Bana bakın перевод на испанский
4,633 параллельный перевод
Bana bakın. Ev yapımı zencefil çayıymış gibi...
Oye... el té de jengibre casero que haces con tus propias manos...
- Lütfen bana bakın!
¡ Por favor, mírenme!
Millet, bana bakın!
Hola a todos, me miró.
Bana bakın, bana bakın.
Míreme, míreme, míreme.
- Bana bakın, arı oldum!
- ¡ Miradme, soy una abeja!
- Acayip çok çok dar elbiseler. - Bi'bana bakın.
- Vestida con ropa muy, muy ajustada.
"Bana bakın, bir yandan üzerimde kazağımla... "... çorbamı içerken bu kadının aklından Alan Harper'ın hatıralarını siliyorum. "
"Mírame, estoy tomando sopa y usando un suéter mientras quito con sexo el recuerdo de Alan Harper de la mente de esta mujer".
Bana bakın.
Mírame.
"Bana bakın, ben Superman'im" mi?
Miradme, soy superman.
Bu karıların hepsi, bana bir et parçasıymışım gibi bakıyor.
Estas jodidas zorras me miran como si fuera un jodido trozo de carne, ¿ sabes?
Ben mesela diploma falan almadım, bakın bana.
Yo no tengo diplomas, y mírame.
Uyanamadıysan bana nasıl "Yerime bak" diye mesaj attın?
¿ Cómo me escribiste para que te cubriese si no estabas despierta?
Ama bana bakışını yakalamıştım. O zaman, o adamı görmüştüm. Bu acıttı.
Pero le pillé mirándome, y veo a ese hombre.
Bakın, bazen biri bir şişe çalar ya da iş yerini değiştirir ve onu bana getirir.
Miren, a veces un tipo hurta una botella o mercaderías del negocio donde trabaja y me lo trae.
Şimdi bana bak. ... ortağım sabahın köründen beri ayakta.
Ahora escúchame, mi compañero, ha estado despierto desde el amanecer.
Bak bakalım Pontarfynach'ın listesi ile eşleşen isim var mı. Ve bana bir makaralı projektör bul.
Mirad si alguno de los nombres de ahí coinciden con la lista de Pontarfynach.
O televizyonu çaldığım için bana o ünlü Bill Masters bakışını atar.
Bueno, él definitivamente me daría la mirada patentada de Bill Masters por hurtar un TV.
Sana söylüyorum, orada olmuş olsaydın ve kızın bana bakış şeklini görseydin hele.
Te lo estoy diciendo, si hubieras estado allí, y visto la forma en que me miraba la chica.
Sana güzel olduğunu söyledim, senin de bana bakışını görüyorum.
Ya le he dicho que usted es precioso, y puedo apreciar la manera en la que me está mirando.
O gece, bana ilk bakışını hatırlıyorum.
Me acuerdo de la manera en que mirabas aquella noche por primera vez.
- Bana bakışını gördüm.
- Veo cómo me miras.
Bak, bana neye karıştığını söyle.
Mira, díme en qué te has metido.
Bana vurduğunda, Reid, yüzündeki tiksinti bakışını benden çek.
¿ Obtenerlos de mí, Reid, con la mirada de asco en su cara mientras me golpea?
İnsanların bana bakışlarını görüyorum. Arkamdan söylediklerini de tahmin edebiliyorum.
Veo como me mira la gente... y me puedo imaginar que hablan a mis espaldas.
Bana bi bakın!
¡ Mirenme!
Sadece... Bana eskiden baktığın gibi bak.
Solo... mírame en la forma que solías hacerlo.
Şuna bir bakın ve bana ne gördüğünüzü söyleyin.
Echa un vistazo a esto y dime qué ves.
Bana o bakışı niye attın şimdi?
¿ Por qué me miras así?
Ve şu anda bana attığın bakışa dayanarak senin olduğuna gayet eminim.
Y por como me está mirando, estoy bastante segura que es suyo.
Bir bakın, sonra bana deli dersiniz.
Mira esta situación, y me dices si estoy loco.
İnsanların bana bakışlarını görüyorum.
Veo la forma en que me mira la gente.
Bakın Brooke yüzüğünü kıskanmayayım diye bana ne aldı.
Mirad lo que me dio Brooke para que no estuviera celosa de su anillo.
Bakın bana!
Mirad eso.
Bana bakıp kendilerini okşamaları için beni tüm aşağılık çapkınların önüne mi atacaksın?
¿ Me pondrán en exhibición para que toda criatura vil y lasciva se manosee viéndome? No tuvimos alternativa.
