Çok hafif tradutor Russo
280 parallel translation
Çok hafif çalacağım. Çünkü sana bağırarak anlatamayacağım şeyler var.
Сделаю потише... потому что не смогу прокричать то, что ты должна от меня услышать.
Çok hafif bir yemek.
Весьма скромный обед. Наверное, омлет из сухих яиц и немного ветчины.
Hamur çok hafif.
Изумительно. Какое воздушное тесто!
Çok hafif bir elektrik çarpması hissedeceksiniz.
Вы почувствуете небольшой электрический шок.
- Su gibi, çok hafif.
'Оно как вода, очень лёгкое.
- Göreviniz çok hafif olacak.
Ваша работа не будет слишком тяжелой.
Çok hafif dokundum.
Я едва коснулся его.
Çok hafif bir çocuktu.
Да ведь он был как перышко!
Çok hafif geçiriyor olabilir.
Возможно у него легкая форма.
- Kendimi çok hafif hissediyorum.
- Я чувствую себя такой легкой.
Bana gösterdiğin onca anlayışa bir teşekkür çok hafif kalır.
Это меньшее, что я могу сделать, чтобы отплатить за твою доброту.
Hayat çok hafif.
Жизнь так легка.
Hayat benim için çok ağır... senin içinse çok hafif.
Жизнь мне в такую тяжесть... А для тебя так легка.
Çok sessiz olmalıyım. Uykusu çok hafif.
Мне нельзя громко говорить - он очень чутко спит.
Çok hafif tasarlanmış kanatları ekstra manevra rahatlığı ve çeviklik kazandırıyor.
Облегченная конструкция крыльев делает его невероятно маневренным.
- Çok hafif.
- Eдвa ли.
Çok hafif bir izlemeyle başlarız. Seviye üç.
Начнем с наблюдения.
Şimdi çok hafif bir eğimden ineceksin.
Теперь, впереди небольшой уклон.
- Çok hafif.
- Легкая.
Bu inanılmaz bir şey. Düşünsene bu G-Force çok hafif diyordu.
Представляете, какие там перегрузки?
- Bu çok hafif olur.
- Нет, это слишком просто.
Sağlıklı bir kulak çok hafif sesleri bile duyabilir.
Здоровое ухо издает очень слабый звук.
– Ama çok hafif, hayır diyemezsin.
Здесь только молоко и яйца. Ты не откажешься.
Size söyleyeyim, korkunç bile çok hafif kalıyor.
Говорю вам, ужасно это еще мягко сказано.
Tanrım, Peder öyle, çok hafif kalıyor.
Господи, отец, слишком мягко сказано.
Donald Turnipseed etrafta dolaşırken bulundu... çok hafif yaralıydı.
Дональда Жми-на-газ обнаружили неподалеку от места аварии. Он почти не пострадал.
- Uçak bensiz çok hafif. - Biliyorum, baba.
Caмолeт бeз мeня лeгчe.
- Çok hafif.
Слишком легкая.
Kutu çok hafif.
Прибор слишком легкий.
Çok hafif.
Лёгкий ужин.
Çok garip. Birden çok hafif gelmeye başladı.
Надо же, после привала совсем не тяжело.
Adamın içi sızlamış ve eğilip kızı çok yumuşak ve çok hafif bir şekilde öpmüş.
Его сердце дрогнуло. И он очень мягко и нежно её целует.
Çok hafif kalmışsın.
Всего то.
Çok hafif. Başlıyoruz.
Легкий.
"Çok hafif!"
"Слишком лёгкая!"
Çok hafif itmişti.
- Слегка толкнул и всё. - Позже мы узнаем подробности.
Parmakların çok hafif Everett.
Да ты ловкач, Эверетт.
Bedenim çok hafif geldi aslında.
Я чувствовала такую лёгкость в теле.
Çok daha hafif bir haraket için bile kılıcını çeker, kalbine saplardın.
Ты и из-за меньших оскорблений вынимал свой меч разил им прямо в сердце.
Daha çok vursa bile istiyorsun. Hafif tuhaf duygular, daha çok şey istemene neden oluyor.
Самое интересное - к таким обменам любезностями привыкаешь и словно ждёшь дальнейшего развития.
Açıyı bulamıyorum. Çok yakınım. Hafif makinalıya geçiyorum.
Веди меня к себе, иначе потеряешь навсегда.
Onun zerafeti, çekiciliği, hafif mahzun duruşu ve aynı zamanda canayakın tavırları müşterilerin çok hoşuna giderdi.
Ее такт, ее обаяние, ее легкая грусть и бесконечно любезное выражение лица восхищали клиентов.
Tüm maruz kalma, 75 rem, daha çok, hafif bir tıbbi tarama gibi.
Сила излучения 75 рем, как при слабом медицинском сканировании.
- Hafif, çok lezzetli...
- Лёгкий, сочный.
- Fransızca'da hafif bir aksanım var. Almancam ise gayet düzgün, biraz Bavyera şivem var, Efendim. Çok güzel!
Небольшой во французском, но с немецким в порядке.
İnsanlar hafif sıkıntılı bir durumda çok iyi oluverir.
Люди проявляют себя лучше всего, когда ощущают давление.
Alıcıları çok daha hafif ağırlığa ayarlamanızı öneririz. - 40 kiloya ne dersiniz?
Учитывая это, мы бы порекомендовали настроить датчики на более легкий вес... 40 килограмм – верно, мисс Холл?
Çok daha hafif.
Гораздо легче.
Bugün sizinle çok önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum : sürekli artan ağır ve hafif uyuşturucu kullanımı.
Сегодня я хотел бы поговорить об одной очень важной вещи : о пристрастии к наркотикам, как тяжёлым, так и лёгким.
En çok da hafif salamura edilmiş yer mantarı ile dana etine bayıldım ve...
Я ела филе телятины, ради которого можно умереть, со слегка замаринованными трюфелями и... - Корделия.
Çok haklısın Bebe. Yani o program bana hafif kalır.
- Такие шоу ниже меня.
hafif 38
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok hasta 99
çok heyecanlandım 55
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok heyecanlı 80
çok hoş bir kız 25
çok hoş olur 23
çok hızlısın 42
çok hoş değil mi 27
çok hasta 99
çok heyecanlandım 55
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok heyecanlı 80
çok hoş bir kız 25
çok hoş olur 23
çok hızlısın 42
çok hoş değil mi 27
çok haklısın 247
çok hoşlar 25
çok heyecan verici 71
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok hassas 27
çok hoştu 69
çok heyecanlıydı 27
çok haklı 59
çok haklısınız 85
çok hoşlar 25
çok heyecan verici 71
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok hassas 27
çok hoştu 69
çok heyecanlıydı 27
çok haklı 59
çok haklısınız 85