isso... Vamos!
Ben buradayken endişe etme.
Não te preocupes que eu estou aqui.
Benden endişe etme.
Não tens de te preocupar comigo.
Endişe etme ben o tiplerden- -
Bem, não te preocupes. Se achas que sou...
Onlar hakkında endişe etme.
Não precisa se preocuparcom eles.
Bu konuda endişe etme.
Não têm de se preocupar com isso.
Bunun için endişe etme.
Não te preocupes.
Şu anda olmuyor, endişe etme.
Não está acontecer agora, não te preocupes.
Endişe etme, onlar bize yetişir, hadi gel.
Não te preocupes com eles, irão ter conosco.
Endişe etme.İlk kez sikilmiyorsun.
Não te preocupes. Não é a primeira vez que és fodido.
O konuda endişe etme.
Não se preocupe com isso.
Endişe etme.
Não te preocupes.
Endişe etme! Dayanıklıdır!
Não se preocupe!
- Kaos! - Endişe etme, hayatım.
Sei que dará tudo certo e será um lindo casamento.
Endişe etme, hayatım.
Sabes que horas são?
Endişe atakları geçirir ama tüm yardımı geri çevirir.Ona yardım etme teşebbüslerimizi reddeder
Tem ataques de ansiedade, mas recusa qualquer ajuda. Rejeita as nossas tentativas de o ajudar.
endişe etmene gerek yok 22
endişe etmeyin 71
etme 17
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
endişe etmeyin 71
etme 17
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38