English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Senin işin

Senin işin tradutor Português

4,172 parallel translation
Senin işin müdahale etmek değil.
O teu trabalho não é interferir com o trabalho dela.
Seni temin ederim ki kardeşim. Bu senin işin değil.
Volto a dizer-te, meu irmão que não é problema seu.
- Ama senin işin yaş.
- Mas você está em apuros.
Senin işin bitti.
Tu terminaste.
- Bu senin işin.
- É a tua função, rapaz.
Tuttuğunu görmek senin işin.
A sua missão é fazer com que ele consiga.
Bu senin işin, tamam mı?
É o seu trabalho, certo?
Rakamlar senin işin.
És o homem dos números.
- Senin işin.
- Foste tu que fizeste isto.
- Senin işin!
- Tu fizeste isto!
Senin işin burada konuşmak değil.
Não devias estar aqui, quanto mais a falar.
- Bu senin işin!
- Este é o teu trabalho...!
- Bana bakmak senin işin değildi.
Não, não era a tua função tomar conta de mim.
Bu senin işin. Yaptığın şey önemli.
Esse é o teu trabalho, e é importante.
Kadınlar senin işin Watson.
O sexo frágil é contigo, Watson.
Senin işin sana verdiğim takımı yönetmek.
O seu trabalho é treinar a equipa que lhe dou.
Senin işin, deneyin her adımını belgelemek.
O teu trabalho é documentar todos os passos da experiência.
Senin işin beni burada korumak.
O teu trabalho é proteger-me, aqui dentro.
- Bak, senin işin için kristal küresini, tarot kartlarını... ve ametist kolyesini kim ödünç verdi, ha?
- Olha, quem te emprestou a bola de cristal, cartas de tarot e ametistas para a tua apresentção, huh?
Bu senin işin Long Qi üstelik ben sadece müzik dinlemeye geldim.
Isso é entre você e Long Qi. Só vim aqui ouvir música..
O senin işin. Ben fiziksel işlere yoğunlaşırım.
Eu faço as coisas físicas.
Senin işin bitti Kiersey.
És um homem morto, Kiersey.
Şenin işin zor anam, zor zor zor.
Talhaste o teu trabalho, querido.
Senin ne işin var burada?
Porque está aqui?
Yılmaz abi ne diyeceğim, senin ne işin var abi gelinliğin içinde?
Yilmaz, como é que estás com o vestido da minha noiva?
Senin de bu işin dışında kalmak gibi bir seçeneğin yok.
E nem penses em te safares desta vez.
- Senin ne işin var burada?
- Que fazes aqui? - Mr.
İşin bu senin!
É isto que tu fazes?
- Senin burada ne işin var?
- O que fazes aqui?
İşin senin için uygun değilse belki de değiştirme vakti gelmiştir!
Se o trabalho não é indicado para ti, está na hora de mudares.
Hem Brooklyn'de ne işin var senin?
O que andavas a fazer em Brooklyn?
Yapacak işin yok mu senin?
Não tens mais nada para fazer?
Senin yapacak işin var.
Tens de trabalhar.
Başka yapacak bir işin yok mu senin?
Não tens mais nada para fazer?
- Senin işin bitti!
- Estás acabada!
İşin bu senin.
É o seu trabalho.
- İşin bitik senin, sürtük.
John! - Por favor, John.
- Ne oluyor? Senin ne işin var burda?
É mesmo uma porra.
O deli herifle ne işin var senin?
O que fazes com aquele sacana louco?
- Senin ne işin var?
O que fazes tu aqui?
Ben yapmazdim çünkü bu senin isin. Senin uzmanligin.
Eu não faria tal coisa, porque isso é a sua área, é o seu forte.
Senin burada ne işin var tatlı şey?
O que estás aqui a fazer?
Başka işin gücün yok mu senin?
O que fazes durante o dia?
Senin başka işin gücün yok mu?
E tu?
Senin ne işin burada?
E que raios fazes aqui?
İşin falan yok mu senin?
Não tem um emprego!
Benim işin önemli değil, çünkü senin kazandığın kadar para kazanamıyor muyum?
Meu trabalho não é tão importante, porque eu não faço tanto dinheiro como tu?
Senin kalkıp, işin başına dönmen gerekiyor.
Precisas de alevantar, e dar a tua ída de volta ao trabalho.
Senin ormanda ne işin var?
O que está a fazer na selva?
Burada ne işin var lan senin?
Mas que raio fazes tu aqui?
Burada ne işin var lan senin?
Que raio fazes aqui?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]