Bana "Ciddi mi bu?" bakışı atmayın.
Bueno, no me miréis con cara de : ¿ Habla en serio?
Bak, Hayatta kalmak istiyorsan Bana güvenmeye başlamalısın
Mira, si quieres sobrevivir a esto, tienes que empezar a confiar en mí.
Şimdi ise sen bu bakışınla beni taşa çevirmeden önce bana seçim şansı tanımadın canım.
Ahora, antes de que me conviertas en piedra con esa mirada, me dejaste con pocas alternativas, querida.
Bakın bana, ne zamandır flamenko dersi alıyorum.
Yo mismo he estado tomando clases de flamenco.
Bana alaycı bakışlarını görüyorum.
Vi a tus ojos burlarte de mí.
En son hatırladığım şey Amelia'nın bana bakıp "Gerçekleşiyor." demesiydi.
Lo último que recuerdo era a Amelia mirándome y diciendo, "Está pasando".
Hala bana bakışını hatırlıyorum.
- Aún la recuerdo mirándome.
Hayır, bana bir bakın.
No, míreme.
Bu haldeyken bana bakışını seviyorum.
Me encanta como me miras cuando estás así.
Bakın, yanlış anlaşıldıysam özür dilerim, ama ilerleme bekliyorum ve görünüşe göre bunu sağlamak bana düşecek.
Lamento si fui malentendido, pero esperaba progresos, y aparentemente seré yo el que los consiga.
Bana bak. Seni şu anda boğup öldürmememin tek sebebi o küçük kızın yerini biliyor olman. - Yani kendine biri iyilik yap ve konuş.
Escúchame... la razón de que no acabo contigo es porque creo que sabes... dónde está la chica, hazte un favor a ti mismo.
Bana bak ne senin karınım ne de kız kardeşinim.
Mírame. No soy tu esposa ni tu hermana.
Bana bak, artık geçmişte yaşayamazsın.
No puedes vivir en el pasado.
İnsanların bir araya geldiği yere bak... Ya da bana yardımı dokunacak bir duvar yazısı var mı diye bir bak.
Echa un vistazo a donde la gente se está organizando, o si ves algún grafiti que me pueda ayudar.
Bak bana arka çıktığın için minnettarım.
Me alegra que me protejas.
Bakın Sayın Meclis Üyesi, Ya bana 2 milyar doların nasıl 911 hattını yenilemede başarısız olduğunu açıklarsınız yada benim sonraki aramam dijital sistemler olur. Sanırım kayın biraderiniz Gerald cevap verecektir.
Mirá, el Concejal, o me explicás cómo un sistema de $ 2 billones falla al mejorar el 911 o mi siguiente llamada va a ser a digital systems, donde yo creo que tu cuñado, Gerald, está al mando.
"Senin parlak, sulu gözlerinle, bana yoğun bakışların!"
"Tus brillantes ojos llorosos mirándome intensamente"
bakın 5588
bakin 38
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın ne diyeceğim 82
bakın kim geldi 23
bakın ne buldum 41
bakın hele 21
bakin 38
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın ne diyeceğim 82
bakın kim geldi 23
bakın ne buldum 41
bakın hele 21
bakın bayım 46
bakın burada ne var 16
bakın kim burada 16
bakın çocuklar 69
bakın burada kim var 25
bakın bana 20
bakın beyler 30
bakın şuna 23
bakın işte 18
bakın kimler gelmiş 31
bakın burada ne var 16
bakın kim burada 16
bakın çocuklar 69
bakın burada kim var 25
bakın bana 20
bakın beyler 30
bakın şuna 23
bakın işte 18
bakın kimler gelmiş 31
bakın burada ne varmış 17
bakın millet 24
bakın hanımefendi 18
bakın burada kim varmış 20
bakın doktor 20
bakın efendim 47
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bakın millet 24
bakın hanımefendi 18
bakın burada kim varmış 20
bakın doktor 20
bakın efendim 47
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana bir bak 53
bana sorarsan 158
bana güvenebilirsin 196
bana bunu verdi 18
bana bir iyilik yapar mısın 207
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana bir bak 53
bana sorarsan 158
bana güvenebilirsin 196
bana bunu verdi 18
bana bir iyilik yapar mısın 207
bana yardım eder misiniz 34
bana dokunma 191
bana da 150
bana bakma 153
bana güvenebilirsiniz 80
bana bırak 301
bana bir 30
bana dokunma 191
bana da 150
bana bakma 153
bana güvenebilirsiniz 80
bana bırak 301
bana bir 30