English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nasıl olduğunu bilirsin

Nasıl olduğunu bilirsin tradutor Português

504 parallel translation
Safarinin nasıl olduğunu bilirsin.
Sabe como sâo os safaris. Consta de todos os livros.
Nasıl olduğunu bilirsin, Molly.
Não tem sido simples, Molly.
Nasıl olduğunu bilirsin. Hayal gücü, cezvedeki su gibi kaynar.
Sabe como é... a fantasia borbulha como... como a água numa cafeteira.
Fakat askerlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Mas você sabe como é o Exército.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Sabes como é.
Nasıl olduğunu bilirsin Helene.
Sabes como ele é, Hélen.
Jake ve Ben, her zaman düşünürdük ama hep son dakikada birşey çıkardı, nasıl olduğunu bilirsin işte.
Jake e eu sempre pensámos em ir... mas sempre acontecia algo no último minuto.
Sana yardım etmek isterdim, dostum, fakat nasıl olduğunu bilirsin, ben evli bir adamım.
Chiça, bem que gostaria de te ajudar, amigo, mas tu sabes como é. Eu sou um homem casado.
Güzel diyemem ama nasıl olduğunu bilirsin, uzak yerden gelince.
Não creio que lhe chamasse bonito. Mas... sabe como é. Quando se vem de um lugar distante...
Nasıl olduğunu bilirsin.
Conheces o género.
Öğüt için sabırsızlanıyordur, genç gelinlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Está mortinha por conselhos, sabes como são as recém-casadas.
Aktörlerin nasıl olduğunu bilirsin, hepsi biraz benmerkezcidir.
Sabes como são os actores, todos um bocado egocêntricos.
Ama nasıl olduğunu bilirsin.
Mas, sabe como é. Sim.
- Nasıl olduğunu bilirsin, Josh.
- Sabe como é, Josh.
Taggart'ın nasıl olduğunu bilirsin.
Já sabe como era o Taggart.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Sabe como estas coisas são.
Bu askerlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Sabes como são estes tipos.
Hey, Ralph, bu salak çocukların nasıl olduğunu bilirsin.
Olha, Ralph, sabes como estas crianças são burras.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Sabes como elas são.
Hayır, tabii ki hayır, nasıl olduğunu bilirsin.
- Claro que não, sabes como ele é.
Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Sabes como é que estas coisas são.
Öylesine yiyişiyorlarmış. Nasıl olduğunu bilirsin.
Ali a dar-lhe, sabes como é.
Bu yarışmaların nasıl olduğunu bilirsin.
Já sabes como estes concursos são.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Sabes como ele é quando se chateia.
Biraz fazlaca bulaştım diyebilirim. Bu tür şeylerin nasıl olduğunu bilirsin, değil mi Fisher?
Sabe como são estas coisas, não sabe?
Biz Parsons'ların nasıl olduğunu bilirsin.
Sabe muito bem como é que nós - os Parsons - somos.
Ama bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
- mas sabes que estas coisas acontecem.
- Nasıl olduğunu bilirsin... uyuyamıyorum... ve birşeyler yiyorum...
Sabe como é, às vezes que não consigo dormir, vou comer.
Karımın nasıl olduğunu bilirsin.
Enfim, conheces a minha mulher.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Tu sabes como é.
Erkeklerin yalnızken nasıl olduğunu bilirsin.
Tu sabes como são os homens quando ficam sozinhos.
Orada bekliyorduk işte. Davola'nın nasıl olduğunu bilirsin.
Estávamos na sala de espera e sabes bem como é o Davola.
Burada nasıl olduğunu bilirsin.
As amizades compradas com dinheiro não significam nada.
Onun nasıl cömert biri olduğunu bilirsin.
Sabes como ele foi sempre tão altruísta...
onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
tu sabes como ele é.
Onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
Tu sabes como ele é.
Kadınların nasıl çöpçatan olduğunu bilirsin.
Sabe como são as esposas. Gostam de se fazer de Cupido.
Nasıl sabırsız olduğunu bilirsin.
Sabe como ele é impaciente.
- Çocukların nasıl olduğunu bilirsin. - Anlıyorum.
Acabei com a sua cavalaria!
Nasıl biri olduğunu bilirsin.
Já sabe como é.
Bilirsin, böyle şeylerin nasıl olduğunu söylemek güçtür.
É difícil explicar como as coisas acontecem.
- Nasıl bir duygu olduğunu bilirsin, değil mi?
És muito amável.
İngilizlerin nasıl burnu kalkık olduğunu bilirsin.
Sabe como os ingleses são superiores...
Yeni Anarahibe orada olacak. Nasıl biri olduğunu bilirsin.
Vem a nova Madre Geral, lembras-te como era, não lembras?
Bayan Wyler'in malı olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilirsin.
Sabes como é ser um bem de Sra. Wyler, não sabes?
Evet, nasıl bir tür olduğunu bilirsin.
Sim, tu conheces o tipo dele!
Nasıl biri olduğunu bilirsin Bu kolun neler yaptığını allah bilir.
Sabes bem como ele era. Sabe Deus por onde este braço já andou.
Bu kafana uysa bile uyduğunu da söylemiyorum ama ötekileri denemeden doğru olan olduğunu nasıl bilirsin?
E, mesmo que este sirva e não digo que sirva, como saber se é o certo, sem experimentar outros?
Sen nasıl olduğunu çok iyi bilirsin.
Tu lá sabes...
Yapacağın ilk şeyin, karbüratörü manifoldtan sökmek olduğunu nasıl bilirsin?
A primeira coisa a fazer é tirar o carburador da caixa de distribuição?
Ama Paul'un nasıl olduğunu sen de bilirsin.
Sabes como ele gosta desta vida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]