Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Bir anlaşma yaptık

Bir anlaşma yaptık перевод на английский

816 параллельный перевод
Şöyle bir anlaşma yaptık.
So we set it up like this :
Bir anlaşma yaptık.
We made a bargain.
Matt ve ben bir anlaşma yaptık.
Matt and I made sort of a deal.
- Hayır. onunla bir anlaşma yaptık.
- No. I made a deal with her.
Bir anlaşma yaptık.
We've made a bargain.
Biz bir anlaşma yaptık.
We've made a bargain now.
Öldüğümüzde birbirimizin küllerini buraya getirmek üzere bir anlaşma yaptık.
We made a pact to bring our ashes here when we died.
Ama bir anlaşma yaptık ve buna bağlı kalacaktın, doğru veya yanlış.
But you made a deal, and you'll stick to it, right or wrong.
Beş yıl önce, Cochise'le bir anlaşma yaptık.
Five years ago, we made a treaty with Cochise.
Ne de olsa, bir anlaşma yaptık.
After all, we did make a bargain.
Sam ve ben küçük bir anlaşma yaptık.
Sam and I had a little understanding.
Bak, bir anlaşma yaptık.
Look, we made a deal.
Birinci koğuşla bir anlaşma yaptık.
We made a deal with Barracks 1.
Bu sana da uygun, bir anlaşma yaptık.
It suits you too, we made a deal.
Bir anlaşma yaptık.
We've made a contract.
- Evet, bir anlaşma yaptık.
- Yes. We made a bargain.
- Babam iş bulmuş. Bir anlaşma yaptık.
The old man got a job today, and We made kind of a deal.
Bir anlaşma yaptık ve sen sivilleri trene alıyorsun.
We had an agreement, and you're sneaking civilians aboard?
- Ama biz bir anlaşma yaptık...
- But our deal was -
Biliyorsun, bir anlaşma yaptık. 25 dolar.
You know, the deal we made. 25 dollars.
Kardeşin Doğu'ya geldiğinde bir anlaşma yaptık ve " Ne istersen onu yap. Fiyatı ne olursa olsun
When your brother came at Easter we made a deal and he said : " Do what you like, whatever the cost.
- Bir anlaşma yaptık.
- We made a deal.
Bir anlaşma yaptık, unuttun mu?
We made a deal remember?
Her ikimiz de kötü bir anlaşma yaptık, Bay Grant.
We both made a bad deal, Mr. Grant.
Bir anlaşma yaptık.
We made a deal.
Bir anlaşma yaptık ve buna uyacağız.
We made a deal, and we'll keep it.
Bir anlaşma yaptık ve onlara güvendim.
We had an agreement, and I trusted him.
Dinle, bir anlaşma yaptık.
Listen, we made a deal!
Kitai yolladı ve bir anlaşma yaptık.
The Kitay sent for me and we've done a deal.
O benim! Biliyorsun, bir anlaşma yaptık!
She's mine... you know the bargain we made Sartana.
Seninle ufak bir anlaşma yaptık sanıyorduk.
We thought we'd set up a little deal with you.
Sözün kısası, Abdullah'la bir anlaşma yaptık.
In short, I made peace with Abdullah.
Biz bir anlaşma yaptık.
We got a deal.
Bir anlaşma yaptık.
Now, we got a deal.
İkimiz bir anlaşma yaptık.
You and me, we got a deal.
Bir anlaşma yaptık.
We made an agreement.
Bir anlaşma yaptık.
We just make an agreement.
Bir anlaşma yaptık.
A bargain.
Salı günü öğleden sonra, onlarla bir anlaşma yaptık.
In the afternoon of tuesday, we made an agreement with them and we said :
Bir anlaşma yaptık.
We agreed a pact.
Bir anlaşma yaptık, Torrio.
We made a deal, Torrio.
Şunu bilin ki, bir anlaşma yaptık ve kanlarımızla mühürledik.
We have made a pact and sealed it with our blood.
Yanılıyorsun Çünkü biz, onun köpekleri ile bir anlaşma yaptık.
You were given the wrong information because we've reached an understanding, his dogs and I.
Billy, hadi, biz bir anlaşma yaptık, değil mi?
Billy, come on now, we had a deal, didn't we?
Bir anlaşma yaptık.
We had a deal.
- Bir anlaşma yaptık, Bay Beddoe.
- We have a deal, Mr. Beddoe.
Steve, senle kardeşini hayatınızın sonuna kadar özgür kılacak harika bir anlaşma yaptım.
Steve, I've just made a wonderful investment... that will make you and your sister independent for life.
Kılavuzlarla bir anlaşma yaptım.
I made a deal with the porters.
Bir anlaşma yaptık, Maab. Silahlarımı alma hakkım var.
We made an agreement, Maab.
FBI'lı çocuklarla anlaşma yaptık. Michael Corleone hakkında bir sürü şey uydurdum, onları memnun etmek için.
The FBI guys promised me a deal, so I made up a lot of stuff about Michael Corleone, just to please them.
Bir kız büyük bir anlaşma yaptığında...
Why fix them up, then?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]