English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Ne yapacağımı bilemedim

Ne yapacağımı bilemedim tradutor Português

499 parallel translation
- Neden onu buraya getirdin? - Ne yapacağımı bilemedim.
- Porque o trouxe cá acima?
Başka ne yapacağımı bilemedim.
Era tudo o que eu sabia como fazer.
Ne yapacağımı bilemedim.
Não queria acreditar.
Ne yapacağımı bilemedim.
Não sabia que mais havia de fazer.
Ne yapacağımı bilemedim, astronotların biraz tuhaf olduklarını biliyordum, ama yakıt deposuna dalacağını hiç sanmıyordum.
Não sabia que fazer. Sabia que os astronautas eram todos um pouco estranhos, mas não pensava que era tanto. ... meter-se num depósito de combustível...
Germanicus öldüğünden beri, ne yapacağımı bilemedim.
Desde que Germânico morreu. Mal sei o que fazer de mim.
Ama ne yapacağımı bilemedim.
Mas eu não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı bilemedim.
Só que não sabia o que fazer.
Başka ne yapacağımı bilemedim.
Não saiba o que fazer.
Ne yapacağımı bilemedim.
Não sabia o que fazer.
Seni boğuyordu, ben de ne yapacağımı bilemedim.
Estava-te a afogar e não soube que fazer.
Öyle korktumki ne yapacağımı bilemedim.
Fiquei tão aterrorizada que não sabia o que fazer.
Onlarla ne yapacağımı bilemedim.
Não sabia o que fazer com elas.
Ne yapacağımı bilemedim.
Fiquei sem saber o que fazer.
Ben ne yapacağımı bilemedim.
Não sabia o que fazer.
- Ne yapacağımı bilemedim ve onu buraya getirdim.
Não sabia o que fazer, pelo que vim para aqui. Ok.
Onlarla ne yapacağımı bilemedim.
Não sabia que fazer. Espalhei-as no chão da cozinha, como ervas mortas.
Ne yapacağımı bilemedim.
Não sei que mais fazer.
Çok şükür seni buldum! - Ne yapacağımı bilemedim.
Que bom que o encontrei Não sabia o que fazer.
- Ne yapacağımı bilemedim.
Eu não sabia o que fazer.
Ben de çok korktum, ne yapacağımı bilemedim.
Tinha tanto medo, não sabia o que fazer.
Ben- - Ben başka ne yapacağımı bilemedim.
Eu não sabia o que mais fazer.
Ne yapacağımı bilemedim.
Eu não sabia o que fazer
Ne yapacağımı bilemedim, o yüzden buraya geldim.
Não sabia o que fazer, por isso vim até aqui.
İlk başta ne yapacağımı bilemedim
No princípio, não sabia o que fazer.
Üzgünüm. Normalde Rajiv'i arardım ama ne yapacağımı bilemedim ve Bay Bianchini'yi çağırdım.
Desculpe, geralmente chamo o Rajeev, mas não sabia o que fazer, por isso liguei ao Sr. Bianchinni.
Ne yapacağımı bilemedim, sorun karım.
Não sei o que hei-de fazer. A minha mulher...
Ne yapacağımı bilemedim, sorun Jean.
Não sei o que hei-de fazer. A Jean...
Bir yıl önce babam öldü. Ne yapacağımı bilemedim.
Eu não sabia o que ia fazer.
Sanıyorum ne yapacağımı bilemedim.
Presumo que não sabia o que fazer.
Üstüme geliyorlardı ne yapacağımı bilemedim.
Desculpa, vinham direitos a mim e eu não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı bilemedim, o yüzden stadyuma geri götürdüm.
Não sabia o que fazer, por isso voltei a estacioná-lo no estádio.
Çünkü telefonuna cevap vermedin ben de ne yapacağımı bilemedim.
Porque não atendias o telefone, e eu não sabia o que fazer.
- Ne yapacağımı bilemedim.
Se devia ou não fazê-lo.
Böylece benim sorumluluğumda. Bebek hastalandığı zaman ne yapacağımı bilemedim.
Com o bebé doente, não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı bilemedim.
Eu não sabia o que fazer.
- Onları ne yapacağımı bilemedim
- Não sabia o que fazer com eles.
- Ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemedim.
Não sabia o que fazer ou o que dizer.
Ne yapacağımı bilemedim.
Não sei o que me deu.
Uzun zamandır ev sahibinden kaçıyordum, sonunda beni yakaladı ne yapacağımı bilemedim.
Tenho andado a fintar o meu senhorio e ele agarrou-me por fim, e eu não sabia o que fazer.
Sadece ne yapacağımı bilemedim.
Eu não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı hiç bilemedim.
Não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı bilemedim.
Foste falar com eles?
Ne yapacağımı bilemedim.
- Não saberia o que fazer.
O kadar yağmurla ne yapacağımızı bilemedim. - Kardan da bahsetmek istersen...
Eu não sabia o que raio havia de fazer com tudo aquilo.
Ne yapacağım bilemedim...
Nem sabia o que...
Ne yapacağımı bilemedim.
- Pergunta e resposta.
Wade, ben Jerry, ne yapacağımı bilemedim.
Wade, fala o Jerry. Não sei o que hei-de fazer.
Seni bugün gördükten sonra, ne yapacağımı bilemedim.
Depois de te ver hoje, fiquei sem saber o que fazer.
Seni kaybettim sanmıştım. Ne yapacağımı bilemedim.
Julguei que te tinha perdido.
Ne yapacağımı bilemedim!
Eles vieram vindos sei lá de onde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]