Ne yapacağımı bilmiyordum tradutor Português
189 parallel translation
Tabi, sana inanıyorum. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Acredito que sim.
Ben sadece ne yapacağımı bilmiyordum.
Só não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Não sabia o que fazer.
Çünkü satamamıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Korkmuştum...
Porque como não a podia vender, não podia fazer nada com ela, tive medo e resolvi devolvê-la.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Fiquei sem saber o que fazer.
Kendimi çok iyi hissettim ama ne yapacağımı bilmiyordum.
Eu estava feliz comigo mesmo, e não sabia o que fazer.
Geldiğin için sağol.Ne yapacağımı bilmiyordum.
Obrigada por teres vindo. Não sabia o que fazer.
Ve ne yapacağımı bilmiyordum.
Não sei o que fazer.
Amerikalıyım, ne yapacağımı bilmiyordum.
Sou americano, não sabia o que fazer.
Korkmuştum. Burada ne yapacağımı bilmiyordum.
Eu estava com medo, nao sabia o que fazer sem voce.
Ama burayı ne yapacağımı bilmiyordum.
Mas eu não sabia o que fazer com isto
Karen, başka ne yapacağımı bilmiyordum.
Não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Eu não sabia o que diabos fazer.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Não sabia o que fazer!
Fakat sadece ne yapacağımı bilmiyordum.
Mas eu apenas não sabia o que fazer.
Şirketten ayrılmıştım, ne yapacağımı bilmiyordum. Telesekreterime bir mesaj bıraktı.
Saí da firma, não sabia o que fazer... e recebi uma mensagem no atendedor.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Não valia coisa nenhuma.
Tek başıma ne yapacağımı bilmiyordum.
Nada querem de mim...
- Beni öylece bıraktın. - Ne yapacağımı bilmiyordum.
Agora, deixa-me em paz.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Eu não sabia que fazer.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Eu não sabia o que fazer.
- Ne yapacağımı bilmiyordum.
- Não sabia o que fazer.
Sanırım evet dedim çünkü başka ne yapacağımı bilmiyordum.
Acho que lhe disse que sim pois sabia que não podia fazer outra coisa.
- Ne yapacağımı bilmiyordum.
- Eu não sabia o que fazer.
Ama ne yapacağımı bilmiyordum. Bilmiyordum.
Eu não sabia o que fazer!
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Aqueles momentos são uma zona branca no meu cérebro.
Ne yapacağımı bilmiyordum bende odasına gönderdim.
Não sabia o que se estava a passar, por isso, mandei-a para o quarto.
Ne yapacağımı bilmiyordum, ama atlatmam için bana yardım ettin.
Mas tu ajudaste-me a ultrapassar tudo aquilo.
Çok genç ve aptaldım. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Eu era muito jovem e parva e não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı bilmiyordum ve sen hep biliyor gibi görünüyorsun.
Não sabia o que fazer. E tu costumas saber o que fazer.
Çok seyahat ettim ve eve gelip bununla karşılaşınca ne yapacağımı bilemedim. Yemin ederim ne yapacağımı bilmiyordum.
Tenho viajado tanto e volto para casa para isto... e não sabia o que fazer, juro que não sabia o que fazer.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Não sei o que fazer.
Ne yapacağımı bilmiyordum. İyi olmaz gibi geldi bana.
Como não sabia nada, achei que não seria bom.
Çünkü daha küçüktüm. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Porque eu era muito pequeno, e não sabia o que fazer.
Aradığım için üzgünüm, ne yapacağımı bilmiyordum.
Desculpa por te chamar. Não me ocorreu outra coisa!
Ne yapacağımı bilmiyordum, bir gezi düzenledim. Arkadaşlarla Londra'ya gittik.
Não sabia o que fazer, então fui viajar... para Londres com as minhas amigas.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Bu okul çok büyük.
Não sei o que teria feito, esta escola é tão grande.
Ne yapacağımı bilmiyordum, aklıma gelen ilk şeyi yaptım,
Eu não sabia o que fazer. Eu fiz o que me veio a cabeça... que foi informar aos jornalistas.
Çok korkuyordum Rosie, Ne yapacağımı bilmiyordum.
Estava com tanto medo, Rosie. Não sabia o que fazer.
Onunla ne yapacağımı bilmiyordum.
O quê? ! Como podes ser tão...
Onu bu hale getirdikten sonra ne yapacağımı bilmiyordum. Artık biliyorum. Bir ısırık ondan ve başka bir tane.
Agora eu percebi, basta uma mordidela dela e posso ter mais uma.
- Ne yapacağımı... bilmiyordum.
- Vês, eu não sabia o que... fazer.
Ama onu bulduğumda ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum.
Mas não sabia bem o que faria quando o encontrasse.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Não. Não sabia o que fazer.
Onu düşünüyordum ve ne yapacağımı bilmiyordum
Tinha pensamentos acerca dele...
O şeyler ile birlikte gelmemiş olsaydı, ne yapacağımızı bilmiyordum.
Não sei o que teríamos feito se ele não tivesse vindo com eles.
Silahla ne yapacağını bilmiyordum. Sadece sattım.
Eu näo sabia o que o Peltier ia fazer com a arma.
- Ne yapacağımı bilmiyordum.
Não sabia o que fazer!
Başka kadınlarla tanışmak isteseydim bile, ne yapacağımı dahi bilmiyordum.
Mesmo que quisesse conhecer outras mulheres, Nem sequer saberia como faze-lo.
Kaç haftadan beri balkonumun görüntüsü kapanmıştı, ne yapacağımı da bilmiyordum.
é muito bom porque é a semana que eu morro ao balcão e não sei o que fazer.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Lütfen.
Por favor.
ne yapacağımı bilmiyorum 300
ne yapacağımı bilemiyorum 59
ne yapacağımı biliyorum 69
ne yapacağımı bilemedim 64
ne yapacağımı söyleyeyim 34
ne yapacağımızı biliyorum 30
ne yapacağımızı söyleyeyim 24
bilmiyordum 699
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacağımı bilemiyorum 59
ne yapacağımı biliyorum 69
ne yapacağımı bilemedim 64
ne yapacağımı söyleyeyim 34
ne yapacağımızı biliyorum 30
ne yapacağımızı söyleyeyim 24
bilmiyordum 699
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yaptım ben 178
ne yapalım 236
ne yapacaksın ki 19
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yaptım ben 178
ne yapalım 236
ne yapacaksın ki 19