Hast tradutor Português
55 parallel translation
O çok iyiydi, kendine hastı.
Eu achava-o o melhor e o mais original.
Bu da iyi bir şey ancak herkesin geleceği kendine hastır.
É bom, mas todos têm o seu futuro.
Belki de kırılmış kemiklerim yeniden onarılır...
That the bones That Thou hast broken may rejoice
Yanıldığını kabul etmek büyük adamlara hastır.
É preciso coragem para se admitir que se errou.
Pek kendine hastı, çünkü biz de onun ne söylediğini hiçbir zaman anlayamadık.
O que era apropriado, pois não sabíamos o que ele cantava.
Her durum kendine hastır.
Uma coisa não tem nada a ver com a outra.
( hastır.. )
BALCÃO DE REGISTO
Dindarlık, Pazar gününe hastır!
A piedade é para o Domingo!
Hast.r. Bir havari...
Merda, o apóstolo!
Bu ısırma şekli ve çenenin kare şeklindeki izi Danua'ya ya da Danua kırmalarına hastır.
O alinhamento da dentada, a marca quadrada do maxilar é típica do Grand Danois ou arraçado.
Her devir kendine hastır.
Cada ciclo é único.
Hast du diesen Eindruck?
Tem essa impressão?
Hast du nicht den Eindruck, dass das sogenannte Europa von Schengen, das heißt ein Europa, dass sich nach außen verschließt,
Não tem a impressão de ser chamada a Europa de Schengen significa uma Europa que se fecha para o exterior,
Öncelikle, Evan Yavşak'ı tebrik etmek istiyorum pardon, Hastır'ı, yani Baxter'ı.
Primeiro, os meus parabéns a Evan "Backstabber" ( traidor ) perdão, sacana... Baxter.
- Her vaka kendine hastır.
Cada caso é único.
Ama dediğiniz gibi, her vaka kendine hastır.
E como você disse, cada caso é único.
Herkesin beyin dalgası kendine hastır.
Todos temos um padrão único de actividade cerebral.
Ama makasla kesilmiş, bu da adam kaçırma olaylarına hastır.
Mas foi cortado, o que é típico de raptos.
Hastır, kızın silahı var Eric.
Merda, ela tem uma arma, Eric.
Hast...
Carajo.
Hast... Tanrım!
Meu Deus.
Hastır.
Raios.
Hastır.
Merda.
Her tuşun sesi birbirine benzer ama aslında kendine hastır.
Cada tecla faz um som semelhante mas único.
- Ne? Üzülmek suçlulara ve beceriksizlere hastır.
Desculpas é para criminosos e falhados, e eu não sou nenhum deles.
Hast...
Mas que...
Hastırga.
Um "poracão".
"Hastırga gibi estir beni" *
Agita-me como um "poracão".
- Akıl hastılığı mı?
- Caso com problemas mentais?
Bak, öyle "hastırlı-mastırlı, dallamalı" konuşacaksan işin rengi değişir hocam. Yemin ediyorum, yumurta topuğu kafana koyarım ha!
Pare de falar em mestres e essas coisas ou juro que a sua cara vai conhecer a sola do meu sapato.
"Hast" derken, ne tür bir hastalık bu?
Como assim doente?
Yeteneklerinden bazıları yalnızca buradaki topluluğa hastır.
Algumas das suas capacidades são exclusivas deste grupo em particular.
Hastır!
Chiça!
"Du hast sex-appeal." ( Seksi caziben var. )
"Du hast Sexappeal".
Cadıların yaptığı her büyü kendine hastır bu yüzden her cadı yaptığı büyüyü belgeler.
Cada feitiço lançado por uma bruxa é único em si. Por isso, cada bruxa regista o seu trabalho. Pois...
Her ses, parmak izi gibi kendine hastır.
Cada voz tem características únicas, como as impressões digitais.
Hastır!
Porra!
Biz ne zaman sinemaya gitsek park ettiğin yeri hatırlamazsın ve onlar senin hast -...
Tu nunca sabes onde estacionas quando vamos ao cinema e não dizem que tens...
Mesela, Hästspela, İskandinavca sert oyun demek.
Hast Spela, por exemplo, que, sabe, é literalmente "Brincadeira de Cavalo" em... escandinavo.
Çünkü aryan kimlikleri sadece Alman halkına hastır diğerlerininkiler sahtedir
Pois eles falsificam A certidão de liberdade Do povo da Alemanha
Herkesinki ona hastır.
São todas únicas.
Kar tanelerinde olduğu gibi her insanın sihri de kendine hastır.
Tal como os flocos de neve, a magia de cada pessoa é única. Poético...
Uyarayım, damak tadım bayağı kendime hastır.
Aviso-vos de que tenho um palato muito seletivo.
Hastır, olamaz.
Foda-se! Não!
Hast'aneyi arayacağım Annemle ilgilı.
- Para o hospital da minha mãe.
Keşke yapabilseydik, ama bir cadının büyüsü kendine hastır.
Quem me dera que fosse possível, mas os feitiços de uma bruxa são pessoais.
Hastır!
Merda!
- Hastır!
- Shazbot!
hasta 212
hastings 746
hastayım 158
hastane 65
hasta mısın 277
hastaneye 39
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastings 746
hastayım 158
hastane 65
hasta mısın 277
hastaneye 39
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78
hastalar 23
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hastane mi 26
hasta değilsin 19
hastalıkta ve sağlıkta 40
hastasın sen 46
hasta görünüyorsun 17
hastalar 23
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hastane mi 26
hasta değilsin 19
hastalıkta ve sağlıkta 40
hastasın sen 46
hasta görünüyorsun 17
hasta olacaksın 20
hasta mısınız 50
hasta değil 20
hasta değilim 35
hastamız nasıl 16
hastaymış 16
hastir 30
hasta mısınız 50
hasta değil 20
hasta değilim 35
hastamız nasıl 16
hastaymış 16
hastir 